Yâsîn-4:
36/YÂSÎN-4: Alâ sırâtın mustakîm( mustakîmin).
Sıratı Mustakîm üzerinde(sin).
23/MU'MİNÛN-73: Ve inneke le ted’ûhum ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve muhakkak ki; sen, mutlaka onları Sıratı Mustakîm'e davet ediyorsun.
Şûrâ-52:
42/ŞÛRÂ-52: Ve kezâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ, mâ kunte tedrî mâl kitâbu ve lâl îmânu ve lâkin cealnâhu nûran nehdî bihî men neşâu min ibâdinâ, ve inneke le tehdî ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve işte böylece sana emrimizden bir ruh (Kur'ân-ı Kerim) vahyettik. Ve sen, kitap nedir ve îmân nedir bilmiyordun. Ve lâkin O'nu “nur” kıldık. Kullarımızdan dilediğimizi O'nunla hidayete erdiririz. Ve muhakkak ki sen, mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet ediyorsun (ulaştırıyorsun).
"Ve keza sana emrimizden ruh (Kur’ân) vahyettik. Sen, kitap nedir, îmân nedir bilmezdin. Fakat Biz O’nu yani Kur'ân’ı nur kıldık. O’nunla dilediklerimizi hidayete erdirmek için. Ve muhakkak ki sen, Sıratı Mustakîm’e ulaştırıyorsun."
Yâsîn-4’de Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in Sıratı Mustakîm üzerinde olduğunu söylüyor. Mu’minun-73’de Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in insanları Sıratı Mustakîm’e davet ettiğini söylüyor. Şûrâ 52’de de Sıratı Mustakîm’i Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in ulaştırdığını söylüyor. Kendisi Sıratı Mustakîm’de, Sıratı Mustakîm’e davet ediyor ve Sıratı Mustakîm’e ulaştırıyor. O zaman sahabe (Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî olanlar) elbette Sıratı Mustakîm üzerinde idiler. Taa 1. Sıratı Mustakîm’den 7. Sıratı Mustakîm’e kadar bütün Sıratı Mustakîmler üzerinde seyrettiler. Sonunda hepsi 7. Sıratı Mustakîm’in üzerine ulaştılar. Ve hep ondan sonra o Sıratı Mustakîm üzerinde oldular.