Necm Suresinin 28 ve 29. âyet-i kerimelerine göre şunu diyebilir miyiz: Yûnus Suresi 7 ve 8’e göre gâfil olmak, Hakk’ı bilmemek insanları cehennemden kurtaramaz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Necm Suresinin 28 ve 29. âyet-i kerimelerine göre şunu diyebilir miyiz: Yûnus Suresi 7 ve 8’e göre gâfil olmak, Hakk’ı bilmemek insanları cehennemden kurtaramaz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Necm Suresinin 28 ve 29. âyet-i kerimelerine göre şunu diyebilir miyiz: Yûnus Suresi 7 ve 8’e göre gâfil olmak, Hakk’ı bilmemek insanları cehennemden kurtaramaz?

53/NECM-28: Ve mâ lehum bihî min ilmin, in yettebiûne illâz zann(zanne), ve innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey'â(şey’en).
Ve onların (melekler konusunda) bir ilmi yoktur. Onlar sadece zanna tâbî olurlar. Ve muhakkak ki zan, Hak’tan yana hiçbir şeye fayda sağlamaz.


ve mâ lehum bihî min ilm: Ve bunun hakkında, bu sözler hakkında onların hiçbir ilimleri yok.
in yettebiûne illez zann: Onlar sadece zanlarına tâbî olurlar.
ve innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey'â: Muhakkak ki zan, Hakk’ı bilmek mecburiyetinden hariç tutamaz; müstağni kılamaz.

Yani herkes Hakk’ı bilmek, Allah’a ulaşmayı dilemek mecburiyetinde. Dilemezlerse kurtuluşları yok. Bunların ilmi olmayan şey ne? Allah’a ulaşmayı dilemek gibi basit bir sebeple kendilerinin kurtuluşa ulaşacaklarına inanmıyor insanlar. Allahû Tealâ onları o kadar çok seviyor ki sadece bir zanna dayalı olarak, sadece bir talebe dayalı olarak Allahû Tealâ onları mutlaka cennetine alacağını garanti ediyor. “Siz” diyor, “Bana ulaşmayı dileyin, Ben sizi mutlaka cennetime alırım.” diyor Allahû Tealâ. Ama dilemiyorlar. İşte bu dilemeyen insanlar zanları ile hareket ederler. Kimisi “Hadi canım sende. Bu kadar kolay bir sebeple Allahû Tealâ insanı cennetine alır mı?” der. Buna benzer çeşitli yanlışların kurbanı olur bu zavallı insanlar. Ve aslında Allahû Tealâ insanları o kadar çok seviyor ki bir tek dilekle onları cennetine almaya hazır. 1., 2., 3. kat cennetine almaya hazır. Dünya saadetinin de yarısını onlara vermeye hazır. Ama bu insanlar Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için eğer Allah’a ulaşmayı dileselerdi 22. basamağa kadar mutlaka ulaştıracaktı. Dilemiyorlar. Dilemedikleri için orada kalmaya zanlarıyla hareket ettikleri için orada kalmaya mahkûmlar.

Necm Suresinin 29. âyet-i kerimesi:

53/NECM-29: Fe a'rıd an men tevellâ an zikrinâ ve lem yurid illâl hayâted dunyâ.
Artık zikrimizden dönen ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlerden yüz çevir.


“Bizim zikrimizden yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kişiden yüz çevir.”

Kimdir Allah’ın zikrinden yüz çeviren? Dünya hayatından başka bir şey istemeyen insan. Allah’a ulaşmayı dilemeyen insan.

Yûnus Suresinin 7. ve 8. âyet-i kerimeleri:

“Onlar, Bize mülâki olmayı ruhlarını ölmeden evvel Bize ulaştırmayı dilemezler. Onlar, dünya hayatından razıdırlar. Ve dünya hayatı ile mutmain olurlar, doyuma ulaşırlar. Onlar, Bizim âyetlerimizden gâfildirler.”

