Bakara Suresinin 207. Âyet-i Kerimesini açıklar mısınız? Bu hayırlı alış-verişi gerçekleştirmenin en ahsen yolu nedir?
Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Bakara Suresinin 207. Âyet-i Kerimesini açıklar mısınız? Bu hayırlı alış-verişi gerçekleştirmenin en ahsen yolu nedir?
Bakara Suresinin 207. Âyet-i Kerimesini açıklar mısınız? Bu hayırlı alış-verişi gerçekleştirmenin en ahsen yolu nedir?
Bakara-207:
“Ve insanlardan öyle kişiler de vardır ki kendi nefsini iştira eder (satar). Allah’ın rızasını dileyerek satar (nefsinin karşılığında Allah’ın rızasını alır, bir alış-veriş yapar). Allah, kullarına karşı Rauf'tur.”
Allah’a ulaşmayı dilediği anda o kişi Allah’ın kulu oluyor. “Allahû Tealâ onlara karşı Rauf’tur.” diyor. Çok şefkatli mânâsına geliyor.
Bu hayırlı alış-veriş kişinin Allah’a ulaşmayı dilemesidir. Olay böyle başlar. Kişi Allah’a ulaşmayı dilediği anda Allah’ın 1. rızasını kazanır. Allah onu seçer. Allah onu seçmiştir ve o seçtikten sonra Allah’a ulaşmayı dilemiştir. Arkasından Allah’ın rızası, o kişi üzerinde Rahîm esmasının tecellisi ile tahakkuk eder. Allah için olmak bu standartlarda en güzele ulaşmaktır.
“Bunu en ahsen şekilde gerçekleştirmenin yolu nedir?” diye soruyor kardeşimiz. Ruhu Allah’a ulaştırdıktan sonra vazgeçmemek, zikri giderek arttırmak suretiyle fizik vücudu Allah’a teslim etmek, daimî zikre ulaşmak ve nefsi ve neticede iradeyi de Allah’a teslim etmek; ahsen noktaya ulaşmak demektir. Bunun yolu Resûl’e tâbî olmaktan, mutlak itaatten geçer. Ve kişinin bu hedeflere ulaşmak için derin bir iç talebin sahibi olması da temel şarttır.
2/BAKARA-207: Ve minen nâsi men yeşrî nefsehubtigâe mardâtillâh(mardâtillâhi), vallâhu raûfun bil ıbâd(ıbâdi).
Ve insanlardan, Allah’ın rızasını dileyerek (Allah’ın rızası karşılığında) kendi nefsini satan kimseler vardır. Ve Allah, kullarına Rauf’tur (çok şefkatlidir).“Ve insanlardan öyle kişiler de vardır ki kendi nefsini iştira eder (satar). Allah’ın rızasını dileyerek satar (nefsinin karşılığında Allah’ın rızasını alır, bir alış-veriş yapar). Allah, kullarına karşı Rauf'tur.”
Allah’a ulaşmayı dilediği anda o kişi Allah’ın kulu oluyor. “Allahû Tealâ onlara karşı Rauf’tur.” diyor. Çok şefkatli mânâsına geliyor.
Bu hayırlı alış-veriş kişinin Allah’a ulaşmayı dilemesidir. Olay böyle başlar. Kişi Allah’a ulaşmayı dilediği anda Allah’ın 1. rızasını kazanır. Allah onu seçer. Allah onu seçmiştir ve o seçtikten sonra Allah’a ulaşmayı dilemiştir. Arkasından Allah’ın rızası, o kişi üzerinde Rahîm esmasının tecellisi ile tahakkuk eder. Allah için olmak bu standartlarda en güzele ulaşmaktır.
“Bunu en ahsen şekilde gerçekleştirmenin yolu nedir?” diye soruyor kardeşimiz. Ruhu Allah’a ulaştırdıktan sonra vazgeçmemek, zikri giderek arttırmak suretiyle fizik vücudu Allah’a teslim etmek, daimî zikre ulaşmak ve nefsi ve neticede iradeyi de Allah’a teslim etmek; ahsen noktaya ulaşmak demektir. Bunun yolu Resûl’e tâbî olmaktan, mutlak itaatten geçer. Ve kişinin bu hedeflere ulaşmak için derin bir iç talebin sahibi olması da temel şarttır.
