Mü'min bir insanın takvası nasıl olur, belirtileri nelerdir? Mü'min bir kadının Allah'a karşı, eşine ve çocuklarına karşı görevleri nelerdir? Hangi vakitlerde dua makbul olur?

Anasayfa » Ana Sayfa » Takva » Mü'min bir insanın takvası nasıl olur, belirtileri nelerdir? Mü'min bir kadının Allah'a karşı, eşine ve çocuklarına karşı görevleri nelerdir? Hangi vakitlerde dua makbul olur?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mü'min bir insanın takvası nasıl olur, belirtileri nelerdir? Mü'min bir kadının Allah'a karşı, eşine ve çocuklarına karşı görevleri nelerdir? Hangi vakitlerde dua makbul olur?

"Mü'min bir insanın takvası nasıl olur." diyor. Sevgili kardeşim! Allah'a ulaşmayı dilemedikçe takva sahibi olamazsın. İlk takva Allah'a ulaşmayı dileme takvasıdır. İşte Rûm-31 onu söylüyor:

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


“munîbîne ileyhi vettekûhu: Allah'a ulaşmayı dile ve takva sahibi ol.” Şimdi Ben naçizane bir sual soruyorum: “Allah'a ulaşmayı diledin mi evlâdım?” Eğer dilemediysen takva sahibi değilsin. Dilemediğin sürece de ağzınla kuş tutsan, ne yaparsan yap takva sahibi olamazsın. Takva müessesi hep insanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır, asırlardan beri. Takva lügat mânâsı itibariyle çekinmek, korkmak, sakınmak anlamına gelir ve insanlar böyle olduğu için hep Allah'tan korkmak fiilinin arkasına saklanmışlar. "Takva sahipleri Allah'tan korkanlardır." demişler.

Yanlış, lügat mânâsı gerçekten o ama takva sahibi olan kişi Allah'a ulaşmayı dileyendir. Dilemedikçe kişi Allah'tan ne kadar korkarsa korksun, en çok Allah'tan korkan kişi de olsa takva sahibi olamaz. Takvanın lügat mânâlarından biri korkmaktır ama buna dayalı olarak takvayı sadece bu istikamette yargılamak ve yerli yerine oturtmak büyük hatadır. Sadece Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişi, 1. takvanın sahibi olur. Bu kişi mürşidine ulaşıp tâbî olacaktır 14. basamakta 2. takvanın, daha üst takvanın sahibi olur. 21. basamakta ruhunu Allah'a ulaştıracaktır, daha üstün bir takvanın sahibi olur. 25. basamakta fizik vücudunu Allah'a teslim edecektir, 4. takvanın sahibi olur. 27. basamakta nefsini Allah'a teslim edecektir, 5. takvanın sahibi olur (26. Basamakta) 27. basamakta irşad olacaktır, 6. takvanın sahibi olacaktır. 28. basamakta irşad makamına tayin edilecektir mürşid olarak ve 7. takvanın sahibi olacaktır. Herbiri ayrı bir isimle anılır Kur'ân-ı Kerim'de 7 tane takva geçer. Ama 7. takvanın sahipleri Allah'tan en çok korkanlar değildir, Allah'ı en çok sevenlerdir. Allah tarafından da en çok sevilenlerdir. Öyleyse Allah'tan korku arttıkça takva sahibi olunmaz.

1. takvada sadece bir dilek vardır; Allah'a ulaşmayı dilemek.
2. takva mürşide ulaşmakla mümkün olur nefs vücuttan ayrılır Allah'a doğru. Af edersiniz! Ruh vücuttan ayrılır, Allah'a doğru yola çıkar.
3. takvada ruh Allah'a ulaşmıştır nefsin kalbinde %51 nur birikimi söz konusudur.

O nurlar ki; Allah'ın bütün emirlerini yerine getirmek isteyen yasak ettiği fiilleri işlemek istemeyen nesnelerdir. 25. basamakta bu kişinin nefsindeki nurlar %81'e ulaşır, fizik vücudunu kişi Allah'a teslim etmiştir, fizik vücut Allah'ın bütün emirlerini yerine getirmektedir, yasak ettiği fiilleri de işlememek konusunda kesin kararlıdır. 26. basamakta bu kişi nefsini Allah'a teslim eder. Daimî zikrin sahibidir, nefsinin kalbi %100 Allah'ın hasletleriyle %98 fazıl, %2 rahmet nuruyla nefsinin kalbi tamamen Allah'ın emirlerini yerine getiren, yasak ettiği fiilleri asla işlemeyen nurlarla dolmuştur. O kişi Allah'ın bütün emirlerine itaat eder, yasak ettiği fiilleri hiç işlemez. Bundan sonraki ihlâs makamında da durum aynıdır, ondan sonraki salâh makamında da 28. basamak. O kişinin Allah'ın emirlerini mutlaka yerine getirmesi, yasak ettiği fiilleri işlememesi söz konusudur. 28. basamakta da irade de Allah'a teslim edilir ve kişi dünya üzerindeki Allah'ın irşad makamına getirdiği o üstün insanlardan olur.

Takvanın belirtisi Allah'ı sevmektir, Allah'ın emirlerine itaat etmektir. Takvanın bir başka belirtisi mutluluktur. Ruhunuzu Allah'a teslim ettiğinin zaman mutluluğun %51'ine sahip olursunuz. Ama Allah'a ulaşmayı dilemeden mutsuzsunuz. Fizik vücudunuzu teslim ettiğiniz zaman bu mutluluğunuz %80'i aşar. Nefsinizi Allah'a teslim ettiğiniz zaman mutluluğunuz %100'ü bulur, her an mutlu olursunuz.

Öyleyse bu 3. takva arasındaki farklılığa bakın! 1. takvanın sahibisiniz, Allah'a ulaşmayı dilemişsiniz ama hâlâ insanlardan, hâlâ mutsuzsunuz. Mürşidinize ulaştınız (14. basamak) hâlâ mutsuzsunuz. Ama nefsinizin kalbinde nur birikimi başladı zikrinize paralel olarak ve mutluluğunuz nefsinizin kalbindeki nurlara paralel olarak, her gök katına yükselişinizde %7, %7 artar. Nefsinizin kalbindeki nurlar artar, aynı zamanda artan bir şey daha vardır mutluluğunuz, nefsinizin kalbindeki nurlara paralel olarak mutluluğunuz artar. İşte takvanın son safhasında nefsinizin kalbi %100 nurlarla doludur. O kişi sonsuz bir mutluluğun sahibidir. Takvayla korku değil, takvayla mutluluk at başı gider.

"Mü'min bir kadının Allah'a karşı, eşine ve çocuklarına karşı görevleri nelerdir?"

Mü'min bir kadın! Mü'min olmanın temelini gerçekleştirmelidir. Allah'a ulaşmayı dilemelidir. Mürşidine mutlaka tâbî olmalıdır. Mü'min kadının temel özellikleri budur. Bu tâbiiyetten sonra bu kadın ruhunu Allah'a teslim edene kadar Allah tarafından oraya mutlaka ulaştırılacaktır. Dik yokuş ondan sonra başlar, fizik vücudun teslimi insan hayatındaki en zor işlemdir, mü'min kadın onu da gerçekleştirmelidir.

Eşine itaat etmek mecburiyetindedir. Eşini sevmek ve mutlu etmek mecburiyetindedir. Çocuklarını yetiştiren baba değildir, annedir. O çocukları anne babanın çocukları sevdiğinden kat kat fazla sever. Çocukların üzerinde en çok hak sahibi de bu sebeple annedir. Çocukların yetiştirilmesinden, her zaman çocuklarla beraber olduğu cihetle anne babadan daha çok sorumludur.

Benzer konular