Yasin-4, Mu’minun-73, Şura-52 ve Hacc-54 âyetleri ışığında, Sıratı Mustakîm ve âmenû kavramlarını açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » Yasin-4, Mu’minun-73, Şura-52 ve Hacc-54 âyetleri ışığında, Sıratı Mustakîm ve âmenû kavramlarını açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Yasin-4, Mu’minun-73, Şura-52 ve Hacc-54 âyetleri ışığında, Sıratı Mustakîm ve âmenû kavramlarını açıklar mısınız?

Allahû Tealâ Yasin-4’de: “Sen Sıratı Mustakîm üzerindesin." buyuruyor. Mu’minun-73’de: “Muhakkak ki sen Sıratı Mustakîm’e davet ediyorsun." diyor. Şûrâ-52’de ise: “Şüphesiz sen Sıratı Mustakîm’e ulaştırıyorsun." buyuruyor.  Ancak Allahû Tealâ’nın Hacc-54’de: “Sıratı Mustakîm üzerinde olmayı âmenû olma şartına bağlamış olmasının hikmetini bizlere açıklar mısınız?" diyor.   

Yâsîn-4:

36/YÂSÎN-4: Alâ sırâtın mustakîm( mustakîmin).
Sıratı Mustakîm üzerinde(sin).


"Sıratı Mustakîm üzerinde." Yani Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e hitap ediyor. "Sıratı Mustakîm üzerindesin.” diyor.

Mu’minun-73:

23/MU'MİNÛN-73: Ve inneke le ted’ûhum ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve muhakkak ki; sen, mutlaka onları Sıratı Mustakîm'e davet ediyorsun.


"Ve muhakkak ki; sen, mutlaka onları Sıratı Mustakîm’e davet ediyorsun."

Evvela Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kendisini Sıratı Mustakîm üzerinde bulunması söz konusu. Hangi Sıratı Mustakîm’de? 8. Sıratı Mustakîm’de. Belki daha biraz daha detaylandırırsak, 9. Sıratı Mustakîm’in üzerinde. 7. Sıratı Mustakîm’in üzerinde olanlar iradelerini Allah'a teslim edenler. Teslim ettikten sonra da, o Sıratı Mustakîm üzerinde olmaya devam ediyorlar. Allah'ın bütün resûlleri 8. Sıratı Mustakîm üzerindedirler. Ama bu resûllerden devrin imamı olan kişi, ister velî resûl olsun, ister nebî resûl olsun o Allah'ın tasarrufu altındadır. O, 9. Sıratı Mustakîm üzerindedir. Hep Sıratı Mustakîm üzerinde ömrü boyu kalacaktır. Ve bu Sıratı Mustakîm (9. Sıratı Mustakîm),  huzur namazının imamlarına ait olan Sıratı Mustakîm.

Mu’minun-73’de: "Sen Sıratı Mustakîm’e davet ediyorsun." 1. Sıratı Mustakîm’e davet. Allah'a ulaşmayı dilemeyen insanların, Allah'a ulaşmayı dileme davetine temin etmeye çalışmak. Şûrâ-52:
 
42/ŞÛRÂ-52: Ve kezâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ, mâ kunte tedrî mâl kitâbu ve lâl îmânu ve lâkin cealnâhu nûran nehdî bihî men neşâu min ibâdinâ, ve inneke le tehdî ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve işte böylece sana emrimizden bir ruh (Kur'ân-ı Kerim) vahyettik. Ve sen, kitap nedir ve îmân nedir bilmiyordun. Ve lâkin O'nu “nur” kıldık. Kullarımızdan dilediğimizi O'nunla hidayete erdiririz. Ve muhakkak ki sen, mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet ediyorsun (ulaştırıyorsun).


ve kezâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ: Ve sana emrimizden bir ruh vahyettik. Yani Kur'ân-ı Kerim.
mâ kunte tedrî mel kitâbu ve lel îmânu: Ve sen, kitap nedir ve îmân nedir bilmezdin.
ve lâkin cealnâhu nûren: Fakat Biz O’nu (Kur'ân’ı) nur kıldık.
nehdî bihî men neşâu min ibâdinâ: Kullarımızdan dilediklerimizi O’nunla hidayete erdirmek için.
ve inneke le tehdî ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin): Ve muhakkak ki sen, Sıratı Mustakîm’e ulaştırıyorsun.

