Bakara 2, 3, 4, 5. âyetlerini açıklar mısınız? Bu âyetlere bakarak hidayet üzere olanların ahirete inanlar olduğu ve onların takva sahibi olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bakara-2:  

İşte bu Kitap ki, O’nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir.


zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi): Bu o kitaptır ki O’nda şüphe yoktur.
huden lil muttekîn(muttekîne): Takva sahipleri için hidayetçidir.

Onlar (takva sahipleridir) ki, gaybe (gaybte Allah’a) îmân ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (başkalarına verirler).


“Onlar ki gaypte Allah'a inanırlar ve namazlarını kılarlar ve rızık olarak verdiğimiz şeylerden infâk ederler yani nefs tezkiyesi yaparlar.” diyor Allahû Tealâ.

Fizik vücuda zikri üzere Allah'tan gelen rahmetle fazl ve rahmetle salâvât nurlarını nefsin kalbine ulaştırarak infâk ederler.”

Bakara-4:
Onlar (takva sahipleri) ki, sana indirilene ve senden önce indirilenlere (bütün semavî kitaplara) îmân ederler ve onlar ahirete yakîn hasıl ederler (yakîn seviyesinde kesin olarak inanırlar).


vellezîne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablik(kablike): Ve onlar sana indirdiğimiz şeye (Kur'ân’a) inanırlar. Senden önce indirdiğimiz şeye (İncil’e ve Tevrat’a) inanırlar (Sana indirdiğimiz şeye inanırlar. Senden önce indirdiğimiz şeye, bütün semavî kitaplara inanırlar).  
ve bil âhireti hum yûkınûn(yûkınûne): Onlar ahirete de yakîn hasıl edenlerdir.

Burada Allahû Tealâ, Allah'a ulaşmayı dileyen birisinden bahsediyor. Bu kişi zikir yapıyor, bu kişi takva sahibi ve Kur'ân onlar için hidayetçidir.

Bakara-5:

İşte onlar, Rab’lerinden bir hidayet üzeredirler. Ve işte onlar,onlar muflihundurlar (felâha, kurtuluşa erenlerdir).


“Onlar, Rabb’lerinden bir hidayet üzeredirler.”

İşte Bakara-2’de de Kur'ân-ı Kerim’in bir hidayet rehberi olduğu, bir hidayet olduğu anlatılıyor, Bakara-5’de de:

“ulâike alâ huden min rabbihim: Onlar, Rab’lerinden bir hidayet üzeredirler.” diyor.

Kimler bu insanlar? Allah'a ulaşmayı dileyenler ve nefs tezkiyesi yaparak nefslerini Allah'tan gelen rahmet, fazl ve salâvât nurlarıyla nafakalandıranlar.

“İşte onlar muflihundurlar (felâha erenlerdir). Onlar Allah'a ulaşmayı dileyip felâha erenlerdir.” diyor Allahû Tealâ.

Bakara-2’de onların takva sahibi olduğunu söylüyor. Takva sahiplerinin başlangıç noktası, Allah'a ulaşmayı dileme noktası. İnfâk ettiklerine göre daha öteye geçmişler; mürşidlerine ulaşmışlar ve o noktadan itibaren nefslerini rızıklandırmaya başlamışlar. Allahû Tealâ, onların felâha erenler olduğunu söylüyor, bütün semavî kitaplara da inandıklarını ilâve ederek.