Allah’a ulaşmayı dilemeyerek diğer insanların da dalâletine sebebiyet verenlerin uzak dalâlette olduklarına ve ebedî olarak cehennemde kalacaklarına delil olarak Nisâ Suresinin 167, 168, 169. âyetlerini gösterebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Allah’a ulaşmayı dilemeyerek diğer insanların da dalâletine sebebiyet verenlerin uzak dalâlette olduklarına ve ebedî olarak cehennemde kalacaklarına delil olarak Nisâ Suresinin 167, 168, 169. âyetlerini gösterebilir miyiz?
Allah’a ulaşmayı dilemeyerek diğer insanların da dalâletine sebebiyet verenlerin uzak dalâlette olduklarına ve ebedî olarak cehennemde kalacaklarına delil olarak Nisâ Suresinin 167, 168, 169. âyetlerini gösterebilir miyiz?
Evet, gösterebiliriz. Diyor ki Allahû Tealâ Nisâ-167, 168, 169’da:
Diyor ki Allahû Tealâ: “Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Kesinlikle kâfirdirler ve onlar, Allah’ın yolundan men ederler. Yani kendileri Allah’a ulaşmayı dilemezler. Yetmez; başka insanları da Allah’a ulaşmayı dilemekten men ederler. Onlar uzak bir dalâlet içindedirler. Onlar hem kâfirdirler hem de zalimdirler.” Neden? Başka insanları Allah’ın yolundan ayırdıkları için onlara zulmetmişlerdir. Ama bundan derecat kaybettikleri için kendilerine de zulmetmişlerdir. Bu yüzden hem kâfirdirler hem de zalimdirler.
Allahû Tealâ: “Allah onlara asla mağfiret etmez.” diyor. Ne demek istiyor? Eğer onlar Allah’a ulaşmayı dileselerdi, mutlaka 2. safhada mürşidlerine ulaşıp tâbî olacaklardı ve o zaman Allah onların günahlarını, daha evvel örtmüş olduğu günahlarını bu sefer de sevaba çevirecekti, mağfiret edecekti. Onlar, Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için hiçbir zaman tâbiiyetlerini gerçekleştirmeyeceklerdir ve Allah da onlara asla mağfiret etmeyecektir.
Devam ediyor Allahû Tealâ: “Allah onları asla tarîka, Tarîk-i Mustakîm’e yani Allah’a ulaştıran yola ulaştırmaz. Yalnız cehennem yoluna ulaştırır (illa tarika cehenneme). Onlar orada ebediyen kalacaklardır.”
Bu insanların dalâletine sebebiyet verenlerin ebediyen cehennemde kalacaklarına delil olarak bu âyetleri verebilir miyiz? Verebiliriz.
4/NİSÂ-167: İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden).
Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.4/NİSÂ-168: İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).
Muhakkak ki inkâr edenleri ve zulmedenleri (başkalarını da mürşide ulaşmaktan men edip saptıranları), Allah mağfiret edecek değildir ve yola (Allah’a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e) hidayet edecek değildir.4/NİSÂ-169: İllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).
Ancak cehennem yoluna (hidayet eder, ulaştırır), onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Ve bu, Allah için kolaydır. Diyor ki Allahû Tealâ: “Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Kesinlikle kâfirdirler ve onlar, Allah’ın yolundan men ederler. Yani kendileri Allah’a ulaşmayı dilemezler. Yetmez; başka insanları da Allah’a ulaşmayı dilemekten men ederler. Onlar uzak bir dalâlet içindedirler. Onlar hem kâfirdirler hem de zalimdirler.” Neden? Başka insanları Allah’ın yolundan ayırdıkları için onlara zulmetmişlerdir. Ama bundan derecat kaybettikleri için kendilerine de zulmetmişlerdir. Bu yüzden hem kâfirdirler hem de zalimdirler.
Allahû Tealâ: “Allah onlara asla mağfiret etmez.” diyor. Ne demek istiyor? Eğer onlar Allah’a ulaşmayı dileselerdi, mutlaka 2. safhada mürşidlerine ulaşıp tâbî olacaklardı ve o zaman Allah onların günahlarını, daha evvel örtmüş olduğu günahlarını bu sefer de sevaba çevirecekti, mağfiret edecekti. Onlar, Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için hiçbir zaman tâbiiyetlerini gerçekleştirmeyeceklerdir ve Allah da onlara asla mağfiret etmeyecektir.
Devam ediyor Allahû Tealâ: “Allah onları asla tarîka, Tarîk-i Mustakîm’e yani Allah’a ulaştıran yola ulaştırmaz. Yalnız cehennem yoluna ulaştırır (illa tarika cehenneme). Onlar orada ebediyen kalacaklardır.”
Bu insanların dalâletine sebebiyet verenlerin ebediyen cehennemde kalacaklarına delil olarak bu âyetleri verebilir miyiz? Verebiliriz.
