Allah’a ulaşmayı dileyen kurtuluşa erer mi? Yûnus 7 ve 8. âyetlerini açıklar mısınız?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Allah’a ulaşmayı dileyen kurtuluşa erer mi? Yûnus 7 ve 8. âyetlerini açıklar mısınız?
Allah’a ulaşmayı dileyen kurtuluşa erer mi? Yûnus 7 ve 8. âyetlerini açıklar mısınız?
Es selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu! (Ve aleykum selâm ve rahmetullâhi ve berekâtuhu.) Muhterem Efendimiz! Mutluluk dolu konferanslar zincirinde Yüce Rabbimiz bizleri hidayet güneşimiz Mehdi Resûl’ümüzle beraber kıldığı için Rabbimize sonsuz hamd ve şükrederiz. Sizlere Samsun’dan kardeş getirdik. İzniniz olursa sualim var: Az evvelki konuşmanızda “Ruhunu Allah’a ulaştırmayı dilemeyen kişi kesin kurtulamaz.” dediniz. Yani kişi karar verse Allah’a ulaşmayı dilese hemen kurtuluşa erer mi?
Evet. Bir kişi Allah’a ulaşmayı diledi, ertesi gün de öldü? O kişinin gideceği yer Allah’ın cennetidir. Neden? Çünkü Allahû Tealâ diyor ki Enfâl Suresinin 29. âyet-i kerimesinde: “Ey inananlar! Takva sahibi olun (Allah’a ulaşmayı dileyin) ki; Allah size furkanlar versin ve sizin günahlarınızı örtsün.”
Bir kişi Allah’a ulaşmayı dilediği anda, onun üzerinde ilk vücuda gelen şey; o kişinin günahlarının örtülmesidir. Günahları örtülürse ne olur? Günahları örtülürse kişi mutlaka sevapları günahlarından daha çok olan bir kişi olur. Öyle olursa ne olur? Öyle olursa gideceği yer cennettir. Mu’minûn Suresinin 102. âyet-i kerimesi gereğince: “Kıyâmet günü mizanlar kurulur. Kimin sevapları günahlarından fazlaysa onlar felâha erenlerdir.” diyor Allahû Tealâ. Bu kadar! Kurtuluşa erer.
Bu konuyla alâkalı Yûnus Suresinin 7 ve 8. âyetlerini açıklar mısınız? Allah razı olsun. Gül kokan mübarek ellerinizden hürmetle öperim. (Biz de gözlerinizden öperiz.)
“innellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn, Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn: Onlar, muhakkak surette Allah’a mülâki olmayı (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Onlar, dünya hayatından razıdırlar (dünya hayatıyla doyuma ulaşırlar). Onlar, Bizim âyetlerimizden gâfil olanlardır. Onların gidecekleri yer, kazandıkları dereceler itibariyle ateştir (cehennemdir).” diyor Allahû Tealâ.
Kim Allah’a ulaşmayı dilemezse gideceği yer mutlaka cehennemdir. Ama dileyen kişinin günahları Enfâl Suresinin 29. âyet-i kerimesine göre örtüldüğü için sevapları mutlaka günahlarından fazladır. Diyoruz ki; ertesi gün ölse, o gün ölse (Allah’a ulaşmayı diledikten sonra o gün ölse) o gün de gideceği yer gene Allah’ın cennetidir.
Evet. Bir kişi Allah’a ulaşmayı diledi, ertesi gün de öldü? O kişinin gideceği yer Allah’ın cennetidir. Neden? Çünkü Allahû Tealâ diyor ki Enfâl Suresinin 29. âyet-i kerimesinde: “Ey inananlar! Takva sahibi olun (Allah’a ulaşmayı dileyin) ki; Allah size furkanlar versin ve sizin günahlarınızı örtsün.”
8/ENFÂL-29: Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.Bir kişi Allah’a ulaşmayı dilediği anda, onun üzerinde ilk vücuda gelen şey; o kişinin günahlarının örtülmesidir. Günahları örtülürse ne olur? Günahları örtülürse kişi mutlaka sevapları günahlarından daha çok olan bir kişi olur. Öyle olursa ne olur? Öyle olursa gideceği yer cennettir. Mu’minûn Suresinin 102. âyet-i kerimesi gereğince: “Kıyâmet günü mizanlar kurulur. Kimin sevapları günahlarından fazlaysa onlar felâha erenlerdir.” diyor Allahû Tealâ. Bu kadar! Kurtuluşa erer.
23/MU'MİNÛN-102: Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).
O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.
Bu konuyla alâkalı Yûnus Suresinin 7 ve 8. âyetlerini açıklar mısınız? Allah razı olsun. Gül kokan mübarek ellerinizden hürmetle öperim. (Biz de gözlerinizden öperiz.)
10/YÛNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatmeennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10/YÛNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).“innellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn, Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn: Onlar, muhakkak surette Allah’a mülâki olmayı (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Onlar, dünya hayatından razıdırlar (dünya hayatıyla doyuma ulaşırlar). Onlar, Bizim âyetlerimizden gâfil olanlardır. Onların gidecekleri yer, kazandıkları dereceler itibariyle ateştir (cehennemdir).” diyor Allahû Tealâ.
Kim Allah’a ulaşmayı dilemezse gideceği yer mutlaka cehennemdir. Ama dileyen kişinin günahları Enfâl Suresinin 29. âyet-i kerimesine göre örtüldüğü için sevapları mutlaka günahlarından fazladır. Diyoruz ki; ertesi gün ölse, o gün ölse (Allah’a ulaşmayı diledikten sonra o gün ölse) o gün de gideceği yer gene Allah’ın cennetidir.
