Yûnus 7, Yûnus 92 ve A’râf 179’a göre insanların ve cinlerin çoğu, Allah’a ulaşmayı dilemeyen, dünya hayatını dileyen, âyetlerden gâfil olanlardır diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Dalâlet » Yûnus 7, Yûnus 92 ve A’râf 179’a göre insanların ve cinlerin çoğu, Allah’a ulaşmayı dilemeyen, dünya hayatını dileyen, âyetlerden gâfil olanlardır diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Yûnus 7, Yûnus 92 ve A’râf 179’a göre insanların ve cinlerin çoğu, Allah’a ulaşmayı dilemeyen, dünya hayatını dileyen, âyetlerden gâfil olanlardır diyebilir miyiz?

Yûnus 7’ye göre Allah’a ulaşmayı dilemeyen dünyayı dileyenlerin, Allah'ın âyetlerinden gâfil olduğu belirtiliyor. Yûnus 92’de ise insanların çoğu Allah'ın âyetlerinden gâfildir.” buyruluyor. A’râf 179’da: “Cehennemi insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık.” buyruluyor. Buna göre insanların ve cinlerin çoğu, Allah’a ulaşmayı dilemeyen, dünya hayatını dileyen, âyetlerden gâfil olanlardır.” diyebilir miyiz?

Âyetlere bakmadan hemen söyleyelim ki evet. İnsanların çoğu ne yazık ki bütün devirlerde gâflette olacaklardır. Allah’a ulaşmayı, insanların çoğu dilemeyeceklerdir ve inkâr edemeyecekleri (itiraz edemeyecekleri) kesin deliller ortaya konulmasına rağmen şeytan ve nefslerindeki kibir afeti onları Allah’a ulaşmayı dilemekten men edecektir; büyük kitleyi.

Yûnus Suresinin 7. âyet-i kerimesi:

10/YÛNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatmeennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.


“Onlar ki Bize ulaşmayı (mülâki olmayı) ruhlarını ölmeden evvel Bize ulaştırmayı dilemezler." diyor Allahû Tealâ. “Onlar dünya hayatından razılardır (onlar dünya hayatından razı olurlar). Onlar dünya hayatıyla mutmain olurlar. Onlar, Bizim âyetlerimizden gâfil olanlardır." diyor Allahû Tealâ.

Kim? Allah'a ulaşmayı, Allah'a mülâki olmayı, ruhlarını ölmeden evvel Allah'a ulaştırmayı dilemeyenler. Yûnus-7 bunu söylüyor.

Yûnus Suresinin 92. âyet-i kerimesi:

10/YÛNUS-92: Fel yevme nuneccîke bi bedenike li tekûne limen halfeke âyeten, ve inne kesîren minen nâsi an âyâtinâ le gâfilûn(gâfilûne).
Böylece senden sonraki nesillere, bir delil (ibret) olman için, bugün seni bedeninle kurtaracağız. Ve insanların çoğu, elbette âyetlerimizden gâfillerdir.

 
“Böylece senden sonraki nesillere bir delil (ibret) olman için, bugün seni bedeninle kurtaracağız. Ve insanların çoğu, elbette âyetlerimizden (muhakkak ki âyetlerimizden) gâfillerdir. (Bu firavun).

Yûnus Suresinin 92. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ’nın seslendiği kişi, firavun.

“Senden sonraki nesillere bir delil (ibret) olman için bugün seni bedeninle kurtaracağız.” Ve firavunun secde vaziyetindeki cesedi, Londra’daki British Museum’da insanlara ibret olsun diye, fizik vücudu binlerce yıldır bozulmamış durumda. Allahû Tealâ orada da diyor: “İnsanların çoğu muhakkak ki Bizim âyetlerimizden gâfillerdir.” Firavun da onlardan biri.

A'râf Suresinin 79. âyet-i kerimesi:

7/A'RÂF-179: Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîran minel cinni vel insi, lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne).
Ve andolsun ki; cehennemi, insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık (yarattık). Onların kalpleri vardır, onunla fıkıh (idrak) etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir. Hatta daha çok dalâlettedirler. İşte onlar, onlar gâfillerdir.


ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîren minel cinni vel insi: Biz cehennemi, insanların ve cinlerin çoğu için hazırladık.
lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ: onların kalpleri vardır, onunla idrak edemezler.
ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ: onların gözleri vardır, onunla göremezler.
ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ: onların kulakları vardır ama onunla işitmezler.
ulâike kel en’âmi bel hum edallu: onlar hayvanlar gibidirler. Hayır, onlardan daha çok dalâlettedirler. Hatta onlardan daha çok dalâlettedirler.
ulâike humul gâfilûn(gâfilûne): işte onlar, gâfillerdir.

Cehennemi insanların çoğuyla dolduracağına göre Allahû Tealâ ve cehenneme girenler gâfiller olduğuna göre insanların çoğu muhakkak ki Allah'ın âyetlerinden gâfildir, cinlerin de çoğu. Âyetler açık bir şekilde söylüyor.

Yûnus Suresinin 92. âyet-i kerimesi: “kesîren minen nâsi an âyâtinâ le gâfilûn(gâfilûne): isanların çoğu Bizim âyetlerimizden gâfillerdir.” diyor Allahû Tealâ.

Ve de Yûnus Suresinin 7. âyet-i kerimesindeki insanlar, Allah’a ulaşmayı dilemeyenler her devrede insanların çoğunu hem de çok büyük bir çoğunluğunu insanların yaşamakta olan insanların hep %90’dan daha fazlasını oluşturur.

Ne diyordu iblis?

 

34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mu’minîn(mu’minîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü’minleri oluşturan bir fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.


“Kıyâmet günü onları pek azı hariç onların hepsini kendime bağlayacağım kıyâmet gününe kadar.”

“Onların hepsini; pek azı hariç hepsini (onların hepsini) kendime bağlayacağım." diyor. Sözünü de tutmuş. Vaadini (hedefini) yerine getirdi.” diyor Allahû Tealâ Sebe Suresinin 20. âyet-i kerimesinde. Bir tek fırka hariç mü'minleri oluşturan bir tek fırka hariç geriye kalan bütün fırkalar şeytana kul oldular.” diyor Allahû Tealâ.

Benzer konular