Bakara Suresinin 186. âyet-i kerimesiyle Hucurat Suresinin 7. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âmenû » Bakara Suresinin 186. âyet-i kerimesiyle Hucurat Suresinin 7. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara Suresinin 186. âyet-i kerimesiyle Hucurat Suresinin 7. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

Bakara Suresinin 186. âyet-i kerimesi:

2/BAKARA-186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, felyestecîbû lî velyu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).
Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).


Diyor ki: “Sana Benden sual ederlerse, Ben muhakkak ki onlara yakınım, kullarım senden Beni sual ederlerse, Ben muhakkak ki onlara yakınım. Bana dua edildiği zaman, dua edildiği taktirde, dua edenin davetine icabet ederim. Ama şartlı, ama onlar da Benim davetime icabet etsinler, âmenû olsunlar (Allah’a ulaşmayı dilesinler). Ve umulur ki böylece irşada ulaşsınlar.”

Öyleyse Allah’ın daveti var. Davete dikkat ettiniz mi? İrşada ulaşmaya kadar davet çünkü bundan sonrası otomatik olarak oluşuyor, iradenin Allah’a teslimi bir davet değil.

Bu otomatik bir müessesse, 19 kademe müzeyyen olan, daimî zikirden sonra nefsin tesliminden sonra, 19 kademe müzeyyen olan bir nefs kalbi söz konusu ve kişinin iradesini Allah’a teslim etmesi söz konusu.

Bakara Suresinin 186. âyet-i kerimesinde görüldüğü gibi onların irşada ulaşmasına kadar Allah’ın daveti. “Davetime icabet etsinler, davetim bu.” diyor.

Âmenû olmaktan başlayan, Allah’a ulaşmayı dilemekten başlayan irşada ulaşıncaya kadar muhteva kazanan 6 kademe ama toplam 7 kademe, 7. kademe iradenin teslimi. Bu, onun neticesi.

Hucurât Suresinin 7. âyet-i kerimesi bakıyoruz:

49/HUCURÂT-7: Va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi), lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum, ve kerrahe ileykumul kufre vel fusûka vel isyân(isyâne), ulâike humur râşidûn(râşidûne).
Ve aranızda Allah’ın Resûl'ü olduğunu biliniz. Eğer işlerin çoğunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size îmânı sevdirdi ve onu kalplerinizde müzeyyen kıldı. Küfrü, fıskı ve isyanı size kerih gösterdi. İşte onlar, onlar irşad olanlardır.


va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi): Biliniz ki aranızda Allah’ın Resûlü var.
lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum: Eğer o sizin emirden, sizin söylediklerinize itaat etseydi, bundan zarar görürdünüz (yani etkilenebilirdiniz).
ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne: Ama Allah size îmânı sevdirdi.
ve zeyyenehu fî kulûbikum: Ve onu kalplerinizde süsledi, müzeyyen kıldı.
ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka: Ve size fıskı ve küfrü kerih gösterdi.
vel isyân(isyâne): Ve isyanı kerih gösterdi.
ulâike humur râşidûn(râşidûne): (sahâbeden bahsediyor) işte onlar, onlar irşada ulaşanlardır.

Öyleye bütün sahâbenin irşada ulaştığı Hucurât-7’de anlatılıyor. Bakara-186 da Allahû Tealâ’nın daveti, Hucurât Suresi 7 de  davetin sonucu. Hepsi irşada ulaşmışlar.

Allah razı olsun.

Benzer konular