Devrimiz îmân asrı mıdır? İlmen izahını açıklar mısınız? Îmân şuurlu bir varlık mıdır?

Diyor ki, "Devrimiz îmân asrı mıdır?" Sevgili kardeşlerim âmenû olmak demek, sadece Allah’a inanmak demek değildir. Ve îmânın içinde Allah’a inanmakla beraber ,mutlaka Allah’a ulaşmayı dilemek bir müşterek cevher oluşturur. Allahû Tealâ, inananlar deyince o inanları 2 gruba ayırmış. Allah’a inananlardan kâfir olanlar cehenneme gittikleri zaman diyorlar ki; “Allah hiçbir şey indirmemiştir.” Yani adamlar Allah’ın varlığına kesin olarak inanıyorlar ama Allahın indirdiği kitaplara inanmıyorlar. Gidecekleri yer cehennem. Bu devir Allahû Tealâ’nın insanlara verdiği son şansı içeriyor. Bu devrede sevgili kardeşlerim bir hidayet çağı yaşanacaktır. Ve Allah’a ulaşmayı dileyenler sadece hidayete erenler olacaktır. Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes hidayette değildir veya Allah’a ulaşmayı dilemeyen hiç kimse hidayette değildir. Yûnus Suresi 45. âyet-i kerime:

Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah’a mülâki olmayı (Allah’a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimseler olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıramadılar).

>
Allahû Tealâ diyor ki: “Kim Allah’a mülâki olmayı inkâr ederse (inkâr ederse kişinin dilemediği kesindir), onlar hüsrandadır, onlar hidayette değildir.” Öyleyse bu asırda dînlerin birleştirilmesi hedef alınacaktır. Aslında dînlerin birbirinden farklı olmadığı, hepsinde 7 tane safha olduğu ve bütün peygamberler zamanında bunların yaşandığı Kur’ân’da kesinlikle ispat edilmiş durumdadır. Öyleyse bu müşterek îmânı ifade eder ve dînler arasında bir diyalog vardır. Bu konunun kesinleşmesi bu devirde mümkün olacaktır. Bu hidayettir. İnsanın Allah’a ulaşmayı dilemesi ile başlayan, 7 safha 4 teslim ile noktalanan bir yaşamdır. Bu sebeple asrımız âmenû olmak asrıdır. Îmânın sahibi olmak asrıdır. İnsanlar Allah’a inansalar da, Allah’a ulaşmayı dilemedikçe Allahû Tealâ onları îmân sahibi kabul etmiyor.   

Îmân şuurlu bir varlık mıdır?

Îmân bir inançtır, bir varlık değildir. İmân kendisini o kişinin tatbikatı ile ispat eder. Bu sebeple hayatınız devamlı olarak filme alınır. Hem de aklınızdan geçenlerle birlikte alınır. Kıyâmet günü 2 film seyredeceksiniz aynı anda işleyen.  Ne düşündünüz; ama ne yaptınız? Eğer taammüden, bilerek, isteyerek suç işlediyseniz onun cezası farklıdır. Aynı sonuca ulaşan başka bir suçu, meselâ bir kişinin ölümüne sebebiyet veren bir suçu, bilmeden bir hatanız olmadan işlemişseniz, bunda bir kastınız yoksa, o zaman alacağınız ceza farklıdır.

Hayırlı dua ile bitiriyor kardeşimiz sözünü. Allah razı olsun.