Tahrîm 8'de bahsedilen nurun tamamlanması nasıl gerçekleşiyor?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Tahrîm 8'de bahsedilen nurun tamamlanması nasıl gerçekleşiyor?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Tahrîm 8'de bahsedilen nurun tamamlanması nasıl gerçekleşiyor?

Allahû Tealâ, Tahrîm Suresinin 8. âyet-i kerimesinde; âmenû olanların nurunun tamamlamasından bahsediyor Burada bahsedilen nurun tamamlanması nasıl gerçekleşiyor?

66/TAHRÎM-8: Yâ eyyuhâllezîne âmenû tûbû ilâllâhi tevbeten nasûhan, asâ rabbukum en yukeffira ankum seyyiâtikum ve yudhilekum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru, yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meahu, nûruhum yes'â beyne eydîhim ve bi eymânihim yekûlûne rabbenâ etmim lenâ nûranâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Allah’a Nasuh Tövbesi ile tövbe edin! Umulur ki Rabbiniz, sizin günahlarınızı örter ve sizi altından nehirler akan cennetlere koyar. O gün Allah, nebîleri ve O’nunla beraber olanları mahzun etmez. Onların nurları, önlerinde ve sağlarında koşar. “Rabbimiz, bizim nurumuzu tamamla ve bize mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir). Muhakkak ki Sen, herşeye kaadirsin.” derler.


Tahrîm Suresinin 8. âyet-i kerimesinde, sonlarda bir olay söz konusu:

• Kişi, Allah’a ulaşmayı dilemiş.
• Mürşidine ulaşmış, tâbiiyetini gerçekleştirmiş.
• Ruhu Allah’a ulaşmış.
• Fizik vücudu Allah’a teslim olmuş.
• Daimî zikre ulaşmış, nefsini de Allah’a teslim etmiş.

Bu noktadan sonra, bu kişi daimî zikre ulaşıp da ulûl’elbab olduktan sonra (nefsini Allah’a teslim ettikten sonra) nefsinin kalbini halis kılıyor. Burada tam 14 mertebe halis olmak söz konusudur. Kişinin kalbinin 14 mertebe müzeyyen olması söz konusudur. Orada ihlâsa ulaşılır. Orada irşada ulaşılır. Kişi o noktada irşad olur.

Burada kişiye ihlâs makamında göklerin melekûtu gösterilir. Ne zaman kişiye yerlerin melekûtu gösteriliyorsa (daimî zikre ulaştıktan sonra) o kişi cehennemlerin hepsini sırayla gördüğü sürece ulûl’elbab makamındadır. Ne zaman kişiye 1. kat gök katı gösterilirse ondan sonra:

• 1. kattaki secde,
• 2. kattaki suvarılma,
• 3. kattaki 2 katlı mesciddeki secde,
• 4. kattaki Mescid-i Aksa’daki secde,
• 5. kattaki Mescid-i Haram’daki secde,
• 6. kattaki Allah’ın nuruyla sıbgatullah olma,
• 7. kattaki 7 tane âlem herbirisi ihlâs makamında gösterilir yani göklerin melekûtu (7 tane gökler) ihlâs makamında gösterilir.

Ve ne zaman 7. gök katının 7 âlemi tamamlanır ise o kişiye İndi İlâhi gösterilir, bir de İndi İlâhinin (Allah’ın huzurunun) en yüksek noktası olan Sidretül Münteha (en yüksek noktadaki ağaç) gösterilir. O ağacı gören kişinin ruhu, oradan Allah’a ulaşacaktır. Herkesin ruhu oradan Allah’a ulaşır ama her kim, daimî zikre ulaştıktan sonra göklerin melekûtunu görüp, 7 tane âlemi görmüşse Sidretül Münteha’yı da görmüşse ihlâs makamı burada tamamlanır. Ve o kişi salâh makamına geçmek için, Tövbe-i Nasuh’a tâbî tutulur. Tahrîm Suresinde Allahû Tealâ diyor ki: “Allah’a öyle bir tövbe ile tövbe edin ki; bu, Tövbe-i Nasuh olsun.”

Kişi 14. basamakta, mürşidin önünde tâbiiyetini gerçekleştirir. Mürşidin önünde tövbe eder ama bu, 27. basamağın sonundaki tövbe, Allah’ın huzurundaki tövbedir. Birincisinde, mürşidinin sözlerini tekrar ederek tövbe eden kişi; burada, Allah’ın söylediklerini tekrar ederek tövbe eder. Bu tövbe, o kişiyi irşad makamına ulaştıracak olan tövbedir.

Böylece, ulûl’elbab makamından sonra ihlâs makamı da tamamlanmıştır. Ve kişi, Tövbe-i Nasuh’la -ki; tövbe ettikten sonra 28 basamağın 1. kademesidir- Tövbe-i Nasuh’la kişi, ihlâs makamından salâh makamına (velâyetin 7. ve son makamına) geçer.  

Salâh makamının:

1. işlevi; Tövbe-i Nasuh’tur. Allah’ın söylediklerini tekrar eden kişi, Tövbe-i Nasuh’la tövbe etmiş olur.
2. işlevi; Allahû Tealâ, o kişinin bütün günahlarını örter.
3. işlevi; o kişinin başının üzerine Allahû Tealâ salâh nurunu verir.
4. işlevi; o kişinin günahlarının sevaba çevrilmesidir.

İşte Allahû Tealâ, o kişinin başının üzerine salâh nurunu verdiği zaman, o kişinin başının üzerinde zaten bir nur daha vardı; devrin imamının ruhu. O ruhun üzerinde de devrin imamının ruhuna ait olan salâh nuru var. Böylece devrin imamının ruhu, o kişinin başının üzerinde, burada, bu noktada kendisine verilen salâh nuru da sağında olmak üzere… Tahrîm Suresi ifade ediyor: “Öyle bir tövbe ile tövbe et ki; bu tövbe, Tövbe-i Nasuh olsun. O gün Allah, peygamberleriyle birlikte olanları mahzun etmeyecektir. Onlar, nurları sağlarında ve önlerinde olarak yürürler ve derler ki; ‘Yarabbi! Bizim nurumuzu tamamla.’” diyor Allahû Tealâ.

Ne zaman Allahû Tealâ, o kişinin günahlarını sevaba çevirirse bu noktadan sonra o kişinin iradesini teslim alır. Ve kişinin iradesi teslim alındıktan sonra, o kişi, Allahû Tealâ’nın kendisine söylediği; “İrşada memur ve mezun kılındın.” cümlesiyle irşad makamının sahibi olur. Ve o kişi, Allah’ın Zat’ını görmek şerefine erer. O kişinin başının üzerine, ruh tayyi mekânı yapabilmesi için, Allahû Tealâ kendi ruhunu verir. Bu, kendi ruhunun üzerinde de ona ait olan (o ruha ait olan) salâh nuru vardır. Böylece kişinin nuru, 3. defa oluşur. Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! İşte bu, o kişinin nurunun gerçekleşmesi olayıdır.

Benzer konular