Âli İmrân Suresinin 103. âyet-i kerimesiyle Enfâl Suresinin 63. âyet-i kerimelerine göre sahâbenin dînde kardeşler olduğunu anlıyoruz. Buna göre bir kısmı insanlar tarafından Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra meydana gelen bir takım hadiseler, adeta bu âyetler yok sayılıyor. Bu durumu açıklamalarınıza arz ediyorum.

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Âli İmrân Suresinin 103. âyet-i kerimesiyle Enfâl Suresinin 63. âyet-i kerimelerine göre sahâbenin dînde kardeşler olduğunu anlıyoruz. Buna göre bir kısmı insanlar tarafından Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra meydana gelen bir takım hadiseler, adeta bu âyetler yok sayılıyor. Bu durumu açıklamalarınıza arz ediyorum.
share on facebook  tweet  share on google  print  

Âli İmrân Suresinin 103. âyet-i kerimesiyle Enfâl Suresinin 63. âyet-i kerimelerine göre sahâbenin dînde kardeşler olduğunu anlıyoruz. Buna göre bir kısmı insanlar tarafından Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra meydana gelen bir takım hadiseler, adeta bu âyetler yok sayılıyor. Bu durumu açıklamalarınıza arz ediyorum.

Âli İmrân-103:

3/ÂLİ İMRÂN-103: Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrakû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufratin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).
Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.


va’tasımû bihablillâhi cemîân: Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, Allah’ın ipine sarılın.
ve lâ teferrekû: Ve fırkalara ayrılmayın.

Ayrılmamışlar; Allah’a ulaşmayı dilemiş hepsi, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmışlar.

vezkurû ni’metallâhi aleykum: Allah’ın üzerinizdeki ni’metini hatırlayın.
iz kuntum a’dâen: Siz düşmanlardınız.
fe ellefe beyne kulûbikum: Kalplerinizi Allah telif etti.
fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen): O’nun (Allah’ın) ni’metiyle kardeşler oldunuz.
ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri: Siz bir ateş çukurunun kenarındaydınız.
fe enkazekum minhâ: Sizi oradan kurtardı.
kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne): Allah size âyetlerini beyan ediyor ki; böylece hidayete eresiniz.

Öyleyse bütün sahâbe birbiriyle kardeş olmuşlar, dost olmuşlar, âyet-i kerime aynen bunu söylüyor, bu Kur’ân-ı Kerim.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra vücuda gelen olayları buna karıştırmayın. Allahû Tealâ sahâbenin, sahâbe olduğu devredeki temel faktörü söylüyor: Birbirinin can düşmanıyken can dostu olmuşlar.

Enfâl-63:

8/ENFÂL-63: Ve ellefe beyne kulûbihim, lev enfakte mâ fîl ardı cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lâkinnallâhe ellefe beynehum, innehu azîzun hakîm(hakîmun).
Ve onların kalplerinin arasını (sevgiyle) birleştirdi. Eğer yeryüzündeki şeylerin hepsini infâk etseydin (verseydin), onların kalplerinin arasını birleştiremezdin. Ve lâkin Allah, onların arasını birleştirdi. Muhakkak ki O; Azîz’dir, Hakîm’dir.


“Ve onların kalplerinin arasını birleştirdi. Eğer yeryüzündeki şeylerin hepsini infâk etseydin, onların kalplerinin arasını birleştiremezdin.”

Peygamber Efendimiz (S.A.V) devrindeki sahâbenin kalplerinin nasıl birleştiğini söylüyor Allahû Tealâ.

O olaylar, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonraki olaylar ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in bu konuda kesin ikazı var: “Onlarla uğraşmayın.” diyor.

“Sahâbenin arasındaki anlaşmazlıklarla uğraşmayın. Bu sizin aranızı açar.” diyor.

Öyleyse hadîs-i şerife uyalım ve Kur’ân’ı esas alalım, doğruyu Allah söyler ve sahâbenin birbiriyle muhteşem bir dostluğu paylaştığını bu âyette, Enfâl Suresi-63’de açıklıyor: “Ve onların kalplerinin arasını birleştirdi. Eğer yeryüzündeki şeylerin hepsini infâk etseydin, onların kalplerinin arasını birleştiremezdin Ve lâkin Allah, onların arasını birleştirdi. Muhakkak ki O; Azîz’dir, Hakîm’dir.”

Ne yapıyor Allahû Tealâ? Kalpleri telif ediyor; birbirine ısındırıyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir nebî, tamam ama bir insanın bunu yapması söz konusu değil.

Kalplerle ilgilenen, kalplere rahmet gönderen, fazl gönderen, onları karanlıktan nura ulaştıran Allah. Öyleyse söyleyecek çok sözümüz yok. Sahâbenin Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonraki anlaşmazlıkları ayrı ayrı halifeler devrinde bir muhteva kazanıyor, ayrı bir muhteva ve Peygamber Efendimiz (S.A.V): “Onları eşelemeyin.” diyor.

Öyleyse bize düşmez Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra sahâbenin neler yaptığı, birbirine nasıl geçindiği, Ebû Sufyan, bir mücadele insanlar arasında, bu bizim işimiz değil. Bize birşey de kazandırmaz. Belki kayıp ettirir.

Allah razı olsun.

Benzer konular