Enam 104. ve 105. âyet-i kerimelerini açiklarmısınız ?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Enam 104. ve 105. âyet-i kerimelerini açiklarmısınız ?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Enam 104. ve 105. âyet-i kerimelerini açiklarmısınız ?

En'âm Suresinin 104 ve 105. âyet-i kerimeleri:

6/EN'ÂM-104: Kad câekum basâiru min rabbikum fe men ebsara fe li nefsihi ve men amiye fe aleyhâ, ve mâ ene aleykum bi hafîz(hafîzin).
Rabbinizden size basiretler (kalp gözlerinize görme yeteneği) gelmiştir. Artık kim bu basiretle (kalp gözüyle) görürse onun lehinedir (kendi nefsi içindir). Kimin de kalp gözü kör kalırsa, o taktirde onun aleyhinedir. Ve ben, sizin üzerinize muhafız değilim.

6/EN'ÂM-105: Ve kezâlike nusarriful âyâti ve li yekûlû dereste ve li nubeyyinehu li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).
Ve işte böyle âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz. Ve “Sen ders (bu ilmi) almışsın.” desinler diye ve onu, bilen bir kavme beyan etmemiz için.


“Size Rabbinizden basiretler, kalp gözlerinizle görme yeteneği gelmiştir. Kim bu basiretle görürse onun lehinedir, kendi nefsi içindir. Kim de körse, bu onun aleyhinedir. Ben, sizin üzerinize bekçi değilim, muhafız değilim.”

En'âm Suresinin 105. âyet-i kerimesi:

“İşte böyle âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz. ‘Bu dersi almışsın.’ desinler diye, onu bilen bir kavme beyan etmemiz için.”
 

İşte Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in söylediği. Burada Allahû Tealâ’nın söylediği: “Size Rabbinizden basiretler gelmiştir.” Kişi, Allah’a ulaşmayı dilemiştir. Dilemişse, o kişinin artık kör, sağır ve dilsiz olarak kalmasına Allahû Tealâ müsaade etmiyor. Enfal Suresinin 29. âyet-i kerimesi gereğince, ona yedi tane furkan veriyor:     

8/ENFÂL-29: Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.


Her furkanla günahlarının yedide birini örtüyor ve günahları yedi furkanla tamamen örtülüyor kişinin. Ama böylece o kişi gören, işiten ve idrak eden bir kişi hüviyetine giriyor. Hem hassaları üzerindeki engelleri kaldırıyor Allahû Tealâ, hem organlar üzerindeki engelleri kaldırıyor ve kişi gören, işiten, bilen birisi hüviyetine geliyor; ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in de böylece kalp gözü körken insanların, gözlerinin açılmasını ifade ediyor olay. Allah’a ulaşmayı dilemeden evvel herkes, mutlaka muhatap olmuştur davete ve bu sebeple onların dizaynı, kapalı bir seyir takip etmektedir. Gözleri kördür, kulakları sağırdır, kalpleri de idraksizdir. İşte bunların açılmasını ifade ediyor ve henüz Peygamber Efendimiz (S.A.V), onların üzerine muhafız olmamış. Başlangıç devresindeler daha ve onu bilen birisinin açıklaması için. 

Benzer konular