En’âm 130, 131 ile En'âm 156. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » En’âm 130, 131 ile En'âm 156. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

En’âm 130, 131 ile En'âm 156. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

En’âm Suresinin 130. âyet-i kerimesi:

6/EN'ÂM-130: Yâ ma’şerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû şehidnâ alâ enfusinâ ve garrathumul hayâtud dunyâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).
Ey insan ve cin topluluğu! Size âyetlerimi anlatan ve bugününüze ulaşacağınız konusunda sizi uyaran içinizden resûller (elçiler) gelmedi mi? “Kendi nefslerimize şahit olduk.” dediler. Dünya hayatı onları aldattı. Ve kendilerinin kâfir olduğuna, kendileri şahit oldular.


yâ ma’şerel cinni vel insi: ey insan ve cin topluluğu!
e lem ye’tikum rusulun minkum: sizden resûller gelmedi mi?(Yani cinlere cinlerden resûller, insanlara insanlardan resûller.)
yakussûne aleykum âyâtî: üzerinize Allah'ın âyetlerini kıssa etsin, anlatsın, izah etsin, açıklasın, vuzuha kavuştursun.
ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ: ve sizi buraya geleceğiniz güne (gün konusunda) uyarsınlar diye.
kâlû: dediler ki.
şehidnâ: şahit olduk.
alâ enfusinâ: nefslerimiz üzerine şahit olduk.
ve garrethumul hayâtud dunyâ: dünya hayatı onları aldattı.
ve şehidû alâ enfusihim: ve kendileri nefsleri üzerine şahit oldu ki.
ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne): muhakkak ki onlar kâfirlerdir.

Sahne cehennem kapısının önü. Ve cehennem bekçileri onlara diyor ki: “Size sizden resûller gelip de buraya (bugüne) ulaşacağınızı size söylemediler mi? Ve sizi bununla uyarmadılar mı (ikaz etmediler mi) inzar etmediler mi?”

En'âm Suresinin 131. âyet-i kerimesi:

6/EN'ÂM-131: Zâlike en lem yekun rabbuke muhlikel kurâ bi zulmin ve ehluhâ gâfilûn(gâfilûne).
İşte bu, senin Rabbinin, ülke halkı gaflet içindeyken (uyarılmadan), ülkeleri zulümle helâk edici olmamasındandır.

İşte bu, senin Rabbinin olmamasındandır. Zulümle helâk eden olmamasındandır, gaflet içindeyken. Ülkeleri zulümle helâk edici olmamasındandır. Size âyetleri anlatan (kıssa eden) ve sizin bugüne ulaşacağınızı yani ulaştığınız yerin bugün cehennem olacağını söyleyen Allah'ın resûlleri gelmedi mi?

En’âm 131’de de: “Biz ülke halkını uyarmadan cehenneme almayız.” diyor Allahû Tealâ. “Onları (o insanları) helâk etmeyiz.”

En'âm Suresinin 156. âyet-i kerimesi:

6/EN'ÂM-156: En tekûlû innemâ unzilel kitâbu alâ tâifeteyni min kablinâ ve in kunnâ an dirâsetihim le gâfilîn(gâfilîne).
“Kitap, yalnızca bizden önceki iki topluluğa indirildi. Ve biz onların okuduklarından gerçekten gâfildik.” dersiniz diye (dememeniz için).


“Kitap, yalnızca bizden önceki iki topluluğa indirildi. Ve biz onların okuduklarından gerçekten gâfildik, dersiniz diye (dememeniz için).”

Şimdi sualde diyor ki: “En’âm 130 ve 131; bu iki âyet ile En'âm 156 arasında bir ilişki var mıdır?” Ve şöyle soruyor: “Âyetleri tilâvet etmek suretiyle kitaptan ders verenlerin Allah'ın resûlleri olduğunu söyleyebilir miyiz?”

İkinci sualde de diyor ki: “Peygamber Efendimiz (S.A.V): ‘Cehaletten, gafletten kurtulmanın yolu zikir ehline yani resûllere sormaktır.’ buyuruyor. Her kavme kesintisiz olarak gönderilen resûlleri ehl-i zikir olarak düşünebilir miyiz?

Enbiyâ Suresinin 7. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:

21/ENBİYÂ-7: Ve mâ erselnâ kableke illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).
Ve senden önce, vahyettiğimiz rical (erkekler)den başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline (daimî zikrin sahiplerine) sorun.


“Senden önce de Habibim! (Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e hitap ediyor.) Senden önce de erkekler gönderdik kendilerine vahyettiğimiz (Yani senin görevini yapmak üzere).”

Ondan sonra da diyor ki:

“fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne): eğer bilmiyorsanız zikir ehline sorun.”

İşte Enbiyâ Suresinin 7. âyet-i kerimesine paralel olarak Peygamber Efendimiz (S.A.V) de: “Cehaletten ve gafletten kurtulmanın yolu zikir ehline sormaktır.” diyor.

Ama Enbiyâ 7’deki zikir ehlinin Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den evvel de kendilerine vahyedilen erkekler olması (rical olması) onların da resûller olduğunu ifade ediyor.

Öyleyse âyetleri bir araya toparladığımız zaman Allah'ın bütün kavimlere devamlı resûl gönderdiğini görüyoruz. “Ve Biz bir resûl göndermedikçe azap etmeyiz." diyor Allahû Tealâ. “kulli kavmin min resûl: bütün kavimlerde resûl vardır." diyor Allahû Tealâ.

“Bütün zaman parçalarında bütün kavimlerde resûl vardır.”

Ve bu sebebe dayalı olarak da Zumer Suresinin 71. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:

39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alâl kâfirîn(kâfirîne).
Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapıları açılır. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın?” (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu.


“Kıyâmet günü cehennemin kapıları açılır. Cehennem bekçileri gelenlere: “Size sizin içinizden resûller gelmedi mi? derler.”

“İnsanlara ait olan cehennemin kapısından insanlar girerken onlara: Size sizin içinizden resûller gelmedi mi?” derler.

Cinlere ait olan cehenneme cinler girerken gene bekçiler sorarlar: “Size içinizden resûller gelmedi mi? Buraya (bugüne) ve buraya cehenneme ulaşacağınıza dair sizi uyarmak üzere resûller gelmedi mi? Ve size inzar etmediler mi (sizi uyarmadılar mı)? Derler ki” diyor Allahû Tealâ: “Azap kâfirlerin üzerine hak oldu.”

Kim bunlar? Resûlün sözünü dinlemeyenler. Ne diyor resûl? Resûlün aslında söylediği şey kalın çizgilerle tek bir şey: “Allah’a ulaşmayı dileyin.”

Çünkü bu noktadan itibaren her şey başlar ve Allah’a ulaşmayı dileyen kişi kurtuluşu yakalamıştır. 3. kat cennete kadar mutlaka ulaştırılacaktır. Ve o noktaya kadar kendisini toparlayabilirse ve Allah’a tevekkül edebilirse, arkadan fizik vücudunu da nefsini de iradesini de Allah'a teslim etme konusunu (hedefini) Allah, onlara nasip kılacaktır.

Enbiyâ Suresinin 7. âyet-i kerimesindeki gönderilenlerin, resûller olduğunu düşünmek mecburiyetindeyiz. Allahû Tealâ: “Her kavme resûl gönderirim." diyor. “Aralıksız gönderirim.” diyor. Hem Mu'minun-44’de diyor, hem Bakara-87’de diyor.

Bütün kavimlerde şu anda da Allah'ın resûlleri yaşamaktadır. Her kavimde bir resûl onların dilleriyle onlara hitap etmek üzere.

Benzer konular