Bakara-10’a göre kalbi hasta olanlar, Âli îmran-7’ye göre kalbinde zeyg olup Allah tarafından seçilmeyenler ile Nisâ-167, 168, 169’daki zalimler arasında bir illiyet rabıtası var mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Fitne ve Fesad » Bakara-10’a göre kalbi hasta olanlar, Âli îmran-7’ye göre kalbinde zeyg olup Allah tarafından seçilmeyenler ile Nisâ-167, 168, 169’daki zalimler arasında bir illiyet rabıtası var mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara-10’a göre kalbi hasta olanlar, Âli îmran-7’ye göre kalbinde zeyg olup Allah tarafından seçilmeyenler ile Nisâ-167, 168, 169’daki zalimler arasında bir illiyet rabıtası var mı?

Bakara-10:

2/BAKARA-10: Fî kulûbihim maradun, fe zâdehumullâhu maradâ(maradan) ve lehum azâbun elîmun bi mâ kânû yekzibûn(yekzibûne).
Onların kalplerinde maraz (hastalık) vardır. Allah da bu sebeple onların hastalığını arttırdı. Tekzip etmiş olmaları (Allah’a ulaşmayı yalanlamaları) sebebiyle onlar için elîm bir azap vardır.


“Onların kalplerinde maraz (hastalık) vardır. Allah da o zaman bu sebeple onların hastalığını arttırmıştır. Tekzip etmeleri, yalanlamaları sebebiyle onlar için elîm bir azap var.”

Neyi yalanlıyorlar? Allah’a ulaşmayı ve Allah’a ulaşmayı dilemeyi yalanlıyorlar. Kalplerinde maraz var.

3/ÂLİ İMRÂN-7: Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmâllezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlihi, ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi).
Kitab'ı sana indiren O'dur. Onun bir kısmı muhkem (hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan) âyetlerdir, onlar Kitab'ın esasıdır ve diğerleri, muteşâbihtir (yoruma açık âyetlerdir). Fakat kalplerinde eğrilik (bâtıla meyil) bulunanlar, bu sebeble muteşâbih olanlara (yorum gerektirenlere) tâbî olurlar. Ondan fitne çıkarmak için, onun te'vilini (yorumunu) yapmak isterler. Ve onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez ve ilimde rusuh sahipleri ise: “Biz O'na îmân ettik, hepsi Rabbimizin katındandır” derler, onlar da tezekkür edemezler, sadece Ulûl'elbab (daimi zikrin ve sırların sahipleri) (tezekkür edebilir).


Diyor ki, Allahû Tealâ: “O’dur ki sizin üzerinize kitabı indirdi. O’nda (Kitap’ta) muhkem âyetler vardır. Onlar Ümmülkitap’ı oluştururlar.”

ve uharu muteşâbihâtun: Ve diğerleri (diğer âyetler) müteşabihattır (müteşabih âyetlerdir).
fe emmâllezîne fî kulûbihim zeygun: Onlar ki (o zaman onlar) kalplerinde zeyg olanlardır.
fe yettebiûne mâ teşâbehe: O müteşabih âyetlere tâbî olurlar.
minhubtigâel fitneti: Fitne ibtiga ederek; fitne çıkarmayı arzu ederek.
vebtigâe te’vîlihi: Onun te’vilini isterler (yaparlar).
ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu): Allah’tan başka kimse onların (müteşabih âyetlerin) te’vilini bilmez.
ver râsihûne fîl ilmi: İlimde kökleşmiş olanlar.
yekûlûne: Derler ki:
âmennâ bihî: Onların hepsine inandık.
kullun min indi rabbinâ: Hepsi Rabbimizin Katı’ndandır.
ve mâ yezzekkeru: Ve tezekkür edemezler; etmeleri sözkonusu değildir.
illâ ulûl elbâb(elbâbi): Onları sadece ulûl’elbab (daimî zikrin sahipleri; Allah’la karşılıklı müzakere yapabilen, tezekkür edebilenler) tezekkür eder..

Bakara-10’a göre kalbi hasta olanlar, Âli Îmran-7’ye göre kalbinde zeyg olup Allah tarafından seçilmeyenler ile Nisâ-167, 168, 169’daki zalimler arasında bir illiyet rabıtası var mı? Evet. Hepsi; 3 grup da Allah’ın söylediklerini tekzip etmek, arkasında başka insanları da Allah’ın yolundan saptırmayı içeriyor sevgili kardeşlerim. Allah razı olsun. Aralarında kesin şekilde bir illiyet rabıtası mevcut.

Benzer konular