Hicr Suresinin 91. âyet-i kerimesinde belirtilen Kur'ân’ın parça parça edilmesiyle, insanların Allah’a ulaşmayı dilemeyerek fırkalara ayrılmaları arasından bir ilişki var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Takva » Hicr Suresinin 91. âyet-i kerimesinde belirtilen Kur'ân’ın parça parça edilmesiyle, insanların Allah’a ulaşmayı dilemeyerek fırkalara ayrılmaları arasından bir ilişki var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Hicr Suresinin 91. âyet-i kerimesinde belirtilen Kur'ân’ın parça parça edilmesiyle, insanların Allah’a ulaşmayı dilemeyerek fırkalara ayrılmaları arasından bir ilişki var mıdır?

Hicr Suresinin 91. âyet-i kerimesi:

15/HİCR-91: Ellezîne cealûl kur’âne ıdîn(ıdîne).
Onlar, Kur’ân-ı Kerim’i parça parça kıldılar.


Evet. Bu Allah’a ulaşmayı dilemeyerek fırkalara ayrılanlar, Kur'ân-ı Kerim’i parça parça edenlerdir.

25/FURKÂN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzâl kur’âne mehcûrâ(mehcûran).
Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur’ân’dan ayrıldı (Kur’ân’ı terketti).” dedi.


Veya Benim kavmim Kur'ân’ı terk ettiler (Kur'ân’dan hicret ettiler).” diyen Allah'ın  resûlü de bu devirdeki resûldür.

Sevgili öğrenciler, izleyenler, dinleyenler! Hicr Suresinin 91. âyet-i kerimesindeki Kur'ân’ın parça parça edilmesi ile insanların Allah’a ulaşmayı dilemeyerek fırkalara ayrılmaları arasında kesin bir ilişkisi söz konusu. Ne diyordu Allahû Tealâ Rûm Suresinin 30. ve 31. âyet-i kerimelerinde:

30/RÛM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfen, fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâhi, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseran nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


“Allah’a ulaşmayı dile ve takva sahibi ol. Ve müşriklerden olma.” diyor Allahû Tealâ.
    
Rûm Suresinin 32. âyet-i kerimesi:

30/RÛM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyean, kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.


“O müşriklerden olmayın ki; onlar fırkalara ayrılmışlardır. Herbiri kendi elindekiyle ferahlanır.”

İşte fırkalara ayrılmayanlar kimlerdir? Fırkalara ayrılmayanlar, Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir. Onlar mü’minlerdir, şeytana kul olmayanlardır. Sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler şeytana kul olmaktan kurtulurlar. Yani fırkalara ayrılan o insanların herbirinden kurtulurlar, bir tek fırkayı oluştururlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler). Onlar mü'minlerdir Sebe Suresinin 20. âyet-i kerimesine göre.

Allahû Tealâ diyor ki Sebe Suresinin 20. âyet-i kerimesinde:
 
34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mu’minîn(mu’minîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü’minleri oluşturan bir fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.


“Şeytan insanlara olan vaadini kıyâmet günü yerine getirdi. Mü'minleri oluşturan bir tek fırka hariç, hepsi şeytana tâbî oldu.”

Allah’a ulaşmayı diledikleri anda insanlar mü'min oluyorlar. Diğerleri şeytana kul oldular. Yani fırkalara ayrılanlar oldular ve şeytana bu açıdan kul oldular. Fırkalara ayrılanların hepsi müşrikler olarak değerleniyor Allahû Tealâ tarafından. Sadece bir tek fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler, onlar Allah'ın ahdini yerine getirmek için harekete geçenler) Allah’a ulaşmayı dileyenler, sadece onlar felaha erenler.
 
Mü'minleri oluşturan bir tek fırka… En'âm Suresinin 152. ve 153. âyet-i kerimeleri:

6/EN'ÂM-152: Ve lâ takrabû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddehu, ve evfûl keyle vel mîzâne bil kıst(kıstı), lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Yetimin malına, o en kuvvetli çağına gelinceye kadar, en güzel şekliyle olmadıkça yaklaşmayın. Ölçü ve tartıyı adaletle yerine getirin. Kimseyi gücünün dışında (bir şey ile) sorumlu tutmayız. Söylediğiniz zaman, yakınınız olsa bile, artık adaletle söyleyin. Allah’ın ahdini yerine getirin (ifa edin). Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) işte böyle, size onunla vasiyet (emir) etti.

6/EN'ÂM-153: Ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûhu, ve lâ tettebiûs subule fe teferraka bikum an sebîlihi, zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).
Ve muhakkak ki; bu, Benim mustakîm olan yolumdur. Öyleyse ona tâbî olun. Ve (başka) yollara tâbî olmayın ki; o taktirde sizi, onun yolundan ayırır. İşte böyle size onunla vasiyet etti(emretti). Umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz.


ve bi ahdillâhi evfû: Allah'ın  ahdini ifa edin (yerine getirin).

ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu): İşte bu Sıratı Mustakîm'dir. Ona tâbi olun (Sıratı Mustakîm'e tâbî olun).
ve lâ tettebiûs subule fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi): Sakın Sıratı Mustakîm'in dışındaki diğer fırkalardan hiçbirine tâbî olmayın ki, olursanız o zaman fırkalara ayrılmış olursunuz. (Yani şeytana kul olmuş olursunuz.)

Fırkalara ayrılmayanlar kimlerdir? Sıratı Mustakîm'in üzerinde bulunanlar. Onlar kimlerdir? Allah’a ulaşmayı dileyenler.

Fırkalara ayrılanlar, şirke düşenler, Allah’a ulaşmayı dilemeyenler… Ve Kur'ân’ın parça parça edilmesi, insanların fırkalara ayrılması istikametinde geçerli. Fırkalara ayrılmışlar ve hepsi de şeytanın elinde oyuncak olmuş.

Benzer konular