Nisâ-58 ve Meâric-32, 33’e göre "Kişinin adaletle davranması, ancak emanetlerini ve ahdlerini yerine getirmekle mümkündür." diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Nisâ-58 ve Meâric-32, 33’e göre "Kişinin adaletle davranması, ancak emanetlerini ve ahdlerini yerine getirmekle mümkündür." diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Nisâ-58 ve Meâric-32, 33’e göre "Kişinin adaletle davranması, ancak emanetlerini ve ahdlerini yerine getirmekle mümkündür." diyebilir miyiz?

Böyle olmadan da insanlar adaletle davranabilirler. Bu bir yapı meselesidir. Ama eğer İmam-ı Azam Ebu Hanefi Hazretlerine bakarsanız, kadılık yaptığı devre için “O bir ateşten gömlekti.” diyor. Aslında eğer iradesini de Allah'a teslim etmiş kulları hakemlik veya hakimlik yaparlarsa onlar hikmet sahibidir, bu sebeple problemleri olmaz. Ne demek istiyoruz? Aslında söylemek istediğimiz şey çok basit. Allah ile rahatlıkla konuşabildikleri cihetle meseleyi sadece sorarlar, cevabını alırlar ve o cevaba göre Allahû Tealâ'nın emrettiği şeyi yaparlar. Hiçbir adaletsizliği oluşturmaları böylece mümkün olmaz.

Onun için emanetlerini ve ahdini yerine getiren kişi ruhunu, vechini, nefsini teslim ettikten başka iradesini de Allah'a teslim eden kişi, Allah ile her zaman konuşabilen bir hikmet sahibidir. Özelliklerinden son üçü; ehli tezekkürdür, ehli hayırdır, ehli hikmettir.

Ehli tezekkür olması, her an Allah ile konuşmak imkânının sahibi olması; ehli tezekkür olması bunu ifade eder.

Ehli hayır olması, daimî zikirde olduğu için her an derecat kazanıyor. Biliyorsunuz, derecat kazandıran bütün olaylar hayırdır.

Bir de ehli hikmettir veya ehli hükümdür. Eğer hakem veya hâkim olmuşsa kararlarını mutlaka Allah'tan sorarak vereceği için kararları mutlaka adaleti temsil eder. Öbür taraftan da hakem de olsa hâkim de olsa böyle olur. Aynı kişi Kur'ân-ı Kerim âyetlerine baktığı zaman o âyetlerin Kur'ân-ı Kerim’in hangi basamağına, 28 basamaktan hangisine tekabül ettiğini bir bakışta görür.

Ve şimdi diyor ki: “Nisâ-58, Meâric-32, 33’e göre ‘Kişinin adaletle davranması, ancak emanetlerini ve ahdlerini yerine getirmekle mümkündür.’ diyebilir miyiz?” Bu adalet şaşmaz bir adaleti ifade eder. Ama bunun dışındaki insanlar da adaleti yerine getirebilirler. Gerçekten doğru hâkimler mevcut.

Benzer konular