Bakara 197’de belirtilen azığın hayırlısı takva sahibi olmaktır ifadesini açar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Takva » Bakara 197’de belirtilen azığın hayırlısı takva sahibi olmaktır ifadesini açar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara 197’de belirtilen azığın hayırlısı takva sahibi olmaktır ifadesini açar mısınız?

2/BAKARA-197: El haccu eşhurun ma’lûmât(ma’lûmâtun), fe men farada fîhinnel hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fîl hacc(haccı), ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh(ya’lemhullâhu), ve tezevvedû fe inne hayraz zâdit takvâ, vettekûni yâ ulîl elbâb(elbâbi).
Hac, bilinen aylardır. İşte kim onlarda (o aylarda), (ihrama girerek) haccı (kendine) farz edinirse, artık hacta kadına yaklaşmak (ve benzeri davranışlar), fâsıklık (günaha sapmak), cedelleşmek (sürtüşmek, kavga etmek) yoktur. Siz hayırdan ne yaparsanız Allah onu bilir. Ve (hayırlarla) (kendinize) azık hazırlayın. Fakat azığın en hayırlısı muhakkak ki takva sahibi olmaktır. Ve ey ulûl elbab! Bana karşı takva sahibi olun.


el haccu eşhurun ma’lûmât(ma’lûmâtun): Hac, bilinen aylardır.
(Şehir, ay demek biliyorsunuz; eşhurun: Şehirler, aylar)
fe men farada fîhinnel hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fîl hacc(haccı): İşte kim haccı kendine farz edinirse yani o aylarda ihrama girerek farz edinirse artık bilsin ki hacta kadına yaklaşmak, fâsıklık yani fısk, cedelleşmek yoktur.
ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh(ya’lemhullâhu): Siz hayırdan ne fiil işlerseniz Allah onu bilir.
ve tezevvedû: Ve azıklanın.
fe inne hayraz zâdit takvâ: Hiç şüphesiz azığın hayırlısı takva sahibi olmaktır ve ey ulûl’elbab! Bana karşı takva sahibi olun.

Öyleyse Allahû Tealâ’nın burada bahsettiği kişiler ulûl’elbab, bir defa hikmet sahipleri. O zaman azığın hayırlısından Allahû Tealâ’nın neyi murat ettiğini de görüyoruz. Azık yani rızık yani o kişinin bir maddî rızkı var, bir de manevi rızkı var. Kişi, o kademede daimî zikrin sahibi. Allah’ın katından gelen rahmet, fazl ve salâvât kişinin fizik vücuduna geliyor, fizik vücudun yaptığı zikir üzerine geliyor ve fizik vücuttan Allah’ın açtığı yolu takip ederek nefse ulaşıyor. Fizik vücudun, Allah’tan aldığı rızkı (azığı) nefse ulaştırıyor. Nefsi infâk ediyor. İşte burada ulûl’elbab’tan bahsettiği cihetle Allahû Tealâ, burası o kişinin daimî zikre ulaştığı yerdeki aldığı kesintisiz azık, kesintisiz (Allahû Tealâ’dan aldığı kesintisiz) rızık. Aynı zamanda nefsinin de Allah’tan aldığı kesintisiz infâk; rahmet, fazl, salâvât nurları. Bu noktadaki azık; hayırlı azık olarak geçiyor. Bu insanlar bu muhtevada bir yerlere ulaşmışlar, daimî zikre ulaşmışlar. İşte takva sahibi olanların aldığı hayırlı rızk bu noktada teşekkül eder.

Allah razı olsun.

Benzer konular