Allah’a ulaşmayı dilemek ile Allah rızası için sevap işlemek size göre farklı bir şey ise kısa olarak açıklar mısınız?

Elbette farklı. Namaz kılarsınız; sevap kazanırsınız. Birisine bir iyilik yaparsınız; sevap kazanırsınız. Allah’ın verdiği ibadetlerin her birini yaptıkça (oruç tuttukça, zekât verdikçe, kelime-i şahâdet getirdikçe, zikir yaptıkça) hep derecât kazanırsınız. Ama bu kazandığınız dereceler Allah’a ulaşmayı dilemedikçe sizi kurtaramaz, kurtarması mümkün değil. Çünkü Allah’a ulaşmayı dilemeyen bir kişinin bütün amelleri boşa gider. Kazandığınız derecelerinin hepsinin bir anlamı yok. Ama sadece bir dileğiniz; Allahû Tealâ’ya: "Yarabbi! Ben ruhumu ölmeden evvel Sana ulaştırmayı diliyorum." diye şuradan, kalbinizden bir talebin Allah’a ulaşması sizi mutlaka cennetin sahibi yapar. Çünkü Allah söz vermiş. "Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım." diyor:

Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”


Bunun mânâsı, 3. kat cennetin sahibi olmak.

 

Allah razı olsun.