Meryem Suresinin 70, 71, 72. âyetlerinin mânâsını anlatır mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Takva » Meryem Suresinin 70, 71, 72. âyetlerinin mânâsını anlatır mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Meryem Suresinin 70, 71, 72. âyetlerinin mânâsını anlatır mısınız?

Meryem Suresinin 70, 71, 72. âyetlerinin mânâsını anlatır mısınız? Şu anda sırat köprüsü yoksa kıyâmet günü böyle bir köprünün kurulma olanağı var mı?

Sırat köprüsü diye bir köprü ne geçmişte vardı ne bugün var ne de yarın var olacak. Sırat köprüsü, kıldan ince, kılıçtan keskinmiş! Onun üzerinden geçenler, ya uçarak geçermiş ya koşarak ya yürüyerek ya da sürünerek geçermiş!

Sevgili kardeşlerim! Aşağı düşenler cehenneme gidermiş! Köprüyü geçenler cennete girermiş! Bunların hepsi sadece insanların palavraları, uydurmaları!

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ diyor ki:

3/ÂLİ İMRÂN-4: Min kablu huden lin nâsi ve enzelel furkân(furkâne), innellezîne keferû bi âyâtillâhi lehum azâbun şedîd(şedîdun), vallâhu azîzun zuntikâm(zuntikâmin).
Daha önce insanlar için, hidayete erdirici olarak (Tevrat'ı ve İncil'i indirdi) ve (sonra da) Furkan'ı (Hak ile bâtılı ayıran Kur'ân’ı) indirdi. Muhakkak ki onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ettiler. Onlar için şiddetli azap vardır. Ve Allah Azîz'dir, intikam sahibidir (intikam alandır).


25/FURKÂN-1: Tebârakellezî nezzelel furkâne alâ abdihî li yekûne lil âlemîne nezîrâ(nezîren).
Âlemlere uyarıcı olması için kuluna Furkan’ı indiren (Allah), mübarek’tir.


“Habibim! Sana Kur’ân’ı furkan olarak indirdik.” diyor.

Furkan; doğruyu yanlıştan ayıran mizan demek, ayraç demek. Allahû Tealâ bize Kur’ân’ı indirmiş furkan olarak. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ne diyor? “Gelecekte benim hadîslerim tartışılacaktır, Kur’ân’a bakın. Benim, Allah’ın peygamberi olarak benim hiçbir hadîsim Kur’ân’a aykırı olamaz. Bu sebeple benim hadîsim olarak size söylenen herhangi bir konu Kur’ân’a uygun değilse o, benim hadîsim değildir.” diyor.

Neye dayalı olarak söylüyor bunu? Allahû Tealâ diyor ki: “Sana Kur’ân’ı furkan olarak indirdim. Yanlışları doğrudan ayıran, doğruları yanlıştan ayıran bir ayraç olarak indirdim.” diyor. Kâinatın en sağlam ayracı bugün elimizde. Bir harfi bile değiştirilememiş.

Öyleyse? Sırat köprüsü neden mümkün değildir? Böyle bir köprünün oluşması? Bunun en güzel cevabı kardeşimizin söylediği âyetlerde. Meryem-70:

19/MERYEM-70: Summe le nahnu a’lemu billezîne hum evlâ bihâ sıliyyâ(sıliyyen).
Sonra ona (cehenneme) maruz kalmayı en çok hakedenleri, elbette en iyi Biz biliriz.


“Sonra ona (cehenneme) maruz kalmayı en çok hakedenleri, elbette en iyi Biz biliriz.” diyor.

Meryem-71:

19/MERYEM-71: Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ(makdıyyen).
Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. (Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.


“Ve sizden biriniz bile hariç olmamak üzere hepiniz, (illâ: yani muhakkak surette) ona (yani cehenneme) varacaksınız.”

Yani herkes, ister cennetlik olsun ister cehennemlik, kıyâmet günü mutlaka hesapları görüldükten sonra amel defterindeki neticeyi boynuna astıktan sonra, mutlaka cehenneme ulaşacaktır önce. Cennete girecek olanlar da önce cehenneme girecekler. Cehenneme girecek olanlar da zaten bir defa girecekler ve orada kalacaklar ama herkes cehenneme mutlaka girecek.

“Bu, senin Rabbinin üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür.” diyor Allahû Tealâ. Hepimiz mutlaka cehenneme gireceğiz. Meryem-72:

19/MERYEM-72: Summe nuneccîllezînettekav ve nezeruz zâlimîne fîhâ cisiyyâ(cisiyyen).
Sonra takva sahiplerini kurtaracağız. Ve zalimleri, diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.


“Sonra takva sahiplerini kurtaracağız ve zalimleri, diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.”

İşte olay şöyle cereyan ediyor sevgili kardeşlerim: Herkes, ister cehennemlik olsun, kitapları soldan verilmiş olsun, ebediyyen cehennemde kalacak olanlar olsun ister cennetlik olsun yani cehenneme girip cehennemi gezdikten sonra uçarak cennete girecek olan, kendilerine izin verilmişlerden olsun, onlar da önce cehenneme girecek.

İşte 2 nevi insan var cehenneme giren:

1. grup: Cennete girecek olanlar. Onlar uçarak geliyor ve yükseklerden geçerek, şeffaf olan ama sadece cennete girebilecek olanları, onların vasıfları itibariyle onları geçiren şeffaf duvarlardan geçerek girerler. Duvar değil, şeffaf, zamanımızda mika gibi bir görüntüsü olan, arka tarafı da gösteren, yerden 12 metre falan yükseklikte bir dizayn. Uçarak geliyorlar onlar, cennete girecek olanlar. Cehenneme uçarak giriyorlar. Cehennemin 7 katını da Allahû Tealâ onlara dolaştırıyor çok kısa bir zaman parçasında ve cehennemi görenler, cennete girecek olanlar, Allah’a sonsuz hamd ve şükrederek cehennemden ayrılıp gene o şeffaf duvarlardan, şeffaf mika gibi olan o sistemden geçerek cennete giriyorlar.

2. grup: Cehennemde kalacak olanlar. Onlara kapılar kaldırılarak müsaade var. Kapılar yukarıya doğru yükseltiliyor. Onların sadece başlarının geçebileceği kadar bir yükseklikte, hepsi burunları yere sürtünerek cehenneme giriyorlar. Ve girdikten sonra da diz üstü çökmüş vaziyette orada kalıyorlar. Öyle ki; onlar daha diz üstü çökmenin ötesine geçemeden, diz üstü çökmüş vaziyette iken cehennemi bütün katlarını dolaşıp da cehennemden çıkanlar, cehennemi tamamen terk ediyorlar. O diz üstü çökenler de diz üstü çökmüş vaziyette olanlar da ordalar. Sonra onların hepsi ait oldukları cehennem katlarına dağıtılıyor.

Sırat köprüsü neden yoktur?

Madde 1: İndi İlâhi’de kendi rakamlı kitaplarında yani gördükleri hayat filmlerinde, 3 boyutlu hayat filmlerinde derecelerini görenlerin hepsi, cehenneme gidecek olanlar da cehennemde kalacak olanlar da cehenneme girdikten sonra cennete girecek olanların da hepsi mutlaka mahşer meydanından yani İndi İlâhi’den hepsi mutlaka cehenneme gideceklerdir.

Öyleyse İndi İlâhi ile cehennem arasında bir sırat köprüsü olması mümkün değildir. İster cehennemlik olsun ister cennetlik olsun, herkes cehenneme mutlaka girecektir; bu âyetler gereğince…

Öyleyse mahşer meydanıyla (İndi İlâhi ile yani) cehennem arasında bir sırat köprüsü olması mümkün değildir.

Madde 2: Cehennemden çıkmasına izin verilenlerin de hepsi mutlaka cennete girecektir. Bu sebeple kıyâmet gününe “izin günü” adını veriyor Allahû Tealâ. O zaman cehennemle cennetin arasında da bir sırat köprüsü olması mümkün değil.

Sevgili kardeşlerim! Öyleyse sırat köprüsü müessesesi bir masaldır. İnsanlara anlatılır: “Koçun boynuzunda geçersin. Uçarak geçersin. Kaçarak geçersin. Sürünerek geçersin ya da aşağı düşüp cehenneme gidersin.” diyorlar. Bunların hepsi masal.

Allah razı olsun.

Benzer konular