Neml-81’de ve Rûm-53’e göre Allah'ın âyetlerine inanmakla hidayet müessesesinin çalışması, engellerden kurtulma ve teslim arasında nasıl bir ilişki vardır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Neml-81’de ve Rûm-53’e göre Allah'ın âyetlerine inanmakla hidayet müessesesinin çalışması, engellerden kurtulma ve teslim arasında nasıl bir ilişki vardır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Neml-81’de ve Rûm-53’e göre Allah'ın âyetlerine inanmakla hidayet müessesesinin çalışması, engellerden kurtulma ve teslim arasında nasıl bir ilişki vardır?

Neml-81’de: “Sen ancak âyetlerimize teslim olanlara işittirebilirsin. Rûm-53’de ise “Sen körleri hidayete erdiremezsin. Sen ancak âyetlerimize inanan ve teslim olacak olanları işittirebilirsin.” buyuruluyor.

Dalâlette olan kişilerin kör, sağır ve işitmemesi, beraber yürüyen bir müessese olduğuna göre bu noktada Allah'ın âyetlerine inanmakla hidayet müessesesinin çalışması, engellerden kurtulma ve teslim arasında nasıl bir ilişki vardır?

Şimdi bakıyoruz, Neml-81:

27/NEML-81: Ve mâ ente bi hâdîl umyi an dalâletihim, in tusmiu illâ men yu’minu bi âyâtinâ fe hum muslimûn(muslimûne).
Ve sen, körleri dalâletlerinden (çevirip) hidayete erdirecek değilsin. Sen, ancak âyetlerimize inananlara işittirebilirsin. İşte onlar, teslim olanlardır.


ve mâ ente bi hâdîl umyi an dalâletihim: Ve sen, körleri dalâletlerinden hidayete erdiremezsin.
in tusmiu illâ men yu’minu bi âyâtinâ: Sen, ancak âyetlerimize inananlara işittirebilirsin (Onun dışındakilere işittiremezsin).
fe hum muslimûn(muslimûne): Onlar, teslim olanlardır.
(Yani âyetlerimize inananlara;âmenû olanlara işittirebilirsin.)

Rûm-53:

30/RÛM-53: Ve mâ ente bi hâdil umyi an dalâletihim, in tusmiu illâ men yu’minu bi âyâtinâ fe hum muslimûn(muslimûne).
Ve sen, körleri dalâletlerinden kurtarıp hidayete erdirecek değilsin. Sen ancak âyetlerimize îmân edenlere duyurursun. İşte onlar teslim olanlardır.


Neml-81 ile Rûm-53, aynı âyetler; kelimesi kelimesine aynı âyetler. Öyleyse bir tanesinden bahsetmek yeterli. Bu noktada 2 tane davet var olduğunu görüyoruz.
 
Birincisi; Allah'a ulaşmayı dilemeye davet. Bu davete icabet edenler Allah'a ulaşma davetine icabet edeceklerdir.

Öyleyse kim Allah'a ulaşmayı dileme davetine icabet ederse bu davete icabet ettiği noktada Allah, ona derhal Rahîm esmasıyla tecelli ediyor. Ona furkanlar veriyor. Furkanlar onun gözünün, kulağının, kalbinin açılmasını ve anlamayı mümkün hale getiriyor. Ondan sonra kişi Allah'a ulaşmayı dileme davetini tamamlamıştır. Ve bu âyetlerle alâkalı olan safhaya gelmiştir; Allah'a ulaşma safhası.

1- Allah'a ulaşmayı dileme var: 3. basamakla 7. basamak arasında (7 tane Furkan).
2- Allah'a yönelme safhası: 7. basamakla 14. basamak arasında.
3- Allah'a ulaşma safhası: 14. basamakla 21. basamak arasında.

Neml Suresinin 81. âyet-i kerimesindeki durum 2. safhayı, safhadan evvelki durumu anlatıyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in ulaşamadığı, işittiremediği insanlar, “Bunlar ne zaman âyetlere âmenû olurlarsa o zaman müslüman olurlar.” diyor. Yani Neml Suresinin 81. âyet-i kerimesi ve Rûm-53, kelimesi kelimesine aynı olan iki âyettir. Henüz Allah’ın Rahîm esmasıyla tecelli etmediği insanlardan bahsediyor. Bunlar, henüz Allah’a ulaşmayı dilememişlerdir. Allah'a ulaşmayı dileyenler furkanları aldıktan sonra Allah'a ulaşmayı dileme davetini tamamlamış oluyorlar. Allah'a ulaşma davetine icabet ediyorlar.
 
Allah'a ulaşmayı dilediği anda kişi, Allah’a teslim olmuştur. Bu, 1. teslimdir. İradenin küçük bir kısmı Allah’a teslim ediliyor. Kişi, 7. basamağa ulaştığı zaman Allah'a ulaşma davetine icabet edecektir; 2. teslimdedir. Ruhunu Allah’a ulaştırdığı zaman 3. teslim söz konusudur. Fizik vücudu 4., nefsi 5., irşada ulaşmak 6., iradeyi teslim 7. teslimi oluşturur.

Hidayet müessesesinin çalışması; Allah’a ulaşmayı dilediğimiz anda 1. hidayetteyiz. Ondan evvel hidayette değiliz. Furkanlar verildikten sonra 2. hidayetteyiz. İrşad müessesesine (mürşide) ulaştığımız ana kadar. Mürşidimize ulaştığımız andan itibaren; ruhumuz yola çıktığı andan itibaren 3. hidayetteyiz.
 
Öyleyse bu standartlarda ilişki var. Allah'a ulaşmayı dileyen kişide engeller alınır. O henüz Allah'a ulaşmayı dileyen kişidir. Allah'a ulaşmayı dileme safhasındadır. Ondan sonra Allah'a yönelme safhasına geçer. Ondan sonra da Allah’a ulaşma safhasına geçer. Engellerden kurtulduktan sonra Allah'a yönelme safhasına geçilr. Yaini Allah'a ulaşmanın birinci kesimi Allah'a yönelmedir. İkinci kesimi Allah'a ulaşmadır.

Benzer konular