Kur’ân-ı Kerim’de bize örnek gösterilen sahâbeden sonra İslâm’ı sahâbe standartlarında yaşayan ve 600 yıllık cihan imparatorluğunun sahibi ceddimiz Osmanlı’nın en üst seviyede edep, tevazuu ve tevekküle (teslimiyete) nasıl ulaştıklarını bizlere açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Kur’ân-ı Kerim’de bize örnek gösterilen sahâbeden sonra İslâm’ı sahâbe standartlarında yaşayan ve 600 yıllık cihan imparatorluğunun sahibi ceddimiz Osmanlı’nın en üst seviyede edep, tevazuu ve tevekküle (teslimiyete) nasıl ulaştıklarını bizlere açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kur’ân-ı Kerim’de bize örnek gösterilen sahâbeden sonra İslâm’ı sahâbe standartlarında yaşayan ve 600 yıllık cihan imparatorluğunun sahibi ceddimiz Osmanlı’nın en üst seviyede edep, tevazuu ve tevekküle (teslimiyete) nasıl ulaştıklarını bizlere açıklar mısınız?

Sevgili kardeşlerim! Bir millet düşünün! Askerin tamamı tasavvufta, esnafın tamamı tasavvufta, halkın çok büyük bir kısmı tasavvufta, ilmiyet sınıfının gene çok büyük bir kısmı tasavvufta. Böyle bir dizaynda eğer onu duyan bir kişi, orduya Allah’a ulaşmayı dilemeden ve tâbiiyetini gerçekleştirmeden giremiyorsa, esnafın arasına katılamıyorsa, aynı standartlara ulaşmadan halkın arasında tasavvufun dışındakiler eksik hissediyorlarsa kendilerini, ilmiyet sınıfının içinde ve devlet kademelerinde insanların çok büyük bir kısmı tasavvufta ise o zaman ahlâk müessesesi ve Allah’a yakınlık sebebiyle insanlarda tevazuu ve Allah’a teslimiyet elbete en üst boyutta tahakkuk edecektir, adalet müessesesi en üst boyutta tahakkuk edecektir ve üstün bir ırk ortaya çıkacaktır, üstün bir millet ortaya çıkacaktır. İşte ceddimiz Osmanlı’nın yükselme devri boyunca yaşadığı hayat oydu. Tevazuuyu en üst boyutta yaşıyorlardı çünkü Allah’a yakındılar. Asker bir yere girip fethettiği zaman bahçelerdeki meyvelerden koparırsa mutlaka oraya parasını asardı. Bu, ahlâk müessesesinin ne denli yerli yerine oturduğunu gösterir. Şimdi kardeşlerimizden devamlı telefonlar alıyoruz. Sık sık kardeşlerimiz evlerine hırsız girdiğinden bahsediyor. Her tarafta ahlâksızlık almış yürümüş, sokakta çocukların, şeytana tapan çocukların kedileri, köpekleri kesip kanlarını içtigini gazeteler yazıyor. Sevgili kardeşlerim! Hamd olsun ki öyle bir neslin torunlarıyız. Aynı kanı taşıyoruz, aklımızı başımıza topladığımız gün aynı hüviyette olabiliriz ve daha açık konuşayım; öyle olacağız. 
 
Allah razı olsun.

Benzer konular