Ahzâb Suresi 72. âyeti kerimeyle insan hangi emaneti yüklenmiştir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Nefs Tezkiyesi » Ahzâb Suresi 72. âyeti kerimeyle insan hangi emaneti yüklenmiştir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ahzâb Suresi 72. âyeti kerimeyle insan hangi emaneti yüklenmiştir?

Ahzâb Suresi 72. âyet-i kerime:

33/AHZÂB-72: İnnâ aradnâl emânete alâs semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehâl insânu, innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.


innâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli: Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara teklif ettik
fe ebeyne en yahmilnehâ: Ve onlar onu taşımaktan (ona hamil olmaktan, onu yüklenmekten) sarfınazar ettiler (onu kabul etmediler)
ve eşfakne minhâ: Ve ondan şevkettiler, korktular.
ve hamelehal insân: Ve onu, insan yüklendi.
innehu: Muhakkak ki o.
kâne zalûmen cehûlâ: O, zalimdir ve cahildir.

Allahû Tealâ burada Allah’a ulaşmayı dilemeyen bütün insanların müşterek vasfını vermiş. Hepsi, hem kendilerine zulmetmektedirler hem de cahildirler. Ama burada nefsin 2 tane afeti veriliyor. Aslında insanların nefsleriyle olduğu bir devrede olması lâzımgelen bir olay bu. Çünkü daha nefs tezkiyesi olmadığı için, Allah’ın yüklenmesini emrettiği şeyi yüklenebilecek olan seviyede değil insanlar. Ama burada önemli bir şey var. “Ruh” adı verilen emanetin, sadece bir mekân olan fizik vücudun değil onunla beraber nefsin de kabul ettiğini görüyoruz. Yani nefs ve fizik vücut ikilisi, bir üçüncüyü; ruhu da beraberlerine alıyorlar.

İnsan hangi emaneti yüklenmiştir?

İnsanın yüklendiği emanet “ruh” adı verilen emanettir.

“Cahil olması sebebiyle zalim mi olmuş?”

Hayır, cahil vasfı, zalim vasfı, düşmanlık, haset, kin, isyan, iptilâlar, hepsi zaten bütün insanlarda var. Siz, henüz nefs tezkiyesi yapmadıysanız sizde de bunların hepsi var. Tam 19 grup afetiniz var. Bütün insanlarda bu var. İnsanın fizik vücuduyla nefs beraberliğini ifade eder bu. Sonra da Allahû Tealâ, bizlere doğduğumuz zaman ruh üfürüyor. Sonra da o ruhu hayattayken geri istiyor. İşte hidayete ermek, ruhunuzun Allah’a ulaştığı noktada gerçekleşir. Tâbiiyet bu sebeple asıldır. Çünkü ancak tâbî olduğunuz zaman devrin imamının ruhu başınızın üzerine gelir ve sizin ruhunuza Allah’a dönmesi için gerekli olan emri verir. Mu’min Suresi 15. âyet-i kerimede Allahû Tealâ buyuruyor ki: “Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından lâyık olanların başlarının üzerine emrinden ruh gönderir.”

40/MU'MİN-15: Rafîud deracâti zûl arş(arşi), yulkır rûha min emrihî alâ men yeşâu min ıbâdihî li yunzira yevmet telâk(telâkı).
Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin (Allah’a ulaşmayı dilediği için Allah’ın da Kendisine ulaştırmak istediği kişinin) üzerine (başının üzerine) Allah’a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah’ın emrini tebliğ edecek) bir ruh (devrin imamının ruhunu) ulaştırır.


Allah’ın emrinden gelen devrin imamının ruhu, o kişiye (ruhunuza hitap ediyor) der ki: “Allah’a geri dönmek emrini aldın, vücudu terk et, Rabbine geri dön!” Bunun mânâsı; o ruhun vücuttan ayrılarak, hangi dergâha tâbî olduysa o dergâha ulaşması, oradan da anadergâha ulaşmasıdır. Anadergâha ulaştıktan sonra seyr-i sülûka girerek Allah’a 1. , 2. , 3. , 4. , 5. , 6. ve 7. gök katının ve 7 tane âlemini aşarak Sidretül Münteha’ya ulaşmasını, oradan da Allah’ın Zât’ına ulaşmasını ifade eder. Allah razı olsun.

“Bu yüklendiği emaneti sahibine nasıl ulaştıracaktır da zalimlikten kurtulacak?”

Söylediğimiz standartlarda Allah’a ulaşmayı dileyecek, Allah, onu mutlaka hacet namazını kıldığı zaman huşûya ulaştığında mürşidine ulaştıracaktır. Tâbiiyeti anında, ruhu vücudundan ayrılıp Allah’a doğru yola çıkacak.

Benzer konular