Bakara-62’deki 4 grubu kitap ehli olarak değerlendirebiliriz miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » Bakara-62’deki 4 grubu kitap ehli olarak değerlendirebiliriz miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara-62’deki 4 grubu kitap ehli olarak değerlendirebiliriz miyiz?

Bakara-62:

2/BAKARA-62: İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Şüphesiz ki; âmenû olanlar, yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler, bunlardan her kim, Allah’a ve yevm’il âhire inanır ve ıslâh edici ameller işlerse (nefsini tezkiye ederse), bu durumda onların mükâfatları Rab’lerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.


innellezîne âmenû: Âmenû olmuşlar; Allah’a ulaşmayı dilemişlerdir.
vellezîne hâdû: Onlar yahudilerdir.
ven nasârâ: Ve hristiyanlardır.
ves sâbiîne: Ve sâbiînlerdir.
men âmene billâhi vel yevmil âhiri: Allah’a âmenû olanlar; yevm’il âhire ve Allah’a da inananlardandır.
ve amile sâlihan: Ve salih amel işleyenlerdir.
fe lehum ecruhum inde rabbihim: Onların ecirleri Rabb’lerinin katındadır.
ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne): Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.

Bu âyette işaretler çok. Burada âmenû olan 3 grup söz konusu; âmenû olan yahudiler, hristiyanlar ve sâbiînler.

Bunlardan;

men âmene billâhi: Allah’a âmenû olanlar, yevm’il âhire inananlar.
(Allah’a âmenû olanlar, ulaşmayı dileyenler, yevm’il âhire inanlar, Allah’a ulaşmaya, Allah’a ruhun ölmeden ulaşmasına inananlar.)
ve amile sâlihan: Ve salih amel işleyen.

3 faktör var. Bunlar sadece Allah’a ve Allah’a ulaşmaya inanmamışlar; aynı zamanda Allah’a ulaşmak üzere harekete geçmişler, mürşidlerine ulaşmışlar ve nefs tezkiyesi yapmaya başlamışlar. Salih ameller işliyorlar.

ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne): Ve onlar mahzun da olmazlar.

Bakara-62’deki 3 grup; yahudiler, hristiyanlar ve sâbiînler. Özellikleri, Allah’a âmenû olmuşlar, ulaşmayı dilemişler, yevm’il âhire inanmışlar; ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştırmayı inanmışlar.

“ve amile sâlihan.” Ve salih amel işliyorlar.
“Onların ecirleri Rablerinin yanındadır.” diyor. Ne demek bu? Allah’a doğru yola çıkmışlar. Rablerine ulaştıkları zaman Allah’ın katındaki ecri de alacaklar.

Allahû Tealâ: “Ve onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.” diyor.

Burada kardeşimizin 4 grup demekten muradı; âmenû olanlar bir grup ama aslında yahudiler ve hristiyanlar ve sâbiînden âmenû olanlar. Kardeşimiz burada 4 grup görüyor. Gerçekten öyle mütâlea edilebilir.

innellezîne âmenû: Muhakkak ki onlar, âmenû olanlardır; yahudi olanlardır ve hristiyan olanlardır ve sabiin olanlardır.

“Onlar Allah’a âmenû olmuşlardır. Onlardan Allah’a âmenû olan ve yevm’il âhire inanan ve salih amel işleyenler için onların ecirleri Allah’ın katındadır.” diyor.

Bakara-62’deki grupların bir tanesi; âmenû olanlar. Bunlar da dâhil yevm’il âhire îmân etmeleri gerekiyor.

“Bu âmenû olanların, Allah ve resûlüne inananlar olup Allah’a ölmeden evvel ruhlarını ulaştırmayı dilememiş olanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?” diyor kardeşimiz.

Aslında biraz karmaşık bir âyet-i kerime. Ama kardeşimizin söylediği şekilde düşünebilir. Onlardan; hristiyanlardan, yahudilerden ve sâbiînden âmenû olanlar. Ya da âmenû olanlar, âmenû olanlar olarak hristiyanlar, yahudiler, sâbiîn. Bunlardan her kim Allah’a ve yevm’il âhire inanır ve ıslâh edici amel işlerse.

Öyleyse Allah’a ve yevm’il âhire âmenû olmak… Başlangıçtaki âmenû olanlarla Allah’a âmenû olanlar aynı kişiler değil. Başlangıçtakiler, Allahû Tealâ’nın, “innellezîne âmenû.” dediği; Allah’a inananlar. Âmenû olanlar ama Allah’a ulaşmayı dilemeden evvelki safha. Teşhis doğru, Allah’a ulaşmayı dilememişlerdir. Sonra onlar Allah’a âmenû oluyorlar, Allah’a ulaşmayı diliyorlar ve yevm’il âhire inanıyorlar; ruhun Allah’a ölmeden evvel ulaşmasına. Ve nefsi ıslah edici amel işliyorlar yani mürşidlerine tâbî oluyorlar.
 
