Allah'ın istediği bir kul olabilmemiz için acaba ne yapmalıyız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Kul Olmak » Allah'ın istediği bir kul olabilmemiz için acaba ne yapmalıyız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah'ın istediği bir kul olabilmemiz için acaba ne yapmalıyız?

Allah'ın istediği bir kul olabilmenin başlangıç noktası Allah'a ulaşmayı dilemektir.  Bu konunun başlangıcını teşkil eder. Böyle bir insan ruhunu Allah'a ulaştırabilmek için önce mürşidini bulmak mecburiyetindedir. Hacet namazını kılacaktır. Boy abdestini alacaktır, hacet namazını kılacaktır ve Allah'tan mürşidini soracaktır. 1. seferinde göremezse 2.’de veya 3.’de Allahû Tealâ mutlaka mürşidini gösterir. Kişinin yapacağı şey, mürşidine ulaşmak ve tâbiiyetini gerçekleştirmektir.

Ne olur tâbiiyet gerçekleşirse? Tâbiiyet gerçekleşirse, kişinin ruhu vücudunu terk ederek Allah'a doğru yolculuğa çıkar ve 7-8 aylık bir devre içinde bu ruh, 7 tane gök katını aşarak 7 tane âlemden geçerek Allah'ın Zat'ına ulaşır. İşte bu ulaşmanın adına “vuslat” diyoruz. Ruh Allah'a vasıl olmuştur. ‘Vuslat’ kelimesi ve ‘vasıl olma, ulaşma kelimesi’, Arapça ‘vasıl olma’ aynı kökten gelir. Vasıl olmayla, vuslat kelimesi görüyorsunuz ki üç harf: “V, s ve l” harfleri…

Sevgili kardeşlerim! Hepiniz için Allahû Tealâ’nın istediği şey son derece basit ve kolay. Allah'a ulaşmayı dilemekle başlar her şey. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse 7-8 aylık bir devrede, Allahû Tealâ o kişinin ruhunu Kendisine normal standartlarda ulaştırır. Ve o zaman, o kişi ermiş evliya olur.

Ermiş! Nereye ermiş? Ruhu Allah'a ermiş, Allah'a ulaşmış. Ve böylece bu kişi 3. kat cennetin sahibi olur. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse ve daha mürşidine ulaşamadan ölse 1. kat cennetin sahibi olarak ölür. Ama yaşarsa mutlaka mürşidine ulaşacaktır. Tâbiiyetini sağlayıp da ölse 2. kat cennetin sahibidir. Ama yaşarsa mutlaka 7-8 aylık bir zaman parçasında ruhunu Allah'a, Allah ulaştıracaktır. O kişiye bunların hepsinin sevgisini vererek bunu sağlayacaktır. Ve sonuç, o kişinin ruhunu Allah'a dünya hayatını yaşarken ulaşması ve o kişinin ermiş evliya vasfına sahip olmasıdır.

Öyleyse bütün insanlar için hedef budur sevgili kardeşlerim! Herkesin yapması lâzımgelen şey, Allah'a ulaşmayı dilemek ve hacet namazını kılıp Allah'tan mürşidini sormak ve o mürşide ulaşarak kendisine tâbî olmak, emirleri alarak 7-8 aylık bir devrede ruhunu Allah'a ulaştırm

Kur'ân’daki ifade aynen şöyle: 

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


“Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”

Allah razı olsun.

Benzer konular