Elbette olabilirler. Bir başka ifade kullanalım: Allah’sız bir mutluluk hiçbir zaman mümkün değildir. Allah'a ulaşmayı dilemeyen bir insan mutluluğu hiçbir zaman yaşayamaz. O bir an için sevindiği bir olay tahakkuku, herkes için geçerlidir, mümkündür. Ama sevinecek bir olay yaşar. Birisi ona bir iyilikte bulunmuştur. Bu onu sevindirir. Ama mutluluğu yaşayamaz. Olaylar sebebiyle şu veya bu istikamette bir olay sebebiyle sevinmek güzel bir şey. Ama bu devamlı bir vetire değildir. Kişi öyle bir hedefe ulaşmıştır, sevinmiştir.
Ama Allah’ın yolu kalıcı mutluluklara açıktır ve Allah'a ulaşmayı dilemeyen bir insan o büyük mutluluklara hiçbir zaman ulaşamaz.
• Allah'a ulaşmayı dilemek,
• Mürşide tâbiiyet,
• Bu tâbiiyetten sonra ruhun vücuttan ayrılması, Allah’a ulaşması,
• Sonra fizik vücudun teslimi,
• Sonra nefsin teslimi,
• Sonra muhlis olmak,
• Sonra iradeyi Allah’a teslim etmek 7 tane safha içerir.
Bu 7 safhanın her birisi bir kat cenneti müjdeler. Bütün insanlar için olay bu kadar basit ve kolaydır.
Allah'a ulaşmayı dilediği an bir insan 1. kat cennetin sahibi olur. Ama arkasından o kişi gerçekten Allah'a ulaşmayı dilemiş midir? Bunu, Allah’ın kendisine mürşide ulaşma zevkini vermesiyle veya vermemesiyle kesin olarak tespit eder. Allahû Tealâ ona mürşide ulaşmak istikametinde bir talep veriyorsa, o kişi o talebi yapmaktan zevk duymuşsa o zaman istemiştir. Mutlaka mürşidine ulaşacaktır. Bu kişi mürşide ulaşıp da hemen ölse, Allah'a ulaşmayı dilediği için 1. kat cennetin, mürşidine ulaştığı için de 2. kat cennetin sahibi olarak ölür.
Allah razı olsun.