Sebe 20'yi açıklar mısınız? Bakara Suresinin 256. âyet-i kerimesine göre; tagutu inkâr edenlerin mü’min, Zuhrûf Suresinin 33. âyet-i kerimesine göre; Rahmân’ı inkâr edenlerin şeytana tâbî olup 72 fırkanın hepsini muhtevasına alanlar olduğunu söyleyebilir miyiz? Günümüzde, dünya hâkimiyetine soyunan İllüminati taraftarlarının, Rahmân’ı inkâr edenler olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mü'min » Sebe 20'yi açıklar mısınız? Bakara Suresinin 256. âyet-i kerimesine göre; tagutu inkâr edenlerin mü’min, Zuhrûf Suresinin 33. âyet-i kerimesine göre; Rahmân’ı inkâr edenlerin şeytana tâbî olup 72 fırkanın hepsini muhtevasına alanlar olduğunu söyleyebilir miyiz? Günümüzde, dünya hâkimiyetine soyunan İllüminati taraftarlarının, Rahmân’ı inkâr edenler olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Sebe 20'yi açıklar mısınız? Bakara Suresinin 256. âyet-i kerimesine göre; tagutu inkâr edenlerin mü’min, Zuhrûf Suresinin 33. âyet-i kerimesine göre; Rahmân’ı inkâr edenlerin şeytana tâbî olup 72 fırkanın hepsini muhtevasına alanlar olduğunu söyleyebilir miyiz? Günümüzde, dünya hâkimiyetine soyunan İllüminati taraftarlarının, Rahmân’ı inkâr edenler olduğunu söyleyebilir miyiz?

Sebe Suresinin 20. âyet-i kerimesi:

34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mu’minîn(mu’minîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü’minleri oluşturan bir fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.


“Şeytan, insanlar üzerindeki vaadini yerine getirdi. Mü’minler’den ibaret bir tek fırka hariç, hepsi iblise tâbî oldular.”

Zuhrûf Suresinin 33. âyet-i kerimesi:

43/ZUHRÛF-33: Ve lev lâ en yekûnen nâsu ummeten vâhıdeten le cealnâ limen yekfuru bir rahmâni li buyûtihim sukufen min fıddatin ve meârice aleyhâ yazherûne.
Eğer insanlar tek bir ümmet haline gelecek olmasaydı, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerine mutlaka gümüşten tavanlar ve üzerinde yükseldikleri merdivenler yapardık.


“Eğer insanlar Allah’a karşı isyanda birleşen tek bir ümmet olacak olmasaydı, Rahmân’ı (Allah’ı) inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerinde çıkıp yükselecekleri merdivenler yapardık.” diyor Allahû Tealâ.

Burada, son devirdeki insanlardan bahsediyor Allahû Tealâ. Allah’ı inkâr edenler ve şeytanın emrinde birleşecek olanlar...

72 fırkanın da ne yazık ki çoğunluğunu ifade ediyor. Ve bu insanların ezici çoğunluğu, bu çoğunluk harbe iştirak etmeyeceği için çok fazla bir şey ifade etmiyor. Gene bu 72 fırkanın içersindeki bir azınlık (%10’dan daha azı), Allah’ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiği hiçbir fiili işlemeyen bir özellik taşıyor.

İşte Allahû Tealâ’nın Zuhrûf Suresinin 33. âyet-i kerimesinde söylediği tek bir ümmet olmaları insanların; ne yazık ki hayırda değil, şerrde tek ümmet olmaları. Ama 72 fırkanın 72’si de çoğunluklardan oluşuyor. Gene o 72 fırkanın içerisinde bir küçük azınlık (hepsinin içinde mutlaka var), onlar 73. fırkayı oluşturuyorlar. İşte ahir zamanın son devresinde İllimünatiye karşı zafer kazanacak olanlar onlardır.

Sebe Suresinin 20. âyet-i kerimesi bir hakikati ifade ediyor: “Mü’minler hariç, onun dışındaki herkes, şeytana kul olacak.” diyor. Aslında “oldu” ifadesini kullanıyor Allahû Tealâ: “Şeytan vaadini yerine getirdi.” Allah’a göre geçmiş ve gelecek söz konusu değildir. Nihai noktayı söylüyor bize.

Kimdir mü’minler? Mü’minler; sadece Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir. Hiç kimse Allah’a ulaşmayı dilemedikçe mü’min olamaz. 

Herşey Allah’ın söylediklerinin ne kadar dışında, ne kadar yanlış anlaşılmış sevgili kardeşlerim! Bir insanın mü'min olduğu yer; küfürden kurtulduğu, kalbinin mührünün açıldığı, kalbindeki küfür kelimesinin alındığı yerdir. Ondan evvel o kişi Bakara Suresinin 6. ve 7. âyet-i kerimelerine göre kâfirdir.

2/BAKARA-6: İnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne).
Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Onları ikaz etsen de etmesen de onlar için eşittir (birdir), mü’min olmazlar.

2/BAKARA-7: Hatemallâhu alâ kulûbihim ve alâ sem’ıhim, ve alâ ebsârihim gışâvetun, ve lehum azâbun azîm(azîmun).
Allah onların kalplerinin üzerini ve işitme (sem’î) hassasının üzerini mühürledi ve görme (basar) hassasının üzerine gışavet (perde) çekti. Onlar için azîm (büyük) azap vardır.


Kalbinin mühürü açılmadıkça; içindeki küfür kelimesi alınmadıkça, kulaklardaki vakrayı kaldırmadıkça Allahû Tealâ, kalplerdeki ekinneti almadıkça (küfür kelimesiyle beraber), gözlerdeki hicab-ı mestureyi ve görme hassasının üzerindeki gışaveti almadıkça, işitme hassasının mührünü açmadıkça, o kişi mü’min olamaz.

İşaretleri net olarak veriyor Allahû Tealâ hem Bakara Suresinin 6. ve 7. âyet-i kerimelerinde hem de Câsiye Suresinin 23. âyet-i kerimesinde.

45/CÂSİYE-23: E fe raeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveten, fe men yehdîhi min ba’dillâhi, e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine gışavet (perde) çekti. Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?


Küfrü ve dalâleti ifade eden faktörler; gözlerde hicab-ı mesture, görme hassasının üzerinde (basar isimli görme hassasının üzerinde) bir nevi mühür (örtü, gışavet), kulaklarda vakra (işitme engeli) ve işitme hassası mühürlü kalplerdeki ekinnet (idrak etme engeli) ve kalp mühürlü ve kalbin içinde küfür yazıyor.

1- Gözlerden hicab-ı mesture alınacak.
2- Görme hassasından gışavet alınacak.
3- Kulaklardan vakra alınacak.
4- İşitme hassasından mühür alınacak.
5- Kalbin mührü açılacak, küfür kelimesi alınacak.
6- Kalpteki idraki önleyen ekinnet alınacak.
7- Kalbe ihbat konulacak.
 
O zaman kişi mü'min olmak şerefine eriyor. Öyleyse işte onlar mü'minler; Allah'a ulaşmayı dileyenler. “Allah'a ulaşmayı dilemedikçe hiç kimse mü'min olamaz.” Ve Allah'a ulaşmayı dilemedikçe hiç kimse tagutun üzerindeki baskısını yenemez. “Taguttan içtinap edip, taguttan kurtulup Allah'a kul olamaz.”

Allah razı olsun.

Benzer konular