“Kur'ân-ı Kerim ile kullarımızdan dilediklerimizi hidayet erdirmek için." diyor Allahû Tealâ.

Ve Hacc-54:

22/HACC-54: Ve li ya’lemellezîne ûtûl ilme ennehul hakku min rabbike fe yu’minû bihî fe tuhbite lehu kulûbuhum, ve innallâhe le hâdillezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve kendilerine ilim verilenlerin, onun (irşad makamının, Velî Resûl'ün, Nebî Resûl'ün) söylediklerinin Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri, O'na îmân etmeleri, onların kalplerinin O'nu (Allah'ı) idrak etmesi (kalplerinden ekinnetin alınıp yerine ihbat sistemi konarak kalplerin mutmain olması) içindir. Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet edendir.


"Ve kendilerine ilim verilenlerin, onun yani irşad makamının (resûl’ün, nebînin) söylediklerinin Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri, O’na îmân etmeleri, onların kalplerinin O’nu (Allah’ı) idrak etmesi içindir. Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka Sıratı Mustakîm’e hidayet edendir."

Şimdi suale dönüyoruz (1. sualin âyetleri bunlar), diyor ki Hüseyin: Allahû Tealâ Yasin-4’de: "Sen Sıratı Mustakîm üzerindesin."i Mu’minun-73’de: "Muhakkak ki Sen Sıratı Mustakîm’e davet ediyorsun." diyor. Şûrâ-52’de ise: "Şüphesiz Sen Sıratı Mustakîm’e ulaştırıyorsun." buyuruyor. Tamam. Ancak Allahû Tealâ’nın Hacc-54’de: "Sıratı Mustakîm üzerinde olmayı, âmenû olma şartına bağlamış olmasının hikmetini bizlere açıklar mısınız?"

Sadece âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler) Sıratı Mustakîm üzerindedirler. Şimdi Yasin-4’de Allahû Tealâ: "Sen Sıratı Mustakîm üzerindesin." diyor. 9. Sıratı Mustakîm’in üzerinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) var. Mu’minun-73’de: "ve inneke le ted’ûhum ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin): Sen onları Sıratı Mustakîm’e davet ediyorsun." diyor. Bu Sıratı Mustakîm 1. Sıratı Mustakîm’dir. Allah'a ulaşmayı dilemeyi içerir. Onları Sıratı Mustakîm’e, 1. Sıratı Mustakîm’e davet sözkonusu. Şûrâ-52’deki davet: "Kullarımızdan dilediklerimizi Kur'ân’la hidayete erdirmek için." diyor. Şûrâ-52’deki Sıratı Mustakîm, 3. Sıratı Mustakîm. Ruhumuzun Allah'a ulaştığı Sıratı Mustakîm. Çünkü Allahû Tealâ: "nehdî bihî men neşâu min ibâdinâ: Kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdirmek için." diyor. Ve burada da Allahû Tealâ’nın hidayete erdirme müessesesi gene burada düşünülür. Acaba buradaki ifade, 1. Sıratı Mustakîm’e ulaştırmak mı? Çünkü Allah'a ulaşmayı dileyen kişi dilediği an 1. hidayettedir. 8. basamaktan 14. basamağa kadar 2. hidayettedir. 14. basamaktan 21. basamağa kadar 3. hidayettedir. Ve bu 3. hidayetin sonunda Allah'a ulaşılır, kişi hidayete erer. Burada Allahû Tealâ’nın kullarından dilediğini hidayete erdirmesi, Kur'ân’ı nur kılarak oluşuyor. Ve "Sıratı Mustakîm’e ulaştırıyorsun." ifadesi, netice itibariyle onlara Kur'ân bilgisi vererek, Allah'a ulaşmayı dileme davetine icabet. Şûrâ Suresinin 52. âyet-i kerimesi de, insanları hidayete erdirmek için Kur'ân-ı Kerim’i söylüyor. Fakat Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in Sıratı Mustakîm’e ulaştırması gene 1. Sıratı Mustakîm’i ifade ediyor, insanların Allah'a ulaşmayı dilemeleri.

Hacc-54’deki muhtevaya baktığımız zaman, burada kişilerin kalplerine ihbat konduğu ifade ediliyor. Yani ihbat konulduğuna göre, bu insanlar 1. Sıratı Mustakîm’i tamamlayanlar. 1. Sıratı Mustakîm’i tamamlayanlar,  Allah'a ulaşmayı dileme davetine icabet eden, âmenû olanlar. Bu noktadan sonra 2. Sıratı Mustakîm başlayacaktır, 8. basamaktan 14. basamağa kadar. Ne olmuştur? Gözlerindeki hicab-ı mesture alınmıştır. Görme hassalarındaki gışavet alınmıştır. Kulaklarındaki mühür alınmıştır. Sem’î hassalarının mührü alınmıştır. Kulaklarındaki vakra alınmıştır. Kalplerindeki ekinnet alınmıştır. Kalplerinin mührü açılmıştır. Ve o kişinin kalbine ihbat konmuştur. Burada 1. yolun tamamlandığı müessesesi var Hacc-54’de. Öyleyse 1. Sıratı Mustakîm bitmiştir. Bu kişiler âmenû olmuştur. Allah'a ulaşmayı dilemişlerdir. Allah'a ulaşmayı dileme davetine icabet etmişlerdir âmenû olanlar. Şimdi 2. safha başlayacaktır. Allah'a ulaşmaya fiili olarak harekete geçmek (Allah'a yönelmek). 8. basamaktan itibaren 14. basamağa kadar kişi Allah'a ulaşma davetine icabet eden kişi değildir. 8. basamaktan itibaren Allah'a ulaşma davetine icabet eden kişidir. 2 davet: Birisi: Allah'a ulaşmayı dileme daveti, 7. basamağa kadar devam eder (3. basamaktan 7. basamağa kadar devam eder). Allah'a ulaşmayı dileme davetine icabet eden kişiyi Allahû Tealâ, furkanlarıyla besler, günahlarını da örter,  Onları 8. basamağa ulaştırır. Bu 1. Sıratı Mustakîm’dir. 8. basamaktan 14. basamağa kadar olan Sıratı Mustakîm,i âmenû olanların Sıratı Mustakîm’idir. Âmenû olmuştur bu kişi. 1. sonucu almıştır. Şimdi 2. defa âmenû oluyor. 8. basamaktan itibaren 14. basamağa kadar Allah'ın kalbe ulaşması. Kalbin nur kapısını Allah'a çevirmesi. Kişinin göğsünü Allah'ın yarması. Göğsünden kalbine nur yolu açması. Bu nur yolunun açılmasından sonra o kişinin nefs tezkiyesine başlaması. Kalbine Allah'ın nurlarının girmeye başlaması. Sonra bu nurların %2’yi bulması (rahmet nurlarının), kişinin huşûya ulaşması. Ve hacet namazı kılarak Allah'tan mürşidini  sorması. Bu 2. Sıratı Mustakîm üzerindedir. Hacc-54’deki kişi, bu 2. Sıratı Mustakîm’e ulaşan kişidir. Kalbine Allahû Tealâ ekinneti alarak ihbat koymuştur. 1. Sıratı Mustakîm; Allah'a ulaşmayı dileme davetine icabet bitmiştir. Allah'a ulaşma davetine icabet burada başlamıştır.

1. Sıratı Mustakîm, Allah'a ulaşmayı dileme davetine icabet edenlerin Sıratı Mustakîm’idir.
2. Sıratı Mustakîm, Allah'a ulaşma davetine icabet edenlerin Sıratı Mustakîm’idir.     

Öyleyse Allahû Tealâ’nın burada kullandığı âmenû kelimesi, 1. Sıratı Mustakîm’in üzerinde olan kişilere Allah'ın verdiği addır. Ve âmenû olmak, 2. bir âmenû olmak ile devam edecektir. Kur'ân-ı Kerim’de normal insanlar için tam 7 tane âmenû olmak kademesi vardır. Resûller 8. âmenûnun sahipleridir. Nebîler ise veya resûllerden huzur namazının imamı olanlar ise 9. âmenû olmanın standardına sahiptir. 8. ve 9. Sıratı Mustakîm üzerinde olanlardır onlar.

Benzer konular