Mudessir Suresinin 43, 44 ve 45. ayetlerinde: “Biz namazı doğru kılmazdık. Bâtına dalardık." diye bahseden cehennemliklerin, namazları kıldıkları halde İbrâhîm 21’de Allah’ın davetini kendisine ulaştıran resûle değil de şeytanın davetine uyduğunu ve bâtıla daldığını onun için cehenneme girdiğini söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Mudessir Suresinin 43, 44 ve 45. ayetlerinde: “Biz namazı doğru kılmazdık. Bâtına dalardık." diye bahseden cehennemliklerin, namazları kıldıkları halde İbrâhîm 21’de Allah’ın davetini kendisine ulaştıran resûle değil de şeytanın davetine uyduğunu ve bâtıla daldığını onun için cehenneme girdiğini söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mudessir Suresinin 43, 44 ve 45. ayetlerinde: “Biz namazı doğru kılmazdık. Bâtına dalardık." diye bahseden cehennemliklerin, namazları kıldıkları halde İbrâhîm 21’de Allah’ın davetini kendisine ulaştıran resûle değil de şeytanın davetine uyduğunu ve bâtıla daldığını onun için cehenneme girdiğini söyleyebilir miyiz?

Önce Muddessir 43 ve 44’de ne diyor Allahû Tealâ ona bakalım:

74/MUDDESSİR-43: Kâlû lem neku minel musallîn(musallîne).
“Biz namaz kılanlardan olmadık.” dediler.


kâlû: De ki.
 
"lem neku minel musallîn (musallîne)."
 
kâlû: Derler ki; dediler ki.
lem neku minel musallîn (musallîne): Biz namaz kılanlardan değildik.

74/MUDDESSİR-44: Ve lem neku nut’ımul miskîn(miskîne).
Ve biz yoksulları doyurmuyorduk.


ve lem neku nut’ımul miskîn(miskîne): Yoksula da yedirmezdik.

74/MUDDESSİR-45: Ve kunnâ nehûdu meal hâidîn(hâidîne).
Ve biz bâtıla dalanlarla beraber bâtıla (boş şeylere) dalıyorduk.


ve kunnâ nehûdu maal hâidîn(hâidîne): Ve bâtıla ve tutkularına dalıp gidenlerle biz de dalıp giderdik."
Şimdi buradaki “Miskine yedirmezdik, yoksula yedirmezdik,.” ifadesi sadece insanlara infak etmemek değil sevgili kardeşlerim. Burada nefs tezkiyesi yapmamak yani nefsi infak etmemek de söz konusu.

Şimdi İbrâhîm 21’e geliyoruz:

14/İBRÂHÎM-21: Ve berazû lillahi cemîan fe kâled duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne annâ min azâbillâhi min şey’(şey’in), kâlû lev hedânallâhu le hedeynâkum, sevâun aleynâ e cezi’nâ em sabernâ mâ lenâ min mahîs(mahîsın).
Hepsi Allah’ın huzuruna çıktılar. Ve zayıf (güçsüz) olanlar kibirlenenlere şöyle dediler: “Muhakkak ki; biz size tâbî olduk. Şimdi siz, Allah’ın azabından bir şeyi bizden giderebilir misiniz?” Onlar: “Eğer Allah, bizi hidayete erdirseydi elbette biz de sizi hidayete erdirirdik. Sabretsek de, sabretmesek de bizim için aynıdır. Bizim için kaçacak bir yer yoktur.” dediler.


ve berezû lillahi cemîan: Hepsi Allah’ın huzuruna çıktılar.
fe kâled duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean: Zayıf (güçsüz) olanlar duafâu: Zayıflar dediler ki.
fe kâled duafâu: Zayıf olanlar dediler ki.
lillezînestekberû: O  tekebbür edenlere (büyüklenenlere).
innâ kunnâ lekum tebean: Biz muhakkak ki size tâbî olduk.
fe hel entum mugnûne annâ min azâbillâhi min şey’(şey’in): Siz şimdi Allah’ın azabından bir şeyi bizden giderebilir misiniz?” Yani Allah’ın bize azab etmesine mani olabilir misiniz? Biz sizin yüzünüzden burada cehennemdeyiz.

Size tâbî olduk. Ve bu yüzden sizinle beraber bu cehenneme geldik. Şimdi bizim üzerimizden Allah’ın azabından bir şey giderebilir misiniz?
 
kâlû lev hedânallâhu le hedeynâkum: Eğer biz hidayette olsaydık. Allah, bizi hidayete erdirseydi elbette biz de sizi hidayete erdirirdik.
sevâun aleynâ ecezi’nâ em sabernâ mâ lenâ min mahîs(mahîsın): Sabretsek de, sabretmesek de bizim için aynıdır. Bizim için kaçacak yer yoktur.” dediler.

Şimdi suale geliyoruz.

“Biz namazı doğru kılmazdık, batına dalardık." diye bahseden (diye konuşan) cehennemlikler namazları kıldıkları halde İbrâhîm 21’de Allah’ın davetini kendisine ulaştıran resûlü değil de (resûlün davetine değil de) şeytanın davetine uyduğunu ve batına daldığını onun için cehenneme girdiğini söyleyebilir miyiz?

Bu cehenneme girenlerin namaz kılanlar olup onların Allah'a ruhlarını ulaştırma davetine uymadıklarını ispatlar mı?”

“Namaz kılanlardandık.” demiyorlar, “Namaz kılanlardan değildik.” diyorlar.

lem neku minel musallîn(musallîne): Biz musallinden (namaz kılanlardan) değildik." dediler. Yoksula yedirenlerden de değildik.

Allah’ın davetini (Kendisine ulaştıran resûlün davetine) değil de şeytanın davetine uyduğunu söyleyebilir miyiz?" diyor.

Elbette. Yoksa resûle tâbî olacaklardı.

Bu cehenneme girenlerin namaz kılanlardan olup onların ruhlarını Allah'a ulaştırma davetine uymadıklarını ispatlar mı?

“Namaz kılanlardandık.” demiyor Kur'ân-ı Kerim. “Namazı kılmazdık (namazı kılanlardan değildik)." mânâsında bir  ifade kullanmış. Ama Allah'a ulaşma davetine (resûlün onlara Allah'a ulaştırma davetine) icabet etmeyenler olduğu kesin.

Benzer konular