Sâffât 22, 23 ve 24. âyet-i kerimeleri açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Sıratı Mustakîm » Sâffât 22, 23 ve 24. âyet-i kerimeleri açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Sâffât 22, 23 ve 24. âyet-i kerimeleri açıklar mısınız?

Esselâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berakâtuhu. Ve aleykum selâm ve rahmetullâhi ve berakâtuhu.
 
Gül kokan mübarek ellerinizden sevgi ve hasretle öpüyorum. Sizi çok ama çok seviyorum. (Bizde gözlerinden öperiz. Allah razı olsun) Efendimiz! Okumuş olduğum bir kitapta, sırat köprüsüne delil olarak Sâffât Suresinin 22, 23 ve 24. âyet-i kerimeleri kullanılmış ve âyet-i kerimelerin mealleriyse şu şekilde verilmiştir.

Sâffât- 22: “Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri.”
Sâffât- 23: “Toplayın da götürün onları sırata doğru.”
Sâffât- 24: “Ve durdurun onları. Çünkü sorguya çekileceklerdir.”

Bu âyetleri Sâffât-22, 23 ve 24. âyet-i kerimeleri açıklar mısınız?

37/SÂFFÂT-22: Uhşurûllezîne zalemû ve ezvâcehum ve mâ kânû ya’budûn(ya’budûne).
Zulmedenleri ve onların eşlerini (zevcelerini) haşredin (biraraya toplayın)! Ve onların tapmış oldukları şeyleri (de).


uhşurûllezîne zalemû ve ezvâcehum ve mâ kânû ya’budûn: Zalimleri ve onlara eşleri (eş olanları, yardımcı olanları) toplayın ve onların tapmış oldukları şeyleri de yani putları da.

37/SÂFFÂT-23: Min dûnillâhi fehdûhum ilâ sırâtıl cahîm(cahîmi).
Allah’tan başka (taptıkları). Artık onları cahîm (cehennem) yoluna hidayet edin (ulaştırın).


min dûnillâhi: Allah'tan başka taptıkları putlar (burada bütün Allah'a ulaşmayı dileyenlerin hepsi de bu…)
fehdûhum ilâ sırâtıl cahîm: öyleyse onları cehennem yoluna hidayet edin (cehennem yoluna ulaştırın.)

37/SÂFFÂT-24: Vakıfûhum innehum mes’ûlûn(mes’ûlûne).
Artık onları tevkif edin (tutuklayın). Muhakkak ki onlar, mesuldürler (sorumludurlar).


vakıfûhum innehum mes’ûlûn: Artık onları tevkif edin, tutuklayın.

vakfe; durmak, beklemek demek. Tevkif edilmek de tutuklanmak, orada tutulmak demek.
 
“innehum mes’ûlûn.”

‘sırâtıl’ burada geçen sırâtıl cahîm: Cehennem yolu demek. Buradaki ‘sırât’ kelimesini, bu bir isim tamlaması. sırâtıl cahîm; cehennemin yolu. Bu kadar açık bir şekilde Allahû Tealâ “cehennem yolu” demesine rağmen insanlar bunu “sırat köprüsü” olarak değerlendiriyorlarsa gerçekten onların sadece bir cehaleti olur bu. Herhalde hiçbir âlim böyle bir cehaleti kabul edemez. “sırâtıl cehîm: cehennem yolu.” demek.

“Artık onları tevkif edin. Muhakkak ki onlar mesuldürler.” diyor. Sırat, köprü demek değil. sırât; yol demek. Sıratı Mustakîm; istikamet üzere olan yol demek. sıratı cehîm; cehennem yolu demek. Burada da aynı şey var. “Cehennem yoluna sürün.” diyor. Yani sırat köprüsü diye bir şey yok, sevgili kardeşlerim!

Benzer konular