Muhammed 16'da anlatılan kişiler ile İsrâ 46 ve Câsiye 23'teki kişiler aynı kişiler midir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Dalâlet » Muhammed 16'da anlatılan kişiler ile İsrâ 46 ve Câsiye 23'teki kişiler aynı kişiler midir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Muhammed 16'da anlatılan kişiler ile İsrâ 46 ve Câsiye 23'teki kişiler aynı kişiler midir?

Muhammed Suresinin 16. âyet-i kerimesi:

47/MUHAMMED-16: Ve minhum men yestemiu ileyke, hattâ izâ haracû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen), ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim vettebeû ehvâehum.
Ve seni dinleyenlerden bir kısmı, senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler. İşte onlar, Allah’ın, kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır.


ve minhum men yestemiu ileyke: Onlardan da (yani putperestlerden de) seni dinleyenler vardır (işitenler vardır).
hattâ izâ harecû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen): Sonra senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara “O demin ne söylemişti.” derler.
ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim: Bunlar onlardır ki; Allah onların kalplerini mühürlemiştir.
vettebeû ehvâehum: Ve onlar hevalarına tâbî olmuşlardır.

Yani Allah’a ulaşmayı dilemeyenler, dalâlette olanlardır. Muhammed Suresinin 16. âyet-i kerimesinde Allah'ın kalplerini mühürlediği kişiler var. Allah'ın kalplerini mühürlediği kişiler…
             
Şimdi İsrâ Suresinin 46. âyet-i kerimesine bakıyoruz:

17/İSRÂ-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûran).
O’nu (Kur’ân’ı), fıkıh (idrak) etmelerine karşı, (fıkıh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onların kulaklarına vakra (işitme engeli) kıldık. Ve sen, Kur’ân’da Rabbinin tekliğini zikrettiğin zaman nefretle arkalarına döndüler.


ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten: Onların kalplerinin üzerine ekinnet koyarız. (Onların kalpleri üzerine ekinnet kılarız. İdrak etmekten onları men ederiz.)
en yefkahûhu: Onları idrak etmekten men eden (ekinnet koyarız).
ve fî âzânihim vakrâ(vakran): Ve kulakları üzerine vakra (kulaklarının içine vakra) koyarız.
ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu: Ve sen, Kur'ân'da Rabbinin tekliğini söyleyerek, Rabbinin tekliğini zikrettiğin zaman.
vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren):  Onlar nefretle arkalarını döndüler.

Muhammed Suresinin 16. âyet-i kerimesinde anlatılan kişiler, kalpleri Allahû Tealâ tarafından mühürlenmiş olan kişiler. Kim bunlar? Dalâlette olanlar. “vettebeû ehvâehum.” diyor Allahû Tealâ. “Hevalarına tâbî olmuşlardır.”

Allahû Tealâ Câsiye Suresinin 23. âyet-i kerimesinde diyor ki:    

45/CÂSİYE-23: E fe raeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveten, fe men yehdîhi min ba’dillâhi, e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine gışavet (perde) çekti. Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?


“Habibim o hevalarını kendilerine ilâh edinenleri görüyor musun? Onların işitme hassalarının üzerinde gışavet vardır (onların görme hassalarının üzerinde gışavet isimli perde vardır). İşitme hassaları mühürlüdür ve kalpleri de idrakten mahrum olarak gene mühürlüdür.” diyor Allahû Tealâ.     

“Muhammed Suresinin 16. âyet-i kerimesinde anlatılan kişiler ile İsrâ Suresinin 46. âyet-i kerimesi ve Câsiye Suresinin 23. âyet-i kerimesindeki kişiler aynı kişiler midir?”

Muhammed Suresinin 16. âyet-i kerimesine bir daha bakalım. Kimmiş bu insanlar?

“ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim: Onlar o kişilerdir ki; Allah onların kalplerini mühürlemiştir.”

Câsiye Suresinin 23. âyet-i kerimesindeki kişiler de İsrâ Suresinin 46. âyet-i kerimesindeki kişiler de Muhammed Suresinin 16. âyet-i kerimesindeki kişilerdir; hepsinin kalpleri mühürlüdür.

Benzer konular