Rûm-31’i ve Enfâl-29’u devreye aldığımızda ahirete inananların Allah'a ulaşmayı dileyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bir defa kesin olarak ahirete inananlar, ruhun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasına inananlardır. Bakara-4’de “Ahirete de yakîn hasıl ederler (ahiret gününe ruhun Allah'a ulaşma gününe de yakîn hasıl ederler).” diyor.
Kardeşimizin 2. suali, ahirete yakîn hasıl etmek istikametinde Rûm-31’i alıyor.

O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


munîbîne ileyhi vettekûhu: Allah'a ulaşmayı dile ve O’na karşı takva sahibi ol.
ve ekîmûs salâte: Ve namaz kıl.
ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne): Ve müşriklerden olma.Ahirete inananlar da takva sahipleridir. Bakara-2, takva sahipleriyle başlıyor. Rûm-31 de takva sahiplerinin Allah'a yönelenler olduğunu, Allah'a ulaşmayı dileyenler olduğunu söylüyor. Ahiretin de Allah'a ulaşmak olduğu kesinleşiyor.

Enfâl-29:

Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.


yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe: Ey âmenû olanlar, eğer takva sahibi olursanız (Allah'a ulaşmayı dilerseniz).
yec’al lekum furkânen: Sizler için furkanlar kılar.
ve yukeffir ankum seyyiâtikum: Ve sizden seyyiatınızı örter.
(Böylece hem günahlarınızı örter, furkanlar verir. Kör, sağır, dilsizken sizi gören, işiten ve idrak eden hüviyetine sokar. Üstelik de sizin günahlarınızı örttükten sonra bir de günahlarınızı sevaba çevirir.)
Allahû Tealâ: “Allah'a büyük fazıl sahibidir.” diye en sonraki kademeyi de ifade etmiş. Öyleyse ahirete inananlar, Allah'a ulaşmayı dileyenlerdir.