Zikri arttırmak söz konusu. Bir insan zikrini arttırdıkça nefsinin kalbindeki afetler azalacaktır.
Bize dünya üzerinde yaşarken huzursuzluğu veren şey nefsimizin kalbindeki afetlerdir. Bu afetlerin zikrin arttırılmasıyla yok olması ki; bu tâbiiyetle gerçekleşen bir olaydır. Aksi takdirde neticeyi alamaz hiç kimse. Böyle bir olay sevgili kardeşlerim, bütün insanlar için bir hedef tayinini ifade eder. Nefsimizin kalbindeki nurlar arttıkça mutluluk seviyemiz de ona paralel olarak artar.
Dünyadaki en mutlu insanlar daimî zikrin sahipleridir. Onların daimî zikrin sahibi olmaları sebebiyle nefsinin kalbinde hiç afet kalmamıştır. Onlara huzursuzluk veren bir faktör artık ortalıkta değildir ve o kişiler dünyadaki en mutlu insanlardır; daimî zikrin sahipleri ve böylece daimi zikrin sahibi olması sebebiyle, nefsinin kalbindeki afetler tamamen yok olanlar. Niye bunu söylemek gereğini duyduk? Çünkü bir insan daimî zikre başladığı an hedefe ulaşmış değildir. Daimî zikir, onun kalbindeki afetlerin tamamen yok olmasına sebebiyet verecektir. Bu da bazen bir yılı aşkın bir süreyi icap ettirebilir ve bir kişi sevgili kardeşlerim, her istikamette hedefine sağlam adımlarla yürümelidir. Allahû Tealâ hazırdır. Her zaman mutluluğu vermeye hazırdır ve cennet bütün insanlar için sonsuz bir mutluluğu ifade eder ve:
• Bir Allah'a ulaşmayı dileyerek ölmek bir kişinin 1. kat cennete ulaşmasını Allahû Tealâ tarafından garanti eder.
• Mürşide tâbiiyetse 2. kat cenneti ifade eder. Bir kişi Allah'a ulaşmayı dilese, mürşidine tâbî olup da ölse 2. kat cennetin sahibidir.
• Sonra ruhunu Allah’a ulaştıran insanlar 3. kat cennetin sahibi,
• Fizik vücudunu teslim edenler 4. kat cennetin sahibi,
• Nefsini teslim edenler 5. kat cennetin sahibi,
• Muhlis olanlar 6. kat cennetin sahibi,
• İradelerini de Allah’a teslim edenler 7. kat cennetin sahipleridir. 5+2=7
Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için kapılar ardına kadar açık. Bu dünyada bir insan ne kadar yaşar? En çok yaşayanını düşünün. 110 sene, 120 sene, 130 sene yaşasın bir insan. Ama cennet bir sonsuzluktur. Ne yazık ki cehennem de öyle.
Sevgili kardeşlerim! Şimdi sizler beni dinliyorsunuz ve Allah'a ulaşmayı dilediniz. Bir de tâbî oldunuz bize veya kardeşlerimize. O zaman biz, sizi en az 2. kat cennetin sahipleri olarak selamlıyoruz. Allah'a ulaşmayı dilediyseniz mutlaka 1. kat cennetin sahibisiniz ve mürşidinize tâbî olduysanız ki; bizim kardeşlerimizden birisi mutlaka sizin yakınlarınızda vardır tâbiiyet verebilecek, o zaman 2. kat cennetin sahibisiniz. Öbür taraftan Allah’ın bir garantisi de var.
Allah razı olsun.