Vahiy kıyâmet gününe kadar devam edecektir diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Vahiy » Vahiy kıyâmet gününe kadar devam edecektir diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Vahiy kıyâmet gününe kadar devam edecektir diyebilir miyiz?

Cebrail (A.S)’ın Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e getirdiği Kur’ân âyetlerinden oluşan vahiy, Mâide Suresi 3. âyet-i kerimesinde buyurulduğu gibi Peygamber Efendimizle tamamlanmıştır. Ama 23 sene boyunca Kur’ân âyetlerinin indirilişine paralel olarak Allahû Tealâ’nın asaleten devrin imamı, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kalbine Necm Suresinin 2 ve 3. âyetlerine göre doğrudan verdiği vahiy, kıyâmet gününe kadar devam edecektir, diyebilir miyiz?

Nasıl O’na vahyetmişse Allahû Tealâ bütün zamanlarda devrin bütün imamlarına vahyedecektir, bütün kavim resûllerine vahyedecektir, irşad makamına tayin ettiği kişilere vahyedecektir ve dilediğine; bunların dışında dilediğine gene vahyedecektir.


“Vahiy kıyâmet gününe kadar devam edecektir diyebilir miyiz?” Diyebiliriz.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i temsilen içinde bulunduğumuz hidayet çağının önderi, vekâleten devrin imamı Mehdi (A.S) doğrudan Allah’tan aldığı vahiyle Kıyâme-19’a göre Kur’ân’ı açıklıyor diyebilir miyiz?

Mâide Suresinin 3. âyet-i kerimesi:

5/MÂİDE-3: Hurrimet aleykumul meytetu ved demu ve lahmul hınzîri ve mâ uhılle li gayrillâhi bihî vel munhanikatu vel mevkûzetu vel mutereddiyetu ven natîhatu ve mâ ekeles sebuu illâ mâ zekkeytum ve mâ zubiha alân nusubi ve en testaksimû bil ezlâm(ezlâmi), zâlikum fisk(fiskun), el yevme yeisellezîne keferû min dînikum fe lâ tahşevhum vahşevni, el yevme ekmeltu lekum dînekum ve etmemtu aleykum ni’metî ve radîtu lekumul islâme dînâ(dînen) fe menidturra fî mahmasatin gayra mutecânifin li ismin fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti ve Allah’tan başkasının adına boğazlanan (kesilen), boğularak, vurularak, yüksek bir yerden yuvarlanarak veya boynuzlanarak ölen ve de yırtıcı hayvan tarafından parçalanıp yenen hayvan (ölmeden kesilmesi hariç) ve putlar adına boğazlanan hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bunlar fısktır. Bugün kâfirler sizi dîninizden döndüremedikleri için yeise kapıldılar. Artık onlardan korkmayın, Ben'den korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim. Ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için dîn olarak İslâm’dan razı oldum. Artık kim açlık tehlikesiyle, günaha meyl etmeksizin zarurette (yemek zorunda) kalırsa, muhakkak ki Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.


“Ölmüş hayvan, kan, domuz eti ve Allah’tan başkasının adına boğazlanan, boğularak, vurularak, yüksek bir yerden yuvarlanarak veya boynuzlanarak ölen ve de yırtıcı hayvan tarafından parçalanarak yenen hayvan, (ölmeden kesilmesi hariç diye bir not koymuşlar buraya) ve putlar adına boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bunlar fısktır, bugün kâfirler sizi dîninizden döndüremedikleri için sizi dîninizden döndüremedikleri için yeise kapıldılar. Artık onlardan korkmayın Benden korkun, bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim, yani tamamladım, üzerinizdeki ni’metimi tamamladım. Sizin için dîn olarak İslâm’dan razı oldum, yani kâinatın tek dîninden razı oldum. Başka bir dîn hiç olmadı. Artık kim açlık tehlikesiyle günaha meyletse, zarurette kalırsa, yani ölmemek için bunu yemek mecburiyetinde kalırsa şüphesiz ki Allah gafûr ve rahîmdir.”

Yani Allahû Tealâ böyle bir durumda onları affedeceğini buyuruyor. Mâide-3’te bunları söylüyor Allahû Tealâ.

“Mâide Suresinin 3. âyet-i kerimesinde buyrulduğu gibi Peygamber Efendimizle tamamlanmıştır.” diyor.

Kur’ân âyetlerinden oluşan vahiy, Mâide Suresinin 3. âyet-i kerimesinde buyrulduğu gibi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’le tamamlanmıştır. Necm-2 ve 3’e bakalım.

Necm Suresinin 2. âyet-i kerimesi:

53/NECM-2: Mâ dalle sâhıbukum ve mâ gavâ.
Sahibiniz dalâlete düşmedi ve azmadı.


“Sahibiniz yani arkadaşınız olan peygamber sapmadı ve azmadı, dalâlette değildir ve azmadı da.”

Necm Suresinin 3. âyet-i kerimesi:

53/NECM-3: Ve mâ yentıku anil hevâ.
Ve o, hevasından (kendiliğinden) konuşmaz.


“O hevasından, nefsinden, kendi iradesinden konuşmaz, yani sadece Bizim konuşturduklarımızı konuşur.” diyor Allahû Tealâ.

Kıyâme-19:

75/KIYÂME-19: Summe inne aleynâ beyânehu.
Sonra O’nun beyanı (açıklanması) muhakkak ki Bize aittir.


“Sonra muhakkak ki Onu açıklamak Bize aittir. Kur’ân’ı sonra açıklamak.” Yani “Senden sonra da Biz Kur’ân-ı açıklamaya devam edeceğiz.” diyor Allahû Tealâ. Kimlere? Daha sonraki devirlerde, o kavimdeki resûllere.

Şimdi suale bakalım:

“Cebrail (A.S)’ın Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e getirdiği, Kur’ân âyetlerinden oluşan vahiy, Mâide Suresinin 3. âyet-i kerimesinde buyrulduğu gibi Peygamber Efendimizle tamamlanmıştır.”

“Sizin dîninizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki ni’metimi tamamladım” diyor. Yani Kur’ân-ı Kerim; Cebrail (A.S) vasıtasıyla indirilen Kur’ân-ı Kerim tamamlanmıştır. Allahû Tealâ’nın peygamberlere indirdiği son şeriât kitabı Kur’ân-ı Kerim’dir ve nebî de son nebî olduğu için Peygamber Efendimiz (S.A.V), artık Allahû Tealâ’nın ne peygamber yaratması söz konusu, ne de herhangi bir peygambere bir şeriat kitabı indirmesi söz konusu. Olay, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’le birlikte tamamlanıyor.

Kıyâmete kadar bütün dünya Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in şeriatıyla idare edilecektir. Onunla amel edeceklerdir insanlar. Ama soruda diyor ki: “23 sene boyunca Kur’ân âyetlerinin indirilişine paralel olarak Allahû Tealâ’nın asaleten devrin imamı, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kalbine Necm Suresinin 2 ve 3. âyetlerine göre doğrudan verdiği vahiy, kıyâmet gününe kadar devam edecektir.”

Yani Peygamber Efendimiz (S.A.V) ömrü boyunca Allah’ın tasarrufundaydı, Allah’ın vahyiyle konuştu, Allah’ın vahyiyle sustu, Allah neyi yaptırırsa onu yaptı.

“Bu vahiy kıyâmet gününe kadar devam edecektir, diyebilir miyiz?” diyor.

Kıyâmet gününe kadar devam edecektir. Bu vahiy hem her devirde, devrin imamına yani Allahû Tealâ’nın huzurunda kılınan huzur namazının imamına hem de her kavimdeki resûllere olmak üzere vahiy müessesesi, kıyâmete kadar devam edecektir.

Benzer konular