"Allah’a ulaşmayı dilemedikçe mü’min olamazsınız." "Birbirinizi sevmedikçe mü’min olamazsınız." hadîs-i şeriflerini açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mü'min » "Allah’a ulaşmayı dilemedikçe mü’min olamazsınız." "Birbirinizi sevmedikçe mü’min olamazsınız." hadîs-i şeriflerini açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

"Allah’a ulaşmayı dilemedikçe mü’min olamazsınız." "Birbirinizi sevmedikçe mü’min olamazsınız." hadîs-i şeriflerini açıklar mısınız?

Bu, Allahû Tealâ’nın emrettiği bir olayın gerçekleştirilmesi için insanlar tarafından tatbik sahasına konulmuş bir açıklama. İnsanların Allahû Tealâ, birbirini sevmesini istiyor. Nefret üzerine kurulu bir dünyada mü’minlerin yaşaması uygun olmadığı için. Eğer sevgi varsa anlaşma vardır. Anlaşma varsa mutluluk vardır. Ama nefret varsa kavga vardır. Kavga varsa mutluluk yoktur. Allahû Tealâ ise herkesin mutlu olmasını istiyor. Huzur içinde bir dünya hayatını yaşamasını ve neticede Allahû Tealâ’nın hedef gösterdiği bir sonuca ulaşılması.

• İşte herkesin birbirine dost olması birinci faktör.
• Herkesin Allah ile dostluğunu kurması ikinci faktör.

Aslında Allah’ın dostları mutlaka birbirlerini de Allah’a ne kadar dostlarsa o kadar sevenlerdir. Sevgili kardeşlerim! Etrafımızdaki insanları sevmeyi usul haline getirmeliyiz. Sevdiğimizi belli etmeliyiz ki; onlar da bizi sevsinler. Ve Allah’ı ne kadar seviyorsunuz? Acaba bunun cevabını verebiliyor musunuz?  Bunun ölçüsü zikirdir. 24 saatlik bir zaman parçasında ne kadar Allah’ı zikrediyorsunuz. Allah’ı en çok sevenler, daimî zikrin sahipleridir.

Neden sevgili kardeşlerim öyle? Çünkü daimî zikrin sahiplerinin nefslerinde afetlerden eser kalmaz. Zikrin, afetlerin temizleyicisi olduğunu hiç unutmayın! Bunu hep elinizde bir silah olarak bulundurun. Üzüldüğünüz zaman, huzursuz hissettiğiniz zaman kendinizi, hemen zikre başlayın. Öyle hissetmeseniz de zikretseniz, ondan çok daha güzel olur. Çünkü zikir, nefsinizin kalbine kesintisiz bir şekilde nurları taşıyan, Allah’ın bir sevgi metodudur.

Öyleyse ne kadar çok nuru nefsinizin kalbine yerleştirebilirseniz, afetlerden o kadarı devre dışı kalacağı için siz, o kadar çok mutlu olursunuz. Bunu hedef haline getirmeniz, Allahû Tealâ tarafından emrolunuyor. Çünkü hem zikir hem çok zikir hem de daimî zikir; üçü de Kur’ân-ı Kerim’de farzdır.
 
Allah razı olsun.

Benzer konular