Neden İslâm ülkeleri geri kaldı? İslâm dünyası nasıl ileri gidebilir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Vakra » Neden İslâm ülkeleri geri kaldı? İslâm dünyası nasıl ileri gidebilir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Neden İslâm ülkeleri geri kaldı? İslâm dünyası nasıl ileri gidebilir?

İslâm ülkeleri, İslâm’dan ayrıldıkları için geri kaldılar. Biliyor musunuz? Daha Avrupa’da ilmin adı bile geçmezken, insanlar aylarca hatta yıllarca yıkanmazken... Yıkanmak hristiyanlar arasında büyük bir günah iken, İslâm âlemi ilimde en ileri noktalardaydı. Bu, o zamana ait olan, çevrilen filmlere dikkatle bakın.

Ortaçağ devrinde İslâm âleminden birisi Avrupa’ya gidiyor. Elinde dürbün var. Yani cam çoktan icat edilmiş. Merceğin ne olduğu biliniyor. Ve bu merceklerin yan yana konulmasıyla belli aralarla, uzaktaki şeyi yakına getiren bir sistemi, o İslâm, o kişilere, o Avrupa’daki kişilere gösteriyor. Gözleri fal taşı gibi açılıyor adamların. Hiç böyle bir şey görmemişler.

İlk dişliyi icat eden Ebul İz’dir. Matematiğe negatif değerleri sokan El Cabir’dir. Bu sebeple El Cebre denir İngilizce’de cebire. Bu matematiğe negatif değerlerin sokulmasıyla alâkalı olan işlemin adıdır. Ve fizikte de negatif değerler var. Ve Allahû Tealâ bize onları öğrettiği halde biz devrimizin âlimlerine hâlâ öğretemiyoruz.

Sevgili kardeşlerim! Madde, Hız ve Enerji Kanunları… ‘Enerji, Madde ve Hız Kanunları’ isimli kitabımızı okuyun. Orada karşıt elektronların eksi değerin sahibi olduğunu göreceksiniz. El Cabir matematiğe negatif değerleri yerleştirdi. Bugün de inşaallah biz, Nükleer Fiziğe negatif değerleri yerleştireceğiz.

İnsanlar yırtınsalar da hayır deseler de bunu kabul etmek mecburiyetinde kalacaklar. Göreceksiniz, yakın bir gelecekte adımız o konuda okunacak. Daha evvel başka birisi çalıp da kabul ettiremezse!

Şu anda biz o kitapta -ki bundan 15, belki 20 yıl evvele ait bir başlangıcı var konunun- karşıt elektronların eksi ağırlık taşıdığını orada ispat etmiştik. Ve dünya hâlâ karşıt elektronların negatif ağırlık taşıdığı konusunda bir fikrin sahibi değil. İşte İslâm ülkeleri İslâm’ı unuttukları için geri kaldılar. Gördünüz ya başından beri anlattığımız 7 safha;

• Allah’a ulaşmayı dilemek.
• Mürşide ulaşıp tâbî olmak.
• Ruhu Allah’a ulaştırıp teslim etmek.
• Fizik vücudu teslim etmek.
• Nefsi teslim etmek. Daimî zikre ulaşmak. Ulûl’elbab olmak.
• Muhlis olmak.
• Ve iradeyi Allah’a teslim etmek.

7 tane safhanın 7’si de İslâm’dan yok olmuş.

Sevgili kardeşlerim! Dünyada İslâm âlemi bir facialar ülkesidir. İslâm’a en büyük kötülüğü, Osmanlı’yı yok edenler yapmıştır. Osmanlı, ilmin de İslâm’ın da son temsilcisiydi. Ve İslâm’ın yok edilmesi gene kendi evlâtları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bunu büyük bir hata olarak değerlendiriyoruz.

İslâm ülkeleri İslâm’ı unuttukları için ilimleri durmuştur. Ve batının sırf insanları sömürge olarak kullanmak için ülkeleri yaptıkları fetihlere merkez teşkil etmiştir. Ve de İslâm unutulduğu için İslâm’da bugün birlik ruhu da yoktur. Kur’ân-ı Kerim der ki: “Hangi İslâm ülkesine bir saldırı olursa bütün İslâm ülkelerinin bir olup o saldırıya engel olması gerekir.”Böyle bir şey bütün boyutlarıyla unutulmuş.

Sevgili kardeşlerim! Neresi unutulmamış ki! Hani deveye sormuşlar: “Yahu senin boynun eğri!” demişler. O da şöyle bir bakmış kendisine “Yahu! Nerem doğru ki benim? Herşeyim eğri!” demiş.

İşte bu standartta İslâm adına Allah’ın öğrettiği herşey yok olmuş. O zamanlar da insanlar ilmi Allah’tan alıyorlarmış. Bir takım İslâm âlimleri, astronominin bugün bulduğu rakamların virgülden sonraki altı rakamına kadar doğrusunu tutturabilmişlerdir. Ellerinde teleskop olmaksızın. Ve de keşifler, başlangıç keşifleri, meselâ bir ‘kağıt’ olayı, bir ‘dişli’ olayı, bir ‘füze’ olayı…

Lâgali Hasan Çelebi, bir füzeyi barutla dolduruyor. Barut macunuyla dolduruyor. Ateşleyip biniyor üzerine ve bir tarlaya iniş de yapabiliyor, ölmeden. 1920’li yıllarda Alman’lar füzeyi icat ediyorlar. Aslında füze, onlardan asırlarca evvel icat edilmiş durumdadır. İslâm ülkeleri İslâm’ın unutulması sebebiyle geri kaldı. İslâm’da herşey batıdan çok ötelerde, çok üstün bir pozisyondaydı.

“İslâm dünyası nasıl ileri gidebilir?”

1- Allah’ın dînini tekrar yaşayarak.
2- Allah’tan ilim alacak olan kişiler lâzımgeldiği yere oturtularak.

Allah’tan direkt olarak ilmi alabilecek olan kişiler lâzımgelen yere oturtularak! Bunun ne mânâya geldiğini, gelecek yıllarda hepiniz göreceksiniz. İlmin önünde gene İslâm âlemi olacak.

Benzer konular