"Vahiy sadece peygamberlere gelir, peygamberlerden başkasına Allah vahyetmez" diyen günümüz dîn öğreticilerine Nahl-68, Tâhâ-38, Mâide-111, Şûrâ-51 ile Yûnus-2’yi delil gösterebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Vahiy » "Vahiy sadece peygamberlere gelir, peygamberlerden başkasına Allah vahyetmez" diyen günümüz dîn öğreticilerine Nahl-68, Tâhâ-38, Mâide-111, Şûrâ-51 ile Yûnus-2’yi delil gösterebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

"Vahiy sadece peygamberlere gelir, peygamberlerden başkasına Allah vahyetmez" diyen günümüz dîn öğreticilerine Nahl-68, Tâhâ-38, Mâide-111, Şûrâ-51 ile Yûnus-2’yi delil gösterebilir miyiz?

Şimdiden söyleyelim ki evet, gösterebiliriz.

Nahl Suresinin 68. âyet-i kerimesi:

16/NAHL-68: Ve evhâ rabbuke ilân nahli enittehızî minel cibâli buyûten ve mineş şeceri ve mimmâ ya’rişûn(ya’rişûne).
Ve senin Rabbin, balarısına, dağlardan, ağaçlardan ve onların (insanların) kurdukları çardaklardan, evler (kovanlar) edinmelerini vahyetti.


“Ve senin Rabbin, balarısına, dağlardan, ağaçlardan ve onların (insanların) kurdukları çardaklardan, evler (kovanlar) edinmelerini vahyetti.”

Allahû Tealâ arılara vahyediyor, evler edinmelerini vahyediyor.”

Tâhâ 38:

20/TÂHÂ-38: İz evhaynâ ilâ ummike mâ yûhâ.
Vahyedilecek şeyi annene vahyetmiştik.


“Vahyedilecek olan şeyi annene vahyetmiştik.”

Allahû Tealâ Hz. Musa’nın annesine vahyediyor. Hz. Musa bebek olarak doğduğu zaman (seçilmişlerden Hz. Musa, peygamber olarak seçilmişlerden ve doğduğu zaman) Allahû Tealâ annesine vahyediyor ve kendisine diyor ki: “Biz annene vahyedilecek şeyi vahyetmiştik.”

Mâide Suresinin 111. âyet-i kerimesi:

5/MÂİDE-111: Ve iz evhaytu ilâl havâriyyîne en âminû bî ve bi resûlî, kâlû âmennâ veşhed bi ennenâ muslimûn(muslimûne).
Ve havarilere; “Bana ve Resûl'üme îmân edin.” diye vahyettiğim zaman, onlar da “Îmân ettik ve bizim (Hakk'a) teslim olduğumuza şahid ol.” demişlerdi.


“Havarilerilere, ‘Bana ve Resûlüme îmân edin’ diye vahyettiğim zaman onlar da ‘îmân ettik bizim Hakk’a teslim olduğumuza şahit ol’ demişlerdi.”

Hz. İsa’nın havarileri bunlar. Allahû Tealâ havarilere vahyettiğini söylüyor Mâide-111’de. Tâhâ Suresinin 38. âyet-i kerimesi, Hz. Musa’nın annesine Allah’ın vahyettiğini söylüyor. Nahl-68, Allah’ın arılara vahyettiğini söylüyor.

Şûrâ 51:

42/ŞÛRÂ-51: Ve mâ kâne li beşerin en yukellimehullâhu illâ vahyen ev min verâi hıcâbin ev yursile resûlen fe yûhıye bi iznihî mâ yeşâu, innehu aliyyun hakîm(hakîmun).
Allah’ın hiçbir insanla konuşması olmamıştır, illâ vahyile veya perde arkasından veya dilediğine izniyle vahyetsin diye resûl (melek) göndererek. Allah, bilir ve hikmet sahibidir.


“Allah’ın hiçbir insanla konuşması olmamıştır, illâ vahiy ile (Yani Allahû Tealâ insanlarla vahiyle konuşur, vahiy yoluyla konuşur). Veya perde arkasından veya dilediğine izniyle vahyetsin diye resûl, melek göndererek.”

İşte Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e Kur’ân-ı indiren Cebrail (A.S)’dır. Parça parça O’nun kalbine yerleştiren.

“Allah bilir ve hikmet sahibidir.” diyor Allahû Tealâ.

Âyet-i kerimenin Şûrâ-51’in temeli; Allah’ın insanlarla konuşması vahyin dışında başka bir şekilde tecelli etmiyor. Eğer karşılıklı konuşma söz konusuysa olay bu.

Yûnus 2:

10/YÛNUS-2: E kâne lin nâsi aceben en evhaynâ ilâ raculin minhum en enzirin nâse ve beşşirillezîne âmenû enne lehum kademe sıdkın inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubîn(mubînun).
Onlardan bir adama, "insanları uyarması, âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) müjdelemesi" için vahyetmemiz insanlara acaip (garip) mi geldi? Muhakkak ki onlar için, Rab’lerinin yanında (katında) sıddıklar makamı vardır. Kâfirler şöyle dediler: “Muhakkak ki bu, mutlaka apaçık bir sihirbazdır.”


Allahû Tealâ buyuruyor: “İnsanların acayibine mi gitti? Onlardan bir adama Bizim vahyetmemiz, insanlar için acayip bir şey mi?”

“Nâsı, insanları uyarmaları için ve âmenû olanları müjdelemesi ve geriye kalan bütün insanları uyarması için insanlardan birine, erkeklerden birine bir adama vahyetmemiz onların acayibine mi gitti?” diyor Allahû Tealâ. Onlar için muhakkak ki Rablerinin katında sıddıklar makamı vardır.

kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubîn(mubînun): kâfirler derler ki: muhakkak ki bu mutlaka apaçık bir sihirbazdır.

Bunları bu gün böyle söyleyen insanlara delil olarak gösterebiliriz. Allahû Tealâ’nın sadece peygamberleri değil, bal arısına vahyettiği, Hz. Musa’nın annesine vahyettiği, Hz. İsa’nın havarilerine vahyettiği, Allah’ın insanla olan konuşmasının sadece vahiyle olduğu ve insanların arasında bir erkeğe ki burada söz konusu olan bir resûl, bir adama Allahû Tealâ’nın vahyetmesi.

Görülüyor ki sevgili örgenciler, izleyenler, dinleyenler, sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım Allahû Tealâ’nın vahyi söz konusu ve sadece peygamberlere değil. Allahû Tealâ dilediğine vahyeder.

Benzer konular