Fâtiha Suresinde “Elhamdullâhi” dediğimizde bizler Allah’a ulaşmayı dileyen kişiler olarak ait olduğumuz hamdi, Allah’a ulaşmayı dileyen kişilerin hamdini ifade ediyoruz. Buna göre mü’min olmayan kişi, Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi, kendi alt seviyedeki hamdini ifade ediyor. Dolayısıyla devrin imamının 7. safhada bir hamdi var mıdır?
Fâtiha Suresinde “Elhamdullâhi” dediğimizde bizler Allah’a ulaşmayı dileyen kişiler olarak ait olduğumuz hamdi, Allah’a ulaşmayı dileyen kişilerin hamdini ifade ediyoruz. Buna göre mü’min olmayan kişi, Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi, kendi alt seviyedeki hamdini ifade ediyor. Dolayısıyla devrin imamının 7. safhada bir hamdi var mıdır?
Biraz karışık bir ifade kullanmış. Bir defa daha okuyalım:
“Fâtiha Suresinde ‘Elhamdullahi’ dediğimizde bizler Allah’a ulaşmayı dileyen kişiler olarak ait olduğumuz hamdi ifade ediyoruz.”
Tamam. Yani Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişinin hamdi değil bu, Allah’a ulaşmayı dileyen bir kişi hamd ediyor. Kardeşimizin içinde bulunduğu seviye bu, tamam.
“Buna göre mü’min olamayan kişi, Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi kendi alt seviyedeki hamdini ifade ediyor.
Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi de gene hamdini ifade ediyor ama bu onun bulunduğu seviyenin hamdi.” demek istiyor kardeşimiz.
“Dolayısıyla devrin imamının 7. safhada bir hamdi var mıdır?”
Evet, bu mantıktan hareket ettiğimiz zaman:
* Allah’a ulaşmayı dileyenler 1. hamdin, ilk hamdin sahipleri. Onlar da Allah’a hamd ediyorlar.
* Mürşidlerine ulaşanlar 2. seviyede hamdin sahipleri.
* Ruhlarını Allah’a ulaştıranlar 3. seviyede hamdin sahipleri.
* Fizik vücutlarını Allah’a teslim edenler 4. seviyede hamdin sahipleri.
* Nefslerini Allah’a teslim edenler 5. seviyede hamdin sahipleri.
* İrşada ulaşanlar 6. seviyede hamdin sahipleri.
* İradelerini Allah’a teslim edenler 7. seviyede hamdin sahipleri.
Ve Fâtiha Suresine bakıyoruz:
Eûzu billâhi mineş şeytânir racîm. Bismillâhir rahmânir rahîm
“Hamd; âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.”
“Rahmân ve Rahîm olan. O Rahmân’dır, Rahîm’dir.”
“Dîn gününün MALİK’idir.”
“Yalnız Sana kul oluruz ve yalnız Senden istiane isteriz. (Özel bir yardım.) Mürşidimizin kim olduğunu Senden isteriz.”
“Bu istiane ile yani bize mürşidimizi söyleyerek bizi Sıratı Mustakîm’e hidayet et, ulaştır.”
sırâtallezîne en’amte aleyhim: Bu üzerlerine ni’met verdiklerinin yoludur.
gayril magdûbi aleyhim: Üzerlerine gadap duyulmuş olanların yolu değildir.
ve lâd dâllîn(dâllîne): Dalâlette kalmışların da yolu değildir.
ve lâd dâllîn: Dalâlette olanların da yolu değildir.”