"Âli İmrân-113, 114’de bahsedilen kitap ehli olanlar, Bakara-62’de; 4 gruptan oluşanlar ve bunların arasında da mutlaka sizin öğrettiğiniz gibi Kur’ân’daki İslâmiyeti yaşayanların var olduğunu ispatlar diyebilir miyiz?"

Âli İmrân-113:    

3/ÂLİ İMRÂN-113: Leysû sevâen, min ehlil kitâbi ummetun kâimetun yetlûne âyâtillâhi ânâel leyli ve hum yescudûn(yescudûne).
Onların (hepsi) bir değildir. Kitap ehlinden, gece saatlerinde kıyamda durup, Allah'ın âyetlerini tilavet eden ve secde eden bir ümmet vardır.


leysû sevâ’(sevâen): Ama onların hepsi bir değildir.
min ehlil kitâbi: Kitap ehlinden.
ummetun: Bir ümmet vardır ki.
kâimetun: Kıyamda durur.
yetlûne âyâtillâhi: Allah’ın âyetlerini okurlar.
(Kıyamda durup Allah’ın âyetlerini okurlar, tilâvet ederler.)
ânâel leyli: Gece boyunca, gece saatlerinde.
ve hum yescudûn(yescudûne): Ve onlar secde ederler.

Allahû Tealâ, Kur’ân-ı Kerim’de hristiyanların ve kitap ehlinin Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e düşmanca davranışlarından bahsediyor daha çok. Burada söz konusu olan sahâbe gibi gece kıyamda kalan, Allah’ın âyetlerini tilavet eden, secdeye kapanan bir ümmet.

Âli İmrân-114:    

3/ÂLİ İMRÂN-114: Yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri ve ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yusâriûne fîl hayrât(hayrâti), ve ulâike mines sâlihîn(sâlihîne).
Onlar, Allah'a ve yevmil âhire îmân ederler, mâruf (irfan) ile emreder ve kötülükten nehyederler (men ederler) ve hayırlara koşarlar. İşte onlar, sâlihlerdendir.


yu’minûne billâhi: Allah’a âmenû olurlar; Allah’a inanırlar.
vel yevmil âhiri: Ve Allah’a ruhun ulaşmasına da inanırlar.
ve ye’murûne bil ma’rûfi: Marufla emrederler.
venhevne anil munkeri: Ve münkerden nehyederler.
ve yusâriûne fîl hayrât(hayrâti): Ve hayırlarda yarışırlar.
ve ulâike mines sâlihîn(sâlihîne): Ve onlar salihlerdendir.

Burada o noktaya ulaşmış olan birileri söz konusu. Âli İmrân Suresinin 113 ve 114. âyetleri Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında yaşayan kitap ehlini ifade ediyor. Bir kitap ehli var; Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e düşman, Onu hristiyan yapmak için elinden gelen bütün gayretiyle çalışan insanlar. Ve dînlerinin doğru olduğunu, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in yanlış yolda olduğunu iddia edenler.

Allahû Tealâ: “Onlarla sakın dostluk kurmayın. Sizi kendilerine benzetirler.” diyor. Bu âyette ise kitap ehlinin hepsi bir değildir. O kitap ehlinin arasında gece sabaha kadar kıyamda duranlar, secde edenler, Allah’ın âyetlerini okuyanlar, gece boyunca gece saatlerinde bunları yapanlardan bahsediyor Allahû Tealâ. Ve hep secdede olan insanlar.

İşaretlere bakıyoruz:

yu’minûne billâhi: Allah’a âmenû olurlar (Allah’a inanırlar.)
vel yevmil âhiri: Ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaşmasına inanırlar.

Burada Allahû Tealâ: “Hayırlarda yarışanlar da.” diyor. Yani irşad makamının sahibi olduklarına dair bütün delilleri koymuş. Demek ki onlardan da ehl-i kitabın arasında da mürşid seviyesinde olan insanların olduğu bu âyet-i kerimelere göre kesinleşiyor.

Kötülükten de alıkoyuyorlar, “ve yenhevne anil munkeri ve yusâriûne fîl hayrât(hayrâti).” Hayırlarda yarış ediyorlar.

Âli İmrân-114’e göre bunların irşad makamının sahibi oldukları kesinleşiyor ve bu âyet-i kerime, onların Kur’an’daki İslâm’ı yaşayanlar olduğunu ispat ediyor. Yetmez, Kur’ân’daki İslâm’ı yaşadıktan başka irşad makamına ulaşmış olduklarını da ifade ediyor.

Benzer konular