Arâf-27’de; "Şeytanların inanmayanlara dost." ama Arâf-30 ve Bakara-257’de ise; "Dilekte bulunmayanların şeytana dost." olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Arâf-27’de; "Şeytanların inanmayanlara dost." ama Arâf-30 ve Bakara-257’de ise; "Dilekte bulunmayanların şeytana dost." olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Arâf-27’de; "Şeytanların inanmayanlara dost." ama Arâf-30 ve Bakara-257’de ise; "Dilekte bulunmayanların şeytana dost." olduğunu söyleyebilir miyiz?

Arâf-27:

7/A'RÂF-27: Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumuş şeytânu kemâ ahrace ebeveykum minel cenneti yenziu anhumâ libâsehumâ li yuriyehumâ sev’âtihimâ innehu yerâkum huve ve kabîluhu min haysu lâ terevnehum innâ cealnâş şeyâtîne evliyâe lillezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).
Ey Âdemoğulları! Şeytan, sizin ebeveyninizi (anne ve babanızı), onların ayıp yerlerinin görünmesi için elbiselerini soyarak, cennetten çıkardığı gibi sakın sizleri de fitneye düşürmesin. Muhakkak ki; o ve onun kabilesi (topluluğu), sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Muhakkak ki; Biz şeytanları mü’min olmayanlara dost kıldık.


“Ey Âdemoğulları! Şeytan, sizin ebeveyninizi (anne ve babanızı,) onların ayıp yerlerinin görünmesi için elbiselerini soyarak, cennetten çıkardığı gibi sakın sizleri de fitneye düşürmesin. (Bu anne babadan muradı Âdem (A.S) ile Havva anamız. İlk anne baba.) Muhakkak ki; o ve onun kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler.”

Evet. Görürler sevgili kardeşlerim!

“Muhakkak ki; Biz, şeytanları mü'min olmayanlara aynı zamanda âmenû olmayanlara yani Allah’a ulaşmayı dilemeyenlere dost kıldık.”

Allah’a ulaşmayı dilemeyenler, cennete girecek olan mü’minler değillerdir. Öyleyse sual:

“Şeytanların inanmayanlara dost olduğunu mu?”

Allah’a ulaşmayı dilemeyenlere demek daha doğru olur. “Mü’min olmayanlara.” diyor Allahû Tealâ. Mü’min olmayanlar da Allah’a ulaşmayı dilemeyenler. Mü’minler, Allah’ın cennetine girer. Her inanan mü’min değildir. İnananlardan, Allah’a ulaşmayı dileyenler hak mü’minlerdir. Ve de Allahû Tealâ burada;

“Hak mü’min olmayanlara dost kıldık.” diyor.

Çünkü Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes, kesinlikle -şeytanın dostu olmak ne kelime- aynı zamanda kuludur. İşte Zumer Suresinin 17. âyet-i kerimesi. Allahû Tealâ buyuruyor:

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ibâdi.
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!


“Ne yaptılar da böyle oldu?” diyor Allahû Tealâ?

“Onlar Allah’a ulaşmayı diledi. Allah’a mülâki olmayı, ruhlarını Allah’a ulaştırmayı dilediler. Onlara müjdeler vardır. Kullarımı müjdele!”

Sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler, şeytanın kulu olmaktan kurtulurlar ve Allah’ın kulu olurlar. Öyleyse bu âyet-i kerimede, şeytanın Allah’a ulaşmayı dilemeyenlere dost olduğunu söyleyebiliriz. Arâf-30:

7/A'RÂF-30: Ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu, innehumuttehazûş şeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).
Bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu. Muhakkak ki onlar, Allah’tan başka şeytanları dostlar edindiler. Ve onlar kendilerinin hidayete erdiklerini zannediyorlar.


ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu: Bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu.
innehumuttehazûş şeyâtîne evliyâe min dûnillâhi: Muhakkak ki onlar, Allah'tan başka şeytanları dostlar edindiler.
ve yahsebûne ennehum muhtedûn: Ve kendilerinin hidayete erdiklerini zannediyorlar (hesap ediyorlar).

Burada insan şeytanlardan bahsediyor Allahû Tealâ. “Allah’tan başka şeytanları dostlar edindiler.” Kim size; “Allah’a ulaşmayı dilemeyin.” diyorsa “Böyle bir şey yoktur.” diyorsa Kur’ân’daki hükümlere rağmen, işte onlar insan şeytanlardır, taguttur.

Sevgili kardeşlerim! Sizi Allah’ın yolundan men etmeye çalışırlar. Onlara âyetlerle cevap verin. “Bu âyetlere cevap isteriz.” deyin. “Sen, bizi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in ve sahâbenin yolundan ayırmaya çalışıyorsun.” deyin. Çünkü hepsi, bütün sahâbe gördünüz ki; Allah’a ulaşmayı dilemişler. Şimdi, Arâf-30 için ne diyor kardeşimiz?

“Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin şeytana dost olduğunu söyleyebilir miyiz?”

Evet, söyleyebiliriz. İbrâhîm-5, Bakara-257.

2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilân nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Allah, âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çıkarır. Ve kâfirlerin dostları taguttur (onlar, şeytanı dost edinirler, şeytan kimseye dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır.


“Allah, âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyen mü’minlerin) dostudur. Onları (yani onların kalplerini) zulmetten nura çıkarır. O kâfirlere gelince; onlar da tagutun dostlarıdır. Tagut tarafından nurdan zulmete çıkarılırlar.”

Öyleyse burada da Allahû Tealâ; “İşte onlar ateş halkıdır. Onlar orada ebedî kalıcılardır.” diyor.

Burada çok açık bir şekilde Allah’a ulaşmayı dileyenlerin Allah’ın dostu olduğunu, dilemeyenlerin, tagutun dostu olduğunu, insan ve cin şeytanların dostu olduğunu görüyoruz.

Benzer konular