Sebe-20 ve 21. âyetleri açıklar mısınız? Bu iki âyete bakarak mü’minler Allah’a ulaşmaya inananlardır, diyebilir miyiz?

 

Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü’minleri oluşturan bir fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.

Ve onun (iblisin) onlar üzerinde bir sultanlığı (nüfuzu, tesiri) yoktu. Ahirete (hayatta iken ruhunu Allah’a ulaştırmaya) inanan kişi ile ondan (Allah’a ulaşmaktan) şüphe içinde olanları bilmemiz için (iblisle onları imtihan ettik). Ve senin Rabbin herşeyi hıfzedendir.


Sebe 20: “Şeytan insanlar üzerindeki vaadini yerine getirdi, mü’minlerden ibaret bir tek fırka hariç hepsi iblise tâbî oldular.”
 
Bir tek fırka, bir de geri kalan bütün fırkalar, hepsi iblise tâbî olmuşlar, tâbî olanlar müminlerin dışındaki kâfirler tabi.
 
Sebe 21: “İblisin onlar üzerinde bir yetkisi yoktu ancak ahirete inananlar, Allah’a ulaşmaya, ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaşmasına inananlar ile bundan şüphe edeni ayırt edebilmek için yaptık. Senin Rabbin her şeyi muhafaza eder.” diyor.

Öyleyse bir ahirete inananlar var, bir de ahirete inanmayanlar var. Sebe-20’de Allahû Tealâ bir fırkayla, onun dışındaki bütün fırkaları ifade ediyor. Allah’a ulaşmayı dileyenler bir fırkayı oluşturur. Hanif dîninin, İslâm dîninin, kâinattaki tek dinin üç temelinden:

1. Vahdettir, tek Allah.
2. Tevhittir; Allah’a ulaşmayı dileyenlerin oluşturduğu tek bir fırka. Ötekiler diğer fırkalardır, küfürdedirler, dalâlettedirler.
3. Allah’a teslim; ruhun, vechin, nefsin, iradenin teslimi.
 
Şimdi burada, Sebe-20’de ne görüyoruz? Bir fırka görüyoruz, Allah’a ulaşmayı dileyenler, mü’minler. Ve diğerlerini görüyoruz, Allah’a ulaşmayı dilemeyenler. Onlar şirkte, onlar küfürde,  onlar dalâlette. Kim bunlar? Şeytana tâbî olanlar. Allahû Tealâ şeytana tâbî olanların standartlarını veriyor. Özellikleri ne? Şeytana tâbî olanlar, ahirete inanmayanlar, insan ruhunun ölmeden evvel Allah’a ulaşacağına inanmayanlar. Mü’minler, Allah’a ulaşmaya inandıkları ve Allah’a ulaşmayı diledikleri için mü’min olmuşlardır. Sadece inanma keyfiyeti değil Şaban, daha ötede bir olgu, Allah’a ulaşmayı dilemeye kadar konu ulaşıyor. Dileyenler sadece tek fırkanın içine girebilirler. Mü’minler, Allah’a ulaşmaya inananlardır değil, Allah’a ulaşmaya inanıp da bu inancın neticesinde Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir.