Hûd-19 ile Nisâ-167, 168, 169 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Dalâlet » Hûd-19 ile Nisâ-167, 168, 169 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Hûd-19 ile Nisâ-167, 168, 169 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?

Hûd-19’a bakalım:

11/HÛD-19: Ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâ(ivecen), ve hum bil âhırati hum kâfirûn(kâfirûne).
Onlar ki; Allah'ın yolundan (kişinin mürşidine ulaşmasına mani olarak ruhunun, vücudundan ayrılarak Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e ulaşmasına engel oldukları için) saptırırlar. Ve onu (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) eğmek ve bükmek isterler (gerçek kavramından uzaklaştırmak isterler). Onlar, ahireti (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) inkâr edenlerdir.


ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi: Onlar, Allah’ın yolundan men ederler.
(İnsanların ruhlarını Sıratı Mustakîm’e ulaştırmasını men ederler ki Sıratı Mustakîm üzerinden ruhlarını Allah’a ulaştıracaklar. Ulaştırmalarını onlar men ederler.)
ve yebgûnehâ ivecâ: Ve onu (ruhun Allah’a ölmeden evvel ulaşmasını) eğip bükmek isterler. (Sıratı Mustakîm’i eğip büküp daire şekline getirip Allah’a ulaşılması mümkün olmayan bir noktaya getirmek isterler.)

Bugün Sıratı Mustakîm için doğru yol tabiri kullanılıyor. Hidayet için de doğru yol tabiri kullanılıyor. İkisi de ne olduğu belli olmayan bir yol. Doğru yol; nasıl bir yol? Nereye götürür?  Hiçbir bilgi vermiyor. Hâlbuki hidayet, Allah’a ulaşmaktır. Sıratı Mustakîm ise “sıratı ileyye müstakim” ifadesiyle Allah’ın anlattığı gibi.

15/HİCR-41: Kâle hâzâ sırâtun aleyye mustekîm(mustekîmun).
Allahû Tealâ şöyle buyurdu: “İşte bu, Bana yönlendirilmiş (Bana ulaştıran) yoldur.”


Allahû Tealâ: “Bana istikametlenmiş yol” diyor. İnsanların ruhlarını Allah’a istikametlendiği için Allah’a ulaştıran yol demek.

“Onlar, Allah’ın yolundan men ederler. İnsanların Allah’ın yoluna ulaşmasına engel olurlar.” diyor. Bu sebeple Hûd-19 ile Nisâ-167 arasında bir illiyet rabıtası vardır. Diyor ki:

4/NİSÂ-167: İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden).
Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.


“Onlar muhakkak ki kâfirdirler ve Allah’ın yolundan men ederler. Sıratı Mustakîm’den men ederler.”

Diğerinde de aynısı. “ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi.”

Her ikisinde de Allah’ın yolundan, Allah’ın sebîlinden men etmek söz konusu. Allahû Tealâ: “Onlar uzak bir dalâlet içindedirler.” diyor.

Nisâ-168 bunun devamını veriyor zaten.

4/NİSÂ-168: İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).
Muhakkak ki inkâr edenleri ve zulmedenleri (başkalarını da mürşide ulaşmaktan men edip saptıranları), Allah mağfiret edecek değildir ve yola (Allah’a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e) hidayet edecek değildir.


“Onlar, hem kâfirdirler hem de zalimdirler.” Çünkü başkalarını da Allah’ın yolundan men ediyorlar.

“Allah onlara asla mağfiret etmez.” Öyle olmasalardı, Allah’a ulaşmayı dileselerdi; Allah onları mürşidlerine ulaştıracak ve o gün mağfiret edecekti. Yani günahlarını sevaba çevirecekti o kişilerin.

Allahû Tealâ: “Allah onlara asla mağfiret etmez ve onları tarîka ulaştırmaz.” diyor.

Nisâ-169:

4/NİSÂ-169: İllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).
Ancak cehennem yoluna (hidayet eder, ulaştırır), onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Ve bu, Allah için kolaydır.


illâ tarîka cehenneme: Sadece cehennem yoluna.
hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden): Onlar orada ebediyyen kalacaklardır.

“Allah, onları tarîka ulaştırmaz. Sadece cehennem yoluna ulaştırır. Onlar orada ebediyyen kalacaklardır. Ve bu Allah için zor değildir, kolaydır.” diye bitiyor konu.

Yani ne oluyor sonuçta? Hûd-19 ile özellikle Nisâ-167 arasında bir illiyet rabıtası var. Ama 168 ve 169 da onun tamamlayıcısı. “Onlar ahireti inkâr edenlerdir; onlar insan ruhunun Allah’a ulaşmasını inkâr edenlerdir.” diyor. Hûd-19 açıkça bunu söylüyor. “Allah’ın yolundan men ederler. Onlar ahireti; insan ruhunun ölmeden evvel Allah’a ulaşmasını inkâr edenlerdir.” Çok açık bir şekilde Allahû Tealâ, Hûd-19’da ahiretle insan ruhunun Allah’a ulaşması arasındaki kesin eşitliği ifade ediyor. Hûd-19’la Nisâ-167, 168, 169 arasında kesin bir ilişki söz konusu.

Benzer konular