Neden İslâm ülkeleri geri kaldı? İslâm dünyası nasıl ileri gidebilir?
İslâm ülkeleri, İslâm’dan ayrıldıkları için geri kaldılar. Biliyor  musunuz? Daha Avrupa’da ilmin adı bile geçmezken, insanlar aylarca hatta  yıllarca yıkanmazken... Yıkanmak hristiyanlar arasında büyük bir günah  iken, İslâm âlemi ilimde en ileri noktalardaydı. Bu, o zamana ait olan,  çevrilen filmlere dikkatle bakın. 
Ortaçağ devrinde İslâm  âleminden birisi Avrupa’ya gidiyor. Elinde dürbün var. Yani cam çoktan  icat edilmiş. Merceğin ne olduğu biliniyor. Ve bu merceklerin yan yana  konulmasıyla belli aralarla, uzaktaki şeyi yakına getiren bir sistemi, o  İslâm, o kişilere, o Avrupa’daki kişilere gösteriyor. Gözleri fal taşı  gibi açılıyor adamların. Hiç böyle bir şey görmemişler. 
İlk  dişliyi icat eden Ebul İz’dir. Matematiğe negatif değerleri sokan El  Cabir’dir. Bu sebeple El Cebre denir İngilizce’de cebire. Bu matematiğe  negatif değerlerin sokulmasıyla alâkalı olan işlemin adıdır. Ve fizikte  de negatif değerler var. Ve Allahû Tealâ bize onları öğrettiği halde biz  devrimizin âlimlerine hâlâ öğretemiyoruz.
Sevgili kardeşlerim!  Madde, Hız ve Enerji Kanunları… ‘Enerji, Madde ve Hız Kanunları’ isimli  kitabımızı okuyun. Orada karşıt elektronların eksi değerin sahibi  olduğunu göreceksiniz. El Cabir matematiğe negatif değerleri  yerleştirdi. Bugün de inşaallah biz, Nükleer Fiziğe negatif değerleri  yerleştireceğiz. 
İnsanlar yırtınsalar da hayır deseler de bunu  kabul etmek mecburiyetinde kalacaklar. Göreceksiniz, yakın bir gelecekte  adımız o konuda okunacak. Daha evvel başka birisi çalıp da kabul  ettiremezse! 
Şu anda biz o kitapta -ki bundan 15, belki 20 yıl  evvele ait bir başlangıcı var konunun- karşıt elektronların eksi ağırlık  taşıdığını orada ispat etmiştik. Ve dünya hâlâ karşıt elektronların  negatif ağırlık taşıdığı konusunda bir fikrin sahibi değil. İşte İslâm  ülkeleri İslâm’ı unuttukları için geri kaldılar. Gördünüz ya başından  beri anlattığımız 7 safha; 
• Allah’a ulaşmayı dilemek. 
• Mürşide ulaşıp tâbî olmak. 
• Ruhu Allah’a ulaştırıp teslim etmek. 
• Fizik vücudu teslim etmek. 
• Nefsi teslim etmek. Daimî zikre ulaşmak. Ulûl’elbab olmak. 
• Muhlis olmak. 
• Ve iradeyi Allah’a teslim etmek.
7 tane safhanın 7’si de İslâm’dan yok olmuş. 
Sevgili  kardeşlerim! Dünyada İslâm âlemi bir facialar ülkesidir. İslâm’a en  büyük kötülüğü, Osmanlı’yı yok edenler yapmıştır. Osmanlı, ilmin de  İslâm’ın da son temsilcisiydi. Ve İslâm’ın yok edilmesi gene kendi  evlâtları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bunu büyük bir hata olarak  değerlendiriyoruz. 
İslâm ülkeleri İslâm’ı unuttukları için  ilimleri durmuştur. Ve batının sırf insanları sömürge olarak kullanmak  için ülkeleri yaptıkları fetihlere merkez teşkil etmiştir. Ve de İslâm  unutulduğu için İslâm’da bugün birlik ruhu da yoktur. Kur’ân-ı Kerim der  ki: “Hangi İslâm ülkesine bir saldırı olursa bütün İslâm ülkelerinin  bir olup o saldırıya engel olması gerekir.”Böyle bir şey bütün  boyutlarıyla unutulmuş. 
Sevgili kardeşlerim! Neresi unutulmamış  ki! Hani deveye sormuşlar: “Yahu senin boynun eğri!” demişler. O da  şöyle bir bakmış kendisine “Yahu! Nerem doğru ki benim? Herşeyim eğri!”  demiş.
İşte bu standartta İslâm adına Allah’ın öğrettiği herşey  yok olmuş. O zamanlar da insanlar ilmi Allah’tan alıyorlarmış. Bir takım  İslâm âlimleri, astronominin bugün bulduğu rakamların virgülden sonraki  altı rakamına kadar doğrusunu tutturabilmişlerdir. Ellerinde teleskop  olmaksızın. Ve de keşifler, başlangıç keşifleri, meselâ bir ‘kağıt’  olayı, bir ‘dişli’ olayı, bir ‘füze’ olayı… 
Lâgali Hasan Çelebi,  bir füzeyi barutla dolduruyor. Barut macunuyla dolduruyor. Ateşleyip  biniyor üzerine ve bir tarlaya iniş de yapabiliyor, ölmeden. 1920’li  yıllarda Alman’lar füzeyi icat ediyorlar. Aslında füze, onlardan  asırlarca evvel icat edilmiş durumdadır. İslâm ülkeleri İslâm’ın  unutulması sebebiyle geri kaldı. İslâm’da herşey batıdan çok ötelerde,  çok üstün bir pozisyondaydı.
“İslâm dünyası nasıl ileri gidebilir?”
1- Allah’ın dînini tekrar yaşayarak.
2- Allah’tan ilim alacak olan kişiler lâzımgeldiği yere oturtularak.
Allah’tan  direkt olarak ilmi alabilecek olan kişiler lâzımgelen yere oturtularak!  Bunun ne mânâya geldiğini, gelecek yıllarda hepiniz göreceksiniz. İlmin  önünde gene İslâm âlemi olacak.
Benzer konular