Furkan sahibi olmak acaba nedir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Gışavet » Furkan sahibi olmak acaba nedir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Furkan sahibi olmak acaba nedir?

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın dizaynı var. İstiyor ki; herkes en güzele ulaşsın. Allahû Tealâ bütün insanların bu hedefe ulaşmasını istiyor. Bize derecat kazandıran her olay, Allahû Tealâ’nın bize bir ni’metidir. Bize derecat kaybettiren her olay da şeytanın bizim üzerimizdeki negatif tesirinin ve nefsimizin afetlerine esir düşmemizin bir neticesidir.

Öyleyse evvelâ sevmeliyiz. İnsanları sevmeliyiz, insanlara her açıdan yardımcı olmaya çalışmalıyız ve onları mutlu etmek temel şiarımız olmalı (hedefimiz olmalı). Böyle olmayı başarırsak, o zaman insanlar tarafından da seviliriz, Allahû Tealâ tarafından da seviliriz.

Görevimizin bu olduğunu hiç unutmamamız lâzım sevgili kardeşlerim! Ne kaybederiz ki insanlara mutluluk verirsek, onları mutlu edersek? Mutluluklarını da, bizim vücuda getirdiğimiz bir olay sebebiyle o kişinin mutlu olduğunu gördüğümüzde asıl biz mutlu olmaz mıyız sevgili kardeşlerim? Onu mutlu eden biz olduğumuza göre Allahû Tealâ bize mutluluk vermez mi? Asıl bizi mutlu kılar. Başkalarının mutluluğuna sebebiyet verdiğiniz için Allahû Tealâ bizi mutlu kılar. Allahû Tealâ bütün insanlardan bunu istiyor. “Mutlu edin ve mutlu olun.” diyor Allahû Tealâ.

Mutlu edin ve mutlu olun. Başkalarına verdiğiniz mutluluğun aynını Allahû Tealâ size nasıl yaşatıyorsa, başkalarına verdiğiniz mutsuzluğun da bedelini Allahû Tealâ size aynen yaşatır. Adaletin tecellisi Allahû Tealâ’nın otomatik kanunlarına göre anında değerlenir, anında gerçekleşir. Kim başka insanlara bir zarar veriyorsa, onlara hüzün veriyorsa, üzüntü veriyorsa, sıkıntı veriyorsa, o kişi aynı sıkıntıyı kendisinde de yaşar. Allahû Tealâ adaletin gerçek sahibidir.

Bütün insanlar için hedefler açık ve kesindir sevgili kardeşlerim! İnsanların mutluluğu Allah’ın temel hedefidir. Ve kim bu hedefe dayalı bir gayretin içindeyse, gayesi başka insanları mutlu etmekse ve bunun için çalışıyorsa, karşı taraftan bu olay yanlış da değerlendirilse, yanlış da anlaşılsa, o kişi gene Allah’tan derecat kazanır. Niyeti halisse, bu halis niyetin bütün gereklerini yerine getirmişse ama karşısındakini gene mutlu edememişse, o karşısındakine ait bir hatadır. Bu kişi kendine düşeni yapmıştır, Allah’ın emrini yerine getirmiştir. Kendi elindeki imkânlar kadar, kendi kabiliyetleri kadar bu gayreti gerçekleştirebilir.

Öyleyse sevgili kardeşlerim! Hepimiz elimizden gelen bütün gücümüzle etrafımızdaki insanların mutluluğu için yaşamalıyız, onları mutlu etmeliyiz, onları huzur içinde bir dünyada her zaman mutlu etmek istikametinde bir gayretin sahibi olmalıyız.

Evet, sualler…

Benzer konular