Tevbe 71'de ifade edildiği üzere mü’minlerin dostluğunda irfanla emretmek ve münkerden nehyetmek söz konusu olduğuna göre; buradaki dostluğu mürşidine tâbî olup, mü’min olan herkes açısından mı anlamalıyız, yoksa irşad makamı ile mü’minler açısından mı anlamalıyız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Tevbe 71'de ifade edildiği üzere mü’minlerin dostluğunda irfanla emretmek ve münkerden nehyetmek söz konusu olduğuna göre; buradaki dostluğu mürşidine tâbî olup, mü’min olan herkes açısından mı anlamalıyız, yoksa irşad makamı ile mü’minler açısından mı anlamalıyız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Tevbe 71'de ifade edildiği üzere mü’minlerin dostluğunda irfanla emretmek ve münkerden nehyetmek söz konusu olduğuna göre; buradaki dostluğu mürşidine tâbî olup, mü’min olan herkes açısından mı anlamalıyız, yoksa irşad makamı ile mü’minler açısından mı anlamalıyız?

9/TEVBE-71: Vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’din, ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûlehu, ulâike se yerhamuhumullâh (yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).
Ve mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, birbirlerinin dostlarıdır. Ma’ruf ile emreder ve münkerden nehyederler (yasaklarlar) ve namazı ikâme ederler ve zekâtı verirler. Allah ve O’nun Resûl'üne itaat ederler. İşte onlar, Allah, onlara rahmet edecek. Muhakkak ki Allah; Azîz’dir, Hakîm’dir.


vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’d(ba’din): mü’minler, (mü’min erkekler ve mü’min kadınlar) birbirlerine dostlar, dostturlar, birbirlerinin dostlarıdır.
ye’murûne bil ma’rûfi: ma’rufla emrederler.
ve yenhevne anil munkeri: ve münkerden nehyederler.
ve yukîmûnas salâte: ve namazı ikame ederler.
ve yu’tûnez zekâte: ve zekâtı verirler.
ve yutîûnallâhe ve resûleh(resûlehu): Allah ve resûlüne itaat ederler.
ulâike se yerhamuhumullâh(yerhamuhumullâhu): Allah onlara rahmet edecektir.
innallâhe azîzun hakîm(hakîmun): muhakkak ki Allah; Azîz’dir, Hâkim’dir.

Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar; bu mü’min olmanın sadece Allah’a ulaşmayı dileme safhası değil, münkerden nehyetmek, ma’rufla emretmek noktasında yani bilinçli, irfan ehli olan insanlar. Ma’rufla emrediyor, kendileri irfan ehli ki, kendileri; ruhlarını, vechlerini en azından Allahû Tealâ’ya teslim etmiş kişiler ki, nefslerini de teslim etmiş olmaları gerekir. Çünkü irfanla emretmek için irfanın ne olduğunu bilmek lâzım, irşad kademesinde olmasalar bile, irfanla emreden herkes irfanla emredebiliyorsa irfanın ne olduğunu yaşayanlar olmaları lâzım bunların. Münkerden nehy ve ma’rufla emretmek asgarî kademede nefsin de Allah’a teslimini içerir. Mutlaka daimî zikrin sahibi kişi, nefsinin kalbinde afetler yok ve Allah ile tezekkür edebiliyor. Belki irşad makamının sahibi kılınmamış Allahû Tealâ tarafından daha ama mutlaka ma’rufla emredenin, irfanla emredenin kendisinin irfan sahibi olması gerekir. Böyle bir şey ise hikmet sahibi olmakla paraleldir. Hikmetten evvel de kişi irfan sahibi olabilir ama buna emredici hüviyete gelmesi için hikmet sahibi olması gerekir.

Şimdi diyor ki: “Buradaki dostluğu mürşidine tâbî olup mü’min olan herkes açısından mı anlamalıyız?”

Buradaki müessese, irşad makamından evvelki devreyi anlatıyor. “Mü’min kadınlar ve mü’min erkekler” diyor ama bunlar; daimî zikre ulaşmışlar, hikmet sahibi olmuşlar, henüz irşad makamının sahibi değiller. Buradaki, Tevbe-71’deki işaret henüz irşad makamının sahibi olmayan insanlar için. “İrşad makamının sahipleri için aranızdan bir topluluk bulunsun.” diyor Allahû Tealâ. Burada bir genel ifade var: “Mü’min kadınlar ve mü’min erkekler.” Bu mü’min olma ifadesi; nefsin de teslimini içeren bir mü’min olma ifadesi. 7 kademe mü’min olmanın 5. kademesi (5. kat cennet). Kişi; ruhunu, vechini ve nefisini Allah’a teslim etmiş, hikmetin sahibi olmuş ama irşad makamının sahibi değil.

Allah razı olsun.

Benzer konular