Tâhâ-123 ile A'râf-35 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Tâhâ-123 ile A'râf-35 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
Tâhâ-123 ile A'râf-35 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
A’râf Suresinin 35. âyet-i kerimesi:
yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ: Ey Âdemoğulları! Resûller geldiği zaman, size resûller geldiği zaman, sizden resûller geldiği zaman, sizin üzerinize âyetlerimizi okuduğu zaman, kim takva sahibi olursa ve o âyetler gereğince Allah’a ulaşmayı dilerse.
ve asleha: Ve o resûle tâbî olup nefs tezkiyesine başlarsa ve nefsini ıslâh ederse.
fe lâ havfun aleyhim: O zaman onlara korku yoktur.
ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne): Ve onlar mahzun da olmazlar.
Burada da aynı şey söz konusu. Tâbiiyet; arkasından kurtuluş. Tâbiiyetten evvel kurtuluş yok mu? Var. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse, o kişi kurtulmuştur. Tâbiiyetini gerçekleştirmeden ölse de kurtulmuştur. Ama sağ kalırsa, Allah’a ulaşmayı dileyen herkese Allahû Tealâ mutlaka mürşidini sevdirecek, mutlaka o kişi tâbî olarak hidayete erecektir.
Hidayette olmak başka şeydir, hidayete ermek başka şeydir. Allah’a ulaşmayı dilediğiniz anda hidayettesiniz. Mürşidinize ulaşıp tâbî olduğunuz zaman hidayettesiniz. Ama ruhunuz Allah’a ulaşmadıkça hidayete ermiş değilsiniz. Sadece dalâletten kurtuldunuz, hidayette oldunuz.
7/A'RÂF-35: Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Ey Âdemoğulları! Sizin içinizden, size âyetlerimi anlatan (kıssa eden) resûller geldiği zaman, bundan sonra kim takva sahibi olur ve nefsini ıslâh ederse (nefs tasfiyesi yaparsa), artık onlara korku yoktur. Ve onlar mahzun olmazlar.yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ: Ey Âdemoğulları! Resûller geldiği zaman, size resûller geldiği zaman, sizden resûller geldiği zaman, sizin üzerinize âyetlerimizi okuduğu zaman, kim takva sahibi olursa ve o âyetler gereğince Allah’a ulaşmayı dilerse.
ve asleha: Ve o resûle tâbî olup nefs tezkiyesine başlarsa ve nefsini ıslâh ederse.
fe lâ havfun aleyhim: O zaman onlara korku yoktur.
ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne): Ve onlar mahzun da olmazlar.
Burada da aynı şey söz konusu. Tâbiiyet; arkasından kurtuluş. Tâbiiyetten evvel kurtuluş yok mu? Var. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse, o kişi kurtulmuştur. Tâbiiyetini gerçekleştirmeden ölse de kurtulmuştur. Ama sağ kalırsa, Allah’a ulaşmayı dileyen herkese Allahû Tealâ mutlaka mürşidini sevdirecek, mutlaka o kişi tâbî olarak hidayete erecektir.
Hidayette olmak başka şeydir, hidayete ermek başka şeydir. Allah’a ulaşmayı dilediğiniz anda hidayettesiniz. Mürşidinize ulaşıp tâbî olduğunuz zaman hidayettesiniz. Ama ruhunuz Allah’a ulaşmadıkça hidayete ermiş değilsiniz. Sadece dalâletten kurtuldunuz, hidayette oldunuz.