Kimmiş zanna tâbî olanlar? Allah’ın âyetlerinden gâfil olanlar. Allah’a ulaşmayı dilemeyenler zanna tâbî olanlar. “Onların gidecekleri yer kazandıkları dereceler itibariyle ateştir.” diyor Allahû Tealâ. Öyleyse bu zanları ile hareket edenler kimlermiş? Zanlarıyla hareket edenler, dünya hayatından başka bir şey istemeyen kişiler. Allah’ın buradaki zikirden muradı ne? Allah’a ulaşmayı dilemek de Allahû Tealâ’nın zikrinin meyvesidir. Kur’ân bir zikirdir. Ve Kur’an’ın temel hükmü Allah’a ulaşmayı dilemektir. Kim Allah’a ulaşmayı dilemezse o aslında Allah’ın zikri olan Kur’ân-ı Kerim’den yüz çevirmiş demektir. Bu sebeple Allahû Tealâ “Bizim zikrimizden yüz çeviren” diyor. Allahû Tealâ’nın zikrini, Kur’ân-ı Kerim’ini oradaki emirlerine uymayarak reddediyor insanlar. Onların bu talep hakkında yani Allah’a ulaşmayı dilemek hakkında hiçbir bilgileri yok.

“Onlar sadece zanna ittiba ederler. Zanna tâbî olurlar. Muhakkak ki zan Hakk’ı bilmek mecburiyetinden müstağni kılmaz.”

Oradaki hak nedir? Allah’a ulaşmayı dilemek. Hakk’ı bilmek mecburiyetinden müstağni kılmaz. Allah’a ulaşmayı herkes dilemek mecburiyetinde. Dilemezse ne olur? Dilemezse zannının kurbanı olur. Onlar sadece dünya hayatını istiyorlar. Yani buradan vardığımız yer zanna tâbî olanlar. Dünya hayatını isteyenler. Allah’a ulaşmayı dilemeyenler oluyor. Öyleyse Necm-28 ve 29’la Yûnus 7.ve 8. âyetleri arasında bir illiyet rabıtası var. Zanna tâbî olanlar, Allah’a ulaşmayı dilemeyenler. Gidecekleri yer cehennem olanlar. Evet, kardeşimizin söylediği geçerli.

“Necm Suresinin 28 ve 29. âyet-i kerimelerine göre şunu diyebilir miyiz: Yûnus Suresi 7 ve 8’e göre gâfil olmak, Hakk’ı bilmemek insanları cehennemden kurtaramaz.”  

10/YÛNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatmeennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.

10/YÛNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).


Çünkü bilmemek, Allahû Tealâ çok harika bir şekilde ifade etmiş orada.

innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey’â (şey’en): muhakkak ki zan Hakk’ı bilmek mecburiyetinden hiçbir şekilde hariç tutamaz.

Yani ne demek istiyor Allahû Tealâ? Yani “Zanna tâbî olanlar bu sorumluluktan kurtulamazlar.” diyor. Zanlarına tâbî oldular diye Allahû Tealâ’nın onları affetmesi söz konusu değildir. Zanna tâbî olmanın neticesini cehennemde ödemek mecburiyetinde kalacaklardır. Mutlaka hakikatlerden hareket etmek mecburiyetinde insanlar.

Öyleyse burada çok açık bir şekilde ilim sahiplerinin dikkatini çekmek mecburiyetindeyiz. Allah’a ulaşmayı dilemek bütünüyle unutulmuş. Ve insanların yazdığı kitaplardan dîn öğretimi bütün detayları ile ortaya çıkmış. Ama bu öğreti Allah’a ulaşmayı dilemeyi kapsamıyor. “Bizim öğrendiğimiz en iyisidir. Biz başka bir şey istemeyiz. Biz bu konuda başarılıyız. Öğrendik; ilim sahibiyiz ve biz kurtuluruz.” diyen bir zihniyet hiçbir zaman Allah’ın huzurunda aklanamaz. “Allah’a ulaşmayı dilemeyen dalâlettedir.” diyor, “küfürdedir”  diyor, “fısktadır” diyor, “hüsrandadır.” diyor. Bütün negatif faktörler üzerinde insanların.  “Şirktedir.” diyor.

Öyleyse zanla hareket kimseyi temize çıkartamaz. Sevgili öğrenciler, izleyenler ve dinleyenler! Mutlaka Allah’ın ne dediğini bilmek ve davranış biçimlerini ona göre tayin etmek mecburiyetinde bütün insanlar.

Benzer konular