Başlangıçta kalbinde engeller olmadığı halde davete icabet etmeyen bir insanın, karşı geldikten sonra kalbinde engeller olduğu zaman Allah'a ulaşmayı dilemesi nasıl gerçekleşebilir? Bu kişide idraki oluşturacak olan şey nedir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Başlangıçta kalbinde engeller olmadığı halde davete icabet etmeyen bir insanın, karşı geldikten sonra kalbinde engeller olduğu zaman Allah'a ulaşmayı dilemesi nasıl gerçekleşebilir? Bu kişide idraki oluşturacak olan şey nedir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Başlangıçta kalbinde engeller olmadığı halde davete icabet etmeyen bir insanın, karşı geldikten sonra kalbinde engeller olduğu zaman Allah'a ulaşmayı dilemesi nasıl gerçekleşebilir? Bu kişide idraki oluşturacak olan şey nedir?

Tebliğe muhatap olup da hemen kabul ederek Allah'a ulaşmayı dileyen kişiye furkanlar verilmediğini, o kişinin kalbine sadece ihbat konulduğunu sizden öğrenmiştik. Buna göre kişi tebliğe muhatap olmuş ama hem kabul etmemiş hem de karşı gelmiş Bakara 6 ve 7. âyetlerine göre kalbi mühürlenmiş ve kalbine engeller konmuş. Başlangıçta kalbinde engeller olmadığı halde davete icabet etmeyen bir insanın şimdi kalbinde engeller olduğu halde Allah'a ulaşmayı dilemesi nasıl gerçekleşebilir? Bu kişide idraki oluşturacak olan şey nedir?
 
Dikkat edin kalbinde engeller var ama Allahû Tealâ onun kalbindeki engeli alıp yerine ihbatı koyuyor. İhbat yok kalbinde. Bu kişinin kalbine Allahû Tealâ ihbat koyuyor.

Tebliğe muhatap olup da hemen kabul eden kişiye, kabul ederse Allah'a ulaşmayı dilerse kişi kalbine engeller konulmadığı için, gözlerine engeller konulmadığı için kişi tebliğe muhatap olmuş ama hem kabul etmemiş hem de karşı gelmiş. Biraz karışık bir ifade oldu.

Kişi tebliğe muhatap olmuş ama kabul etmemiş, hem de karşı gelmiş o zaman Bakara-6 ve 7 ayetlerine göre kalbi mühürlenmiş ve kalbine engeller konmuş. Başlangıçta kalbinde olmadığı halde davete icabet etmeyen bir insanın şimdi kalbinde engeller olduğu halde Allah'a ulaşmayı dilemesi nasıl gerçekleşebilir?

İfade çok karışık geldi bize. “Tebliğe muhatap olup da hemen kabul edip Allah'a ulaşmayı dileyen kişiye Furkanlar verilmediğini o kişinin kalbine sadece ihbat konulduğunu sizden öğrenmiştik.” diyor. Zaten o zaman onların bütün sistemleri açıktır. Sadece kalbine ihbat konulması lâzım, Allahû Tealâ onu koyuyor. Yani onlar görüyorlar, işitiyorlar, duyuyorlar zaten. Böyleyse kişi, o kişinin diğer sistemleri örtülmemiş ki, kapanmamış onlar zaten açıktır. Tebliğe kadar anlamayı temin etmek üzere herkeste açıktır. Tebliğden sonra kapatılır. Doğuştan itibaren insan kör sağır ve dilsiz değildir. Tebliğ yapılıp da tebliğe muhatap olan kişinin kavga etmeden kabul etmesi veya kavga etmeden kabul etmemesi halinde farklı neticeler vardır.

Bu kişi de tebliğe muhatap olmuş ama tebliği hemen kabul etmiş. Kabul edince zaten bütün sistemler yani gözlerinde hicab-ı mesture yok, görme hassasının üzeri gışavetle örtülmemiş, kulaklarında vakra yok, işitme hassası mühürlü değil, kalbi mühürlü değil, kalbine ekinnet konulmamış ve bu kişinin idrak etmesi için sadece kalbine ihbat konulması lâzımdır. Allahû Tealâ onu koyuyor. Ve bütün sistemleri zaten çalışır halde olan bu kişi kalbinde mevcut olmayan ihbatı o zaman alıyor, kabulünde alıyor. Ve bu mesele böylece çözüme kavuşuyor. Geri kalan sistemleri zaten çalıştığı için tıpkı bunların hepsi kapalı olsaydı, Allahû Tealâ nasıl hepsini 7 defada yok edecekti şimdi bir defada hepsini yok ediyor. Bütün kişinin kaybettiği kadar derece kazancını o kişinin kalbine ihbat koyduğu zaman bir defada veriyor. Eksik olan sadece kalbindeki ihbattır. Böyle insanlara sadece ihbat ilâve ederek diğeriyle eşdeğer hale getiriyor Allahû Tealâ. İnşallah anlaşılmıştır.

Benzer konular