Bakara 38 ve Bakara 112 ile Bakara Suresi 62. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » Bakara 38 ve Bakara 112 ile Bakara Suresi 62. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
Bakara 38 ve Bakara 112 ile Bakara Suresi 62. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
Bakara Suresi 62. âyet-i kerime:
innellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ: Onlar ki; âmenû olmuşlardır ki, onlar yahudilerden ve hristiyanlardan olanlardan, onlar muhakkak ki (o kişiler) âmenû olmuşlardır. Ve o kişiler ki;
âmene billâhi: Âmenû olmuşlardır.
vel yevmil âhiri: Ve Allah’a ulaşma gününe inanmışlardır.
ve amile sâlihan: Nefsi ıslâh edici amel işlemektedirler.
fe lehum ecruhum inde rabbihim: Onların ücretleri Rab’lerinin katındadır.
ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne): Ve onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.
Bu âyet-i kerime ile Bakara Suresi 62. âyet-i kerime arasında bir ilişki vardır. Burası kişinin salih ameller işlediği noktayı içeriyor. Yani ruhunu Allah'a ulaştırmak üzere 14. basamakta mürşidine tâbî olmuş ve nefsi ıslâh edici ameller işlemeye başlamış.
Ama bu noktadan itibaren ruhun teslimine kadar da nefsi ıslâh edici amel işlenir, fizik vücudun teslimine kadar da nefsi ıslâh edici amel işlenir. Birincisinde %51 nurla kaplanır kalp, ikincisinde %81 nurla kaplanır. Gene nefs tezkiyesi devam eder. %100 olunca nefs tasfiye olmuştur.
Ama salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller) devam eder. Bu ıslahatta bir süre sonra afetler temizlenmiştir. Nefsin tasfiye olduğu noktada, hikmet sahibi olduğumuz noktada nefsin kalbindeki afetler temizlenmiştir. Ama 7 kademe yerlerin melekûtu (7 mertebe), 7 mertebe göklerin melekûtu, 5 mertebe de onun ötesinde, nefsin kalbinin müzeyyen olması söz konusudur. Ancak ondan sonra saflaşma tamamlanır ve sonuca gidilir.
2/BAKARA-62: İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Şüphesiz ki; âmenû olanlar, yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler, bunlardan her kim, Allah’a ve yevm’il âhire inanır ve ıslâh edici ameller işlerse (nefsini tezkiye ederse), bu durumda onların mükâfatları Rab’lerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.innellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ: Onlar ki; âmenû olmuşlardır ki, onlar yahudilerden ve hristiyanlardan olanlardan, onlar muhakkak ki (o kişiler) âmenû olmuşlardır. Ve o kişiler ki;
âmene billâhi: Âmenû olmuşlardır.
vel yevmil âhiri: Ve Allah’a ulaşma gününe inanmışlardır.
ve amile sâlihan: Nefsi ıslâh edici amel işlemektedirler.
fe lehum ecruhum inde rabbihim: Onların ücretleri Rab’lerinin katındadır.
ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne): Ve onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.
Bu âyet-i kerime ile Bakara Suresi 62. âyet-i kerime arasında bir ilişki vardır. Burası kişinin salih ameller işlediği noktayı içeriyor. Yani ruhunu Allah'a ulaştırmak üzere 14. basamakta mürşidine tâbî olmuş ve nefsi ıslâh edici ameller işlemeye başlamış.
Ama bu noktadan itibaren ruhun teslimine kadar da nefsi ıslâh edici amel işlenir, fizik vücudun teslimine kadar da nefsi ıslâh edici amel işlenir. Birincisinde %51 nurla kaplanır kalp, ikincisinde %81 nurla kaplanır. Gene nefs tezkiyesi devam eder. %100 olunca nefs tasfiye olmuştur.
Ama salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller) devam eder. Bu ıslahatta bir süre sonra afetler temizlenmiştir. Nefsin tasfiye olduğu noktada, hikmet sahibi olduğumuz noktada nefsin kalbindeki afetler temizlenmiştir. Ama 7 kademe yerlerin melekûtu (7 mertebe), 7 mertebe göklerin melekûtu, 5 mertebe de onun ötesinde, nefsin kalbinin müzeyyen olması söz konusudur. Ancak ondan sonra saflaşma tamamlanır ve sonuca gidilir.
