En’âm 125 ve Ra’d Suresinin 27 âyet-i kerimesine göre Allah’a yönelme ile göğsün teslime açılması arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » En’âm 125 ve Ra’d Suresinin 27 âyet-i kerimesine göre Allah’a yönelme ile göğsün teslime açılması arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
En’âm 125 ve Ra’d Suresinin 27 âyet-i kerimesine göre Allah’a yönelme ile göğsün teslime açılması arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
Ra'd 27’ye bakıyoruz:
ve yekûlullezîne keferû: Ve kâfirler derler ki:
“lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi): Ona, Rabbinden bir âyet inseydi olmaz mıydı (indirilse olmaz mıydı)?” derler.
kul: De ki.
innallâhe yudillu men yeşâu: Muhakkak ki Allah, dilediğini dalâlette bırakır.
ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe): Kim Allah’a yönelirse (Allah'a ulaşmayı dilerse) onu Kendisine ulaştırır yani hidayete erdirir.
Öyleyse bu âyet-i kerime yani En’âm 125. âyet-i kerimesi ve Ra'd Suresi 27. âyet-i kerimesine göre: “Allah'a yönelme ile göğsün teslime açılması arasında bir ilişki vardır.” diyebilir miyiz?
Bu âyet-i kerime ve Ra'd Suresinin 27.âyet-i kerimesine göre: “Allah'a yönelme ile göğsün teslime açılması arasında bir ilişki vardır.” diyebiliriz.
Çünkü burada Allahû Tealâ diyor ki: “Muhakkak ki Allah, dilediğini dalâlette bırakır ve kim Allah’a yönelirse (ulaşmayı dilerse) onu Kendisine ulaştırır.” diyor.
Peki kimi dalâlette bırakmayı diler Allahû Tealâ. Dalâlette kalmayı tercih edeni dalâlette bırakır. Yani burada Allahû Tealâ’nın kişiyi dalâlette bırakması zaten dalalette olan bir kişiyi özellikle dalalette bırakması söz konusu değil. Zaten kişi dalâlette. Bu dalâlette olan kişiyi Allahû Tealâ onunla ilgilenmiyor. Onu bırakıyor kendi haline. Ve bu kişi dalâlette kalıyor.
“Ama insanlardan kim Allah’a ulaşmayı dilerse onu." diyor Allahû Tealâ “Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi (Allah'a yönelen kişiyi) Kendisine ulaştırır.” diyor. En’âm 125 ile Ra'd 27 arasında kesin bir ilişki var.
Burada Allahû Tealâ dilediği kişiyi Kendisine ulaştırır. Bu kişi kimdir? Allah’ın Kendisine ulaştırmayı dilediği kişidir. Allah kimi Kendisine ulaştırmayı diler? Allah'a ulaşmayı dileyeni. Burada da En’âm 125 ve Ra'd 27’de iki safha ifade ediliyor.
1. safha: Evvelâ kişi Allah'a ulaşmayı dileyecek.
2. safha: En’âm 125’de veriliyor. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse Allah da onu Kendisine ulaştırmayı diler.
Ve sadece Allah'a ulaşmayı dileyen kişinin, Allah'a ulaştırmayı (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin göğsünü Îslâm’a açar.
Ve Ra'd Suresinin 27. âyet-i kerimesi: “Allah dilediğini dalâlette bırakır. Ve Kendisine ulaşmayı dileyen kişiyi Kendisine ulaştırır. “enâb (enâbe), yunib” olan Allah'a ulaşmayı dileyen, Allah'a yönelen kişi. Burada Allah’ın Kendisine bu insanı (yunib olan kişiyi) ulaştırması söz konusu.
Öyleyse Allahû Tealâ sadece Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi Kendisine ulaştırmayı diler. Öyleyse sadece Allah'a ulaşmayı dileyen kişinin göğsünü teslime açar. Öyleyse Allah'a yönelmekle göğsün teslime açılması arasında bir ilişki kesin olarak söz konusudur.
13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbihi, kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”ve yekûlullezîne keferû: Ve kâfirler derler ki:
“lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi): Ona, Rabbinden bir âyet inseydi olmaz mıydı (indirilse olmaz mıydı)?” derler.
kul: De ki.
innallâhe yudillu men yeşâu: Muhakkak ki Allah, dilediğini dalâlette bırakır.
ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe): Kim Allah’a yönelirse (Allah'a ulaşmayı dilerse) onu Kendisine ulaştırır yani hidayete erdirir.
Öyleyse bu âyet-i kerime yani En’âm 125. âyet-i kerimesi ve Ra'd Suresi 27. âyet-i kerimesine göre: “Allah'a yönelme ile göğsün teslime açılması arasında bir ilişki vardır.” diyebilir miyiz?
Bu âyet-i kerime ve Ra'd Suresinin 27.âyet-i kerimesine göre: “Allah'a yönelme ile göğsün teslime açılması arasında bir ilişki vardır.” diyebiliriz.
Çünkü burada Allahû Tealâ diyor ki: “Muhakkak ki Allah, dilediğini dalâlette bırakır ve kim Allah’a yönelirse (ulaşmayı dilerse) onu Kendisine ulaştırır.” diyor.
Peki kimi dalâlette bırakmayı diler Allahû Tealâ. Dalâlette kalmayı tercih edeni dalâlette bırakır. Yani burada Allahû Tealâ’nın kişiyi dalâlette bırakması zaten dalalette olan bir kişiyi özellikle dalalette bırakması söz konusu değil. Zaten kişi dalâlette. Bu dalâlette olan kişiyi Allahû Tealâ onunla ilgilenmiyor. Onu bırakıyor kendi haline. Ve bu kişi dalâlette kalıyor.
“Ama insanlardan kim Allah’a ulaşmayı dilerse onu." diyor Allahû Tealâ “Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi (Allah'a yönelen kişiyi) Kendisine ulaştırır.” diyor. En’âm 125 ile Ra'd 27 arasında kesin bir ilişki var.
Burada Allahû Tealâ dilediği kişiyi Kendisine ulaştırır. Bu kişi kimdir? Allah’ın Kendisine ulaştırmayı dilediği kişidir. Allah kimi Kendisine ulaştırmayı diler? Allah'a ulaşmayı dileyeni. Burada da En’âm 125 ve Ra'd 27’de iki safha ifade ediliyor.
1. safha: Evvelâ kişi Allah'a ulaşmayı dileyecek.
2. safha: En’âm 125’de veriliyor. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse Allah da onu Kendisine ulaştırmayı diler.
Ve sadece Allah'a ulaşmayı dileyen kişinin, Allah'a ulaştırmayı (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin göğsünü Îslâm’a açar.
Ve Ra'd Suresinin 27. âyet-i kerimesi: “Allah dilediğini dalâlette bırakır. Ve Kendisine ulaşmayı dileyen kişiyi Kendisine ulaştırır. “enâb (enâbe), yunib” olan Allah'a ulaşmayı dileyen, Allah'a yönelen kişi. Burada Allah’ın Kendisine bu insanı (yunib olan kişiyi) ulaştırması söz konusu.
Öyleyse Allahû Tealâ sadece Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi Kendisine ulaştırmayı diler. Öyleyse sadece Allah'a ulaşmayı dileyen kişinin göğsünü teslime açar. Öyleyse Allah'a yönelmekle göğsün teslime açılması arasında bir ilişki kesin olarak söz konusudur.
