Hacc 32’de belirtilen kalplerin takvası kaçıncı basamağı ihtiva etmektedir?

Ve işte kim, Allah’ın şiarlarına (emirlerine, farzlarına) hürmetle uyarsa bunun sebebi muhakkak ki onların kalplerinin takva sahibi olmasındandır.


“Ve işte kim, Allah'ın şiarlarına (emirlerine, farzlarına) hürmetle uyarsa, arz ederse bunun sebebi muhakkak ki onların kalplerinin takva sahibi olmasındandır.”

Şimdi burada “Allah’ın şiarlarına azmetmek” geçiyor. Biliyorsunuz ki Allahû Tealâ, Allah’a ulaşmayı dileyen bir kişinin azmetmesine gerek olmadan, onu mutlaka hiçbir sıkıntıya tâbî tutmadan Kendisine ulaştırıyor yani 21. basamağa Allah’a ulaşmayı dileyen herkes, 5-6 aylık bir ömrü varsa mutlaka Allahû Tealâ tarafından ulaştırılır. Azmetmek, o noktadaki bir işlem değil. Ruhunuz Allah’a ulaştıktan sonra Allah’ı kendinize vekil tayin etmeniz, Allah’a tevekkül etmeniz, daha çok zikre sarılmanız işte o, azmetmektir. Fizik vücudun teslimine kadar olan devrede azmediyorsunuz. Fizik vücudun teslimine nasıl azmediyorsunuz? Şöyle düşünüyorsunuz: “Ben, Allah’a ulaşmayı diledim. Allah’ın Kur’ân’da yazdıklarına göre emindim ki benim ruhumu Allah Kendisine ulaştıracaktır. Çünkü ben, Allah’a ulaşmayı diledim. Allah nasıl yaptı bunu? İrademi aldı, Kendi İradesi ile bana kumanda etti. Beni kontrolü altına aldı ve ruhumu derhal Allah’a ulaştırdı ve şeytanın da bana tesirini tamamen önledi. Şimdi eğer olay buysa Allahû Tealâ bunu niçin yaptı? Kendine ulaşmayı farz kıldığı için. Peki, fizik vücudumu Allah’a teslim etmeyi de farz kılmamış mı Allahû Tealâ? Kılmış, bütün sahâbe de Allah’a fizik vücutlarını teslim etmiş mi? Etmiş, öyleyse ben aynı îmânla,   Allahû Tealâ’dan emin olursam ki Allahû Tealâ, mutlaka benim fizik vücudumu da Allah’a ulaştıracak, Allah’a teslim edecektir. Yani Allah’ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiği hiçbir fiili işlemeyen bir hale getirecektir. Eğer ben bundan emin olursam, buna îmân edersem Allah mutlaka beni oraya da ulaştıracaktır.” İşte böyle bir îmânın sahibi azmetmiştir. Zikrini giderek artıracaktır. 33.000 zikre kadar zikrin artırılması, Allah’ın yardımı ile gerçekleşir. 33.000’den sonraki zikirler azmin işaretini taşır ama azmin en üst boyutta yerleştiği yer, fizik vücudun tesliminden sonraki daimî zikre ulaşma mertebesidir. Azmetmenin aslı oradadır. Allah, o noktadan ötesine fizik vücudun teslimi ile nefsin teslimi arasındaki kesime, daimî zikre ulaşma kesimine “Dik yokuş” diyor. O dik yokuş hepiniz için ciddi bir imtihandır ve daimî zikre ulaşmak çok kolay bir iş değildir ama şimdi kardeşlerimiz bir metot geliştirdiler. Kulaklarına takıp daimî zikrin içinde oluyorlar; bir zikir kasetini kulaklarına takarak. Öyleyse azmetmenin belirtileri bunlar.
    
Hacc-32’de belirtilen kalplerin takvası, fizik vücudun tesliminde ve daha üst seviyedeki azmetmek ihlâsa ulaşma seviyesindedir ama Hacc-32’de bahsedilen fizik vücudun teslimi safhasındaki yani ruhun teslimi ile fizik vücudun teslimi arasındaki devre.  Kişi ruhunu, Allah’a ulaştırarak 3. takvanın, evvâb takvanın sahibi olmuş. Bu takvanın içinde iken azmetmesi söz konusu. Muhsinler takvasına ulaşacak kişi.

 

Allah razı olsun.