Esselâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berakâtuhu. Ve aleykum selâm ve rahmetullâhi ve berakâtuhu.
Gül kokan mübarek ellerinizden sevgi ve hasretle öpüyorum. Sizi çok ama çok seviyorum. (Bizde gözlerinden öperiz. Allah razı olsun) Efendimiz! Okumuş olduğum bir kitapta, sırat köprüsüne delil olarak Sâffât Suresinin 22, 23 ve 24. âyet-i kerimeleri kullanılmış ve âyet-i kerimelerin mealleriyse şu şekilde verilmiştir.
Sâffât- 22: “Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri.”
Sâffât- 23: “Toplayın da götürün onları sırata doğru.”
Sâffât- 24: “Ve durdurun onları. Çünkü sorguya çekileceklerdir.”
Bu âyetleri Sâffât-22, 23 ve 24. âyet-i kerimeleri açıklar mısınız?
37/SÂFFÂT-22: Uhşurûllezîne zalemû ve ezvâcehum ve mâ kânû ya’budûn(ya’budûne).
Zulmedenleri ve onların eşlerini (zevcelerini) haşredin (biraraya toplayın)! Ve onların tapmış oldukları şeyleri (de).
uhşurûllezîne zalemû ve ezvâcehum ve mâ kânû ya’budûn: Zalimleri ve onlara eşleri (eş olanları, yardımcı olanları) toplayın ve onların tapmış oldukları şeyleri de yani putları da.
37/SÂFFÂT-23: Min dûnillâhi fehdûhum ilâ sırâtıl cahîm(cahîmi).
Allah’tan başka (taptıkları). Artık onları cahîm (cehennem) yoluna hidayet edin (ulaştırın).
min dûnillâhi: Allah'tan başka taptıkları putlar (burada bütün Allah'a ulaşmayı dileyenlerin hepsi de bu…)
fehdûhum ilâ sırâtıl cahîm: öyleyse onları cehennem yoluna hidayet edin (cehennem yoluna ulaştırın.)
37/SÂFFÂT-24: Vakıfûhum innehum mes’ûlûn(mes’ûlûne).
Artık onları tevkif edin (tutuklayın). Muhakkak ki onlar, mesuldürler (sorumludurlar).
vakıfûhum innehum mes’ûlûn: Artık onları tevkif edin, tutuklayın.
vakfe; durmak, beklemek demek. Tevkif edilmek de tutuklanmak, orada tutulmak demek